İşlem sırasında paravertebral alana sement sızıntısı sık görülmekle birlikte genelde herhangi bir klinik bulguya neden olmamaktadır. Paravertebral alana sement sızıntısının konvansiyonel yöntemler ile %59’a, BT incelemeleri ile %85’e varan oranlarda saptanabildiği bildirilmiştir.[3,5]
Vertebroplasti sonrası pulmoner artere sement embolisi %4.6 ila %23 arasında değişen oranlarda görülen nadir ancak yaşamı tehdit eden bir komplikasyondur.[2,5] Paravertebral alana sızan sement anterior external vertebral pleksus ve vena radicularisler vasıtası ile azigoshemiazigos venöz sistemine iletilmekte ve buradan da sağ ventriküle ve pulmoner artere ulaşmaktadır.[3,5] Azigos-hemiazigos venöz sisteminde kapakçık olmaması nedeni ile bu iletim kolaylaşmaktadır. Ayrıca bir maligniteye ikincil olarak gelişen patolojik vertebra kırıklarında patolojiye neoanjiyogenezis eşlik ettiği için ekstravazasyon riski yükselmektedir.[5]
Vertebroplasti uygulanan hastalarda pulmoner sement embolisi tanısı çoğunlukla sunduğumuz olguda da olduğu gibi tesadüfen çekilen direkt grafi veya toraks BT görüntüleme ile konur. Literatürde pulmoner sement embolisi gelişen olguların büyük bir çoğunluğu asemptomatik seyretmektedir.[5] Gelişebilecek semptomlar arasında hipoksi, hipotansiyon, kardiyak aritmi ve kardiyak arrest sayılabilir.[3,4] Asemptomatik olgularda tedavisiz izlem yeterli iken semptomatik olan olgularda embolektomi veya 3-6 ay arası oral antikoagülan ilaç uygulaması seçilecek tedavi seçenekleri arasındadır.[4]
Vertebroplasti uygulanan hastalarda akciğer grafisinde lineer dallanan opasitelerin izlenmesi sement embolisi olasılığını akla getirmelidir. Toraks BT incelemesi ise bu olasılığın dışlanmasında yardımcı bir görüntüleme yöntemidir.[3,5]
Pulmoner hiperdens lezyonların ayırıcı tanısında kalsifikasyonun eşlik ettiği; histoplasmoz, tüberküloz gibi granülomatöz nedenler, pulmoner alveoler mikrolitiazis, dentriform pulmoner ossifikasyon, kronik amiadaron kullanımı, busulfan tedavisi, silikoproteinozis, talkozis, amiloidozis ve melanom, gastrik adenosarkom, osteojenik sarkomlar gibi kalsifik metastaz yapan maligniteler yer almaktadır. Eşlik eden konsolidasyonlar, klinik seyir ve ek BT bulguları ayırıcı tanıda yardımcı olmaktadır.[6]
Pulmoner opasitelerin diğer ayırıcı tanıları arasında primer veya sekonder hiperparatiroidizm, kronik böbrek yetmezliği, intravenöz kalsiyum tedavisi, metastaz veya multipl miyeloma bağlı masif osteoliz gibi metastatik kalsifikasyon yaratan nedenler de özellikle pulmoner vasküler yatakta dallanan kalsifikasyona neden olabilir. Metastatik kalsifikasyon olgularında genellikle internal mamaryan arter kalsifikasyonu eşlik etmektedir.[6]
Mitral kapak darlığı ve atriyal fibrilasyon gibi pulmoner vasküler yatağın uzun süre sistemik basınca maruz kalması da pulmoner vasküler yatakta kalsifikasyonlara neden olabilir ancak burada izlenen kalsifikasyonlar daha çok cidar kalsifikasyonu şeklindedir.[7]
Sement embolisi gibi lenfanjiyografi ya da transkateter sonrası iyodinize yağ embolisi de iyatrojenik pulmoner hiperdens lezyon nedenleri arasında yer almaktadır.[6]
Kemoembolizasyon, rezeksiyon imkanı olmayan karaciğer tümörleri için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kemoembolizan materyal intratümöral arteriyovenöz shuntlar vasıtasıyla hepatik venler ile venöz sisteme karışarak pulmoner vasküler yatakta birikip yüksek yoğunluklu yapılar şeklinde görülebilirler.[6]
Osteoporoz ve tüberküloz dahil enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık, uzun süre steroid tedavisi almış hastalarda korkulan komplikasyonlar arasındadır. Olgunun çekilen batın grafisinde inceleme alanına giren alt akciğer parankiminde tüberküloz tutulumuna benzer opasitelerin görülmesi, immünsupresif hastada geçirilmiş tüberkülozu ve olası tüberküloz aktivasyonunu akla getirmiştir. Tüberkülozda tutulum genelde üst lob apikallerde ve alt lob üst segmentte olmakla birlikte özellikle postprimer olgularda alt lob bazal segmentler ve üst lob ön lob tutulumları da görülebilmektedir. Tüberkülozda kalsifiye granülomların yanında endobronşiyal tutuluma bağlı bronşiolitiazis de direkt grafide opasite olarak izlenebilmektedir.[8,9] Olgumuzda tüberküloz tutulumunu destekleyecek kavitasyon, skatrizasyon, konsolidasyon, tomurcuklanan ağaç manzaraları gibi diğer radyolojik bulguların olmaması ve kalsifikasyonların endobronşiyal değil endovasküler tutulumlu olması tüberkülozu ekarte ettirdi. Ayrıca hastanın öyküsünde metastatik kalsifikasyon yaratacak diğer nedenlerin bulunmaması, vertebroplasti işlemi gerçekleştirilmiş olması, pulmoner arter trasesinde 500 Hounsfield ünitesi üstünde dallanan yoğunluk alanlarının saptanması sement embolisi tanısı konmasında yardımcı oldu.
Sonuç olarak, perkütan vertebroplasti sonrası pulmoner sement embolisi nadir rastlanan bir komplikasyondur. Vertebroplasti işlemi sonrası asemptomatik hastalarda akciğer grafisinde dallanan kalsifikasyonların izlenmesi diğer hiperdens opasitelerin yanında sement embolisini de akla getirmelidir. Sement embolisinin dışlanmasında toraks BT görüntüleme yardımcı bir yöntemdir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Galibert P, Deramond H, Rosat P, Le Gars D. Preliminary
note on the treatment of vertebral angioma by percutaneous
acrylic vertebroplasty. Neurochirurgie 1987;33:166-8.
[Abstract]
2) Karaman H, Akay HÖ, Taze HA, Kaya S, Kavak GÖ,
Balkan B. Osteoporoza bağlı vertebra plana tipi kompresyon
kırıklarında perkutan vertebroplasti uygulamalarımız.
Turkish Journal of Geriatrics 2011;14:269-72.
3) Schmidt R, Cakir B, Mattes T, Wegener M, Puhl W, Richter
M. Cement leakage during vertebroplasty: an underestimated
problem? Eur Spine J 2005;14:466-73.
4) Kuzucuoğlu T, Irlat B, Altınel A,Yurtcan G. Sarkoidoza bağlı
vertebroplasti sırasında gelişen kemik sement implantasyon
sendromu. Turkiye Klinikleri J Anest Reanim 2008;6:97-102.
5) Kim YJ, Lee JW, Park KW, Yeom JS, Jeong HS, Park
JM, et al. Pulmonary cement embolism after percutaneous
vertebroplasty in osteoporotic vertebral compression
fractures: incidence, characteristics, and risk factors.
Radiology 2009;251:250-9.
6) Marchiori E, Franquet T, Gasparetto TD, Gonçalves LP,
Escuissato DL. Consolidation with diffuse or focal high
attenuation: computed tomography findings. J Thorac
Imaging 2008;23:298-304.
7) Porres DV, Morenza OP, Pallisa E, Roque A, Andreu J, Martínez M. Learning from the pulmonary veins.
Radiographics 2013;33:999-1022.