Şekil 1: Sol el bileği seviyesinde dev psödoanevrizma.
Hasta sol el bileği seviyesinde hemodiyaliz amaçlı AVF komplikasyonu sonucunda oluşan psödoanevrizma ön tanısıyla ameliyata alındı.
Lokal anestezi altında kitle üzerine yapılan insizyon ile psödoanevrizma çıkarıldı (Şekil 2). Psödoanevrizma proksimal ve distalinde radiyal arter naylon tape ile dönülerek askıya alındı. 100 Ü/kg olacak şekilde sistemik heparinizasyon sonrası radiyal artere buldog klempler yerleştirildi. Psödoanevrizma açıldı, keseyi kaplayan organize trombüs çıkarıldı ve anevrizma kesesi de tamamen rezeke edildi (Şekil 3). Politetrafloroetilen greftin radiyal artere anastomoz yerinde dikiş ayrılması nedeniyle psödoanevrizma geliştiği görüldü. Proksimal ve distal radiyal arter uçları ligatüre edildi. Tromboze vasküler greft total olarak çıkarıldı (Şekil 4). Kanama kontrolünü takiben ameliyat bitirildi. İşlem sırasında ve sonrasında herhangi bir komplikasyon görülmedi. Anevrizma kesesinin histopatolojik incelemesinde psödoanevrizma olduğu saptandı. Hasta ameliyat sonrası üçüncü günde şifayla taburcu edildi.
Şekil 2: Psödoanevrizmanın çıkarılma görüntüsü.
Şekil 4: Total eksize edilmiş politetrafloroetilen vasküler greft.
Arteriyovenöz fistül komplikasyonu anevrizmaların tedavisinde; USG eşliğinde kompresyon, endovasküler greft implantasyonu, trombin enjeksiyonu veya stentleme gibi yeni tedavi yöntemleri olsa da cerrahi tamir halen altın standarttır. Acil cerrahi tedavi endikasyonları; aktif hemoraji, lezyonun büyümesi, kompartman sendromu, sinir kompresyonu, enfeksiyon, embolizasyon, distal iskemi, cilt nekrozu, şiddetli ağrı ve diğer yöntemlerle tedavinin başarısız olmasıdır.[13] Cerrahi onarımda tutulan arterin yeri ve beslediği alan, iştirak ettiği kollateral dolaşım göz önüne alınmalıdır.[10,13] Cerrahi yaklaşımda primer planlanan işlem anevrizmektomi ve arteriyel rekonstrüktif girişim olmalıdır. El bileği seviyesindeki psödoanevrizmalarda mümkün olduğunca otojen safen ven grefti ile arteriyel devamlılığın sağlanması tercih edilirken basitçe arterin ligasyonu da çoğu olguda yeterli olabilmektedir. Bizim olgumuzda anevrizmektomi ve fizik muayenede Allen testinin negatif olması, elde iskemi olmaması, radiyal arter distal uçta güçlü nabız olması ve safen ven kalitesinin kötü olması nedenleriyle ligasyon işlemi uygulandı. Elektif şartlarda ve komplikasyon gelişmeden ameliyat edilmeleri halinde bu seviyedeki anevrizmaların cerrahisinde mortalite ve morbidite riski yok denecek kadar azdır.
Sonuç olarak, üst ekstremitedeki anevrizma ve psödoanevrizmaların potansiyel komplikasyon risklerinden dolayı tedavileri önem taşımaktadır. Bu nedenle kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda mümkün olduğunca otojen ven greftleriyle distal bölgeden AVF yapılmalı, aynı bölgeye tekrarlanan girişimlerden kaçınılmalı, vasküler sentetik greft kullanılıyorsa da sterilizasyon ve cerrahi anastomoz teknik kurallarına kesin uyulmalıdır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.