ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Giant aneurysm of an arteriovenous fistula which complicated with thrombosis
Hakan Parlar1, Rezan Aksoy1, Çağrı Düzyol1, Atike Tekeli Kunt1, Cevdet Uğur Koçoğulları2
1Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, Kocaeli, Türkiye
2Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, İstanbul, Türkiye
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2015.10163

Kronik böbrek yetmezliği (KBY) olan hastalarda asıl tedavi rejimi transplantasyondur. Ancak ülkemizde; artan hemodiyaliz ihtiyacı olan hasta sayısına karşılık donör sayısındaki yetersizlik nedeni ile hemodiyaliz, en çok tercih edilen tedavi rejimi şeklini almıştır.[1] Ülkemizde, hemodiyaliz ihtiyacı olan KBY hastalarının %90’ının nativ arteriyovenöz fistül (AVF) ile diyalize girdiği bildirilmiştir.[2,3] Arteriyovenöz fistüllerin bu kadar yaygın kullanılıyor olması komplikasyonları da beraberinde getirmektedir ve en yaygın görülen geç dönem komplikasyon AVF anevrizmalarıdır ve görülme sıklığı %5-8’dir.[2,4]

Hipertansiyona sekonder gelişmiş olan KBY nedeni ile iki yıldır sol kol radiyosefalik AVF yoluyla hemodiyaliz uygulanan 28 yaşındaki erkek hasta; AVF’de trill kaybı ve hemodiyalize girememe yakınması ile polikliniğimize başvurdu. Arteriyovenöz fistülün ileri derecede anevrizmatik ve önkolun kızarık ve sıcak olduğu görüldü. Arteriyovenöz fistül proksimalinde sistolik pulsasyon mevcuttu. Ön planda fistül trombozu düşünüldü. Yapılan Doppler ultrasonografide anevrizma kesesinin tromboze olduğu ve distal run-off’un olmadığı, cilt altında hematom olduğu görüldü. Hastaya diyaliz giriş yolu olarak sol juguler venden geçici diyaliz kateteri yerleştirildi. Aynı seansta sağ radiyosefalik AVF oluşturuldu. Sağ kol AVF yolu ile diyaliz yapılmaya başlandıktan sonra sol kol AVF’nin kapatılması ve anevrizmektomi ve cildin estetik onarımı amacı ile hasta interne edildi. Genel anestezi altında ameliyata alındı (Şekil 1). Sol ön koldaki anevrizma kesesi, fistül traktı boyunca infraklaviküler bölgeye kadar eksplore edildi.

Şekil 1: Anevrizmanın ameliyat öncesi görüntüsü.

Anevrizmanın proksimalinde brakiyal arterin anevrizmatik olduğu ve radiyal arterle birlikte anevrizma kesesinin duvarı ile iştirakli olduğu görüldü. Brakiyal arter distal ve proksimalinin anevrizma kesesi ile iştiraki sonlandırıldı. Eksize edilen arter proksimal ve distal uçları primer olarak anastomoze edildi. Anevrizma kesesi total olarak eksize edildi. Katlar usulünce kapatıldı (Şekil 2).

Şekil 2: Anevrizmanın eksizyon sonrası görüntüsü.

Sonuç olarak, AVF’lerin kullanımına bağlı olarak gelişen anevrizmalar, komplikasyon riski yüksek geç dönem komplikasyonlardır. Literatür ışığında, anevrizmaların komplike olmadan, cerrahi olarak tedavi edilmeleri gerektiğini düşünmekteyiz.

Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.

Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.