1. hastamız 21 yaşında erkek, 2. hastamız ise 22 yaşında bayan hastalardı. Her iki hasta da efor disp nesi ve çarpıntı yakınmaları ile başvurmuşlardı ve class III (NYHA) efor kapasitesine sahiplerdi. Yapılan fizik muayenelerinde, hipertansiyon (160/70 ve 190/ 70 mmHg, sırasıyla), aort yetersizliği bulguları (erken diastolik üfürüm, sıçrayıcı nabız vb.) yanında femoral ve daha distal nabızların çok zayıf alındığı tespit edil- di. Tele ve EKG 'de kardiyomegali ve sol ventrikül hi- pertrofisi bulguları vardı. Ekokardiyografi, sol ventri kül ve assendan aortanın ileri derecede genişlediğini, önemli derecede aort yetersizliği olduğunu gösterdi. Her iki hastaya da kateter yapıldı ve assendan aort anevrizması, (++++) aort yetersizliği ve aort koarktas- yonu (55 mmHg ve 75 mmHg gradyent, sırasıyla) saptandı. Hastaların anjiyokardiyografik fotoğrafları resim 1, 2 ve 3'de gösterilmektedir.
Operatif Teknik
Genel anestezi sağlandıktan sonra, sol posterolate- ral torakotomi yapıldı ve 4. interkostal aralıktan gö- ğüs boşluğuna girildi.Dessendan aorta, koarktasyon bölgesi ve sol subklavian arter prepare edildi. 1. has- tada, korkte segmentin proksimali ve distaline anas- tomoz edilen 22 mm Dacron greft vasıtasıyla bu seg ment bypass edildi. 2. hastada ise, sol subklavian ar- ter transekte edildi ve ucuna eklenen 16 mm Hemos- hield greft koraktasyon distaline anastomoz edilerek distal kan akımı sağlandı. Sol kol kan akımı ise, prok simal ve distal subklavian arterler arasına yerleştirilen bir diğer greft (8 mm gore-tex) vasıtasıyla devam et tirildi. Böylece, her iki hastada da koarktasyonun proksimali ve distali arasındaki gradyent ortadan kal dırıldıktan sonra torakotomi kapatıldı, hastaların po zisyonları değiştirilerek aynı seansta median sterno tomi yapıldı. Aort ve sağ atrium kanülasyonları yapı lıp KBP'a geçildi. Her iki hasta da 20 °C'ye kadar so ğutuldu. Anevrizma distaline, trunkus brakiosefali- kus'un hemen başlangıcındaki sağlam aortaya klemp konuldu ve anevrizma kesesi açılıp her iki koroner ostiumdan soğuk potasyum kardiyoplejisi verilerek kardiyak arrest sağlandı. Ayrıca topikal hipotermi uygulandı. I. hastada, aort kapak rezeke edildikten sonra, 25 no St. Jude kapaklı kompozit greft tek tek dikişlerle yerleştirildi. Her iki koroner ostium, grefte açılan deliklere anastomoz edildi. Anevrizma kesesi greft üzerine sarıldı ve 8 mm Gore-tex greft ile Conti shunt ı yapıldı. Aort klemp zamanı 86 dakika idi. 2. hastaya da aynı yöntemlerle 25 no. Carbomedics ka- paklı hemoshield kompozit greft yerleştirildi. Aort klemp zamanı 92 dakika idi.
1968 yılında Bentall ve ark. tarafından ilk kez uy gulanan teknik ise daha radikal bir yaklaşım olup gü nümüzde daha çok kabul görmektedir.[5] Burada, anevrizma kesesi açılıp aort kapak rezeke edildikten sonra kompozit greft yerleştirilmekte ve koroner os tiumlar da bu grefte açılan deliklere primer olarak implante edilmektedir. Çeşitli yayınlarda bu teknikle %5'den daha az erken mortalite ve çok tatmin edici uzun dönemli sonuçlar bildirilmektedir.[6,7,8] Ancak valsalva sinüslerinin çok genişlediği ve koroner ostiumların iyice displase olduğu vakalarda, bu ostium ların grefte direkt implantasyonu güç olmakta, ayrıca bu bölgede distorsiyon, kanama veya yalancı anevriz ma oluşumu gibi riskleri de beraberinde getirebil mektedir.[9,10] Bu tip olgularda, Cabrol ve ark. tarafın- dan uygulanan modifikasyon iyi bir yöntem olmakta dır. Bu yöntemde, kompozit greft yerleştirildikten sonra, koroner kan akımı, koroner ostiumlar ile kom pozit greft arasına interpoze edilen başka bir greft va sıtasıyla sağlanmaktadır.[2,11] Ancak Kouchoukos ve ark.da belirttiği gibi [6], bu yöntem çok az vakada ge rekli olmakladır. İlk defa 1944 yılında Crafoord ta- rafından[12] başarılı bir şekiIde onarımı yapılan aort koarktasyonu için günümüzde en çok kullanılan yön temler, rezeksiyon ve uç-uca anastomoz ile subkla vian flap aortoplasti teknikleridir. Waldhausen ve ark. [13] tarafından ilk kez uygulanan subklavian flap aortoplasti (SFA) tekniğinde, sol subklavian arter transekte edildikten sonra, koarkte segment üzerine yayılarak koarktasyon giderilmektedir. Bu tekniğin sol kola giden kan akımını yok etmesi gibi bir deza vantaj vardır.[14] Bahsedilen bu iki teknik, hem infant grubunda ve hem de daha büyük çocuklarda yaygın olarak ve başarıyla kullanılmaktadır. Ayrıca sol kola giden kan akınımın korunduğu bir subklavian aorto plasti tekniği de ilk kez kliniğimizde denenip başarıy la uygulanmaktadır.[15] Prostetik patch angioplasti tekniği, hem sütür hattında, hem de yamanın karşı sındaki aort duvarında sık olarak anevrizma oluş ması risklerinden dolayı daha az, ancak bazı özel du rumlarda tercih edilmektedir.[16]
Koarktasyon çevresinde anevrizma gelişmiş olan ya da sol subklavian arterin proksimalindeki koark tasyon durumunda rezeksiyon ve tüp greft inter pozisyonu uygulanabilir.[17] Biz her iki hastamızda da bir greft vasıtasıyla korakte segmenti bypass ederek gradienti ortadan kaldırdık.Erişkin yaşlardaki koark tasyon hastalarında, gerek gelişmiş çok sayıdaki kol lateral damarın varlığı ve gerekse uzun zaman de vam eden hipertansiyon nedeniyle aort duvar doku sunun frajilitesi, daha önce bahsedilen tekniklerin kullanılmasını komplike hale getirebilir. Kontrol edil mesi zor kanamalar, uc-uca anastomoz yerinde son radan anevrizma oluşma olasılığı bunların başında sayılabilir. Hele bizim hastalarımızda olduğu gibi, as sendan aort anevrizması olan ve bu yüzden aort du varının yapısal bozukluğu olduğu düşünülen olgu larda bu tehlikelerin daha yüksek bir olasılıkla ger çekleşebileceğini beklemek kaçınılmazdır. Ayrıca, di ğer tekniklerde zorunlu olarak uygulanan aortanın tam klemplenmesi, var olan aort yetersizliğini şiddet lendirerek sol ventrikül distansiyonuna ve ciddi ye tersizliğine yol açabilecektir.Oysa, her iki hastamızda da aortada yan klempler kullanılarak greft anasto mozları yapılmıştır. Bu nedenle, yani daha rahat, gü venli ve bahsedilen risklerden uzak olması gözönüne alınarak, her iki hastada da greft vasıtasıyla koarktas yon bölgesini bypass'ı tercih edilmiştir. Burada sunu lan olguların en önemli ve vurgulanması gereken özelliği, hem koarktasyonlarının ve hem de assendan aorta anevrizması ile aort yetersizliklerinin aynı se ansta başarılı bir şekilde düzeltilmiş olmasıdır. Yapı lan literatür araştırmasında, benzer kombine bir ame liyat tekniğinin uygulandığına dair bir yayın bııluna mamıştır.
1) Groves LK, Effler DB, Hawk WA, et al: Aortic insuffi
ciency secondary to aneurysrnal changes intheas
cending aorta. Surgical management. J Thorac
C ardiovasc- Surg, 1964. 48:362-79.
2) CabrlC, Pavie A, Granjbackhch l, et al: Complete
replactment of the ascending aorta with reimplanta
tion of the coronary arteries. New surgical approach.
3) McCready RA, Pluth JR: Surgical treatment aortic
aneurysms associated with aortic insuffıciency. Ann
Thorac Surg,, 1979. 28:307-317.
4) Grey DP, Ott DA, Cooley DA: Surgical treatment of
aneurysm of the ascendind aorta with aortic insuffi
ciency. J Thorac Cardiovasc Surg, 1983. 864-877.
5) Bental H, DeBono A: A technique for complete rep-
lacement of the assending aorta. Thorax, 1968. 23:338-
339.
6) Kouchoukos NT, Marshall WC, Wedige-stecher TA:
Eleyear experience with composite graft replace-
ment of the assending aorta and aortic valve. J Thorac
Cardiovasc Surg, 1986. 92: 691-705
7) Taniguchi K, Nakano S, Matsuda H, et al: Long-term
survival and complications after composite graft rep-
lacement for ascending aortic aneurysm associated
with aortic regurgitation. Circıılation 84 (5 sııppl),
1991.11131-9.
8) Miyamoto AT, et al: Technique for replacing the
ascending aorta and aortic valve with a modified
Bentall's operation. Ann Thorac Surg, 1992. 53(6):
1125-1126.
9) Mayer JE, Lindsay WG, Wang Y, etal: Composite
replacement of the aortic valve and ascending aorta,J
Thorac Cardiovasc Surg, 197S. 76:816-824.
10) Asona K, Ando T, Hanada S, et al: Control of bleed-
ing during the Bentall operation. J Cardiovasc Surg,
1983 24:13-14.
11) Cabrol C, Pavie A, Mesnildrey P, et al: Long-term
results with tolal replacement of the ascending aorta
and reimplantation of the coronary arteriıes. J Thorac
Cardiovasc Surg, 1986. 91:17-25.
12) Waldhoıısen JA, Nahrwold DL,: Repair of coarctation
of the aorta with a subclavian flapJ Tlıorac Cardi-
ovasc Surg, 1966. 51:532-533.
14) Todd PJ, Dangerfield PH, Hamilton DL, et al: Late
effects on the left upperlimb of subclavian flap aorto-
plasty. J Tlıorac- C ardiovasc Surg, 1983- 85: 678,681.
15) Sarıoğlu T, Süzer K, Akçevin A, Sarıoğlu A, Polat B,
Aytaç A: A new surgical technique for repair of aortic
coarctation. Vasg surg, March 1992. p.103-108.