PHTun gelişiminde üç evre vardır:
1.Sol atrium basıncının yükselmesi ve bunun pasif olarak pulmoner venöz yatağa yansıması (pulmoner venöz hipertansiyon)
2.Artmış pulmoner venöz basınç sonrası alveollere sıvı kaçışını önlemek amacıyla gelişen reaktif arterioler vazokonstriksiyon.
3.Pulmoner vasküler yapıda oluşan morfolojik değişimler [1-2]. PHT, sadece mitral kapağın mekanik sorunuyla açıklanamaz. Ciddi darlık olan olgulara PHT eşlik etmeyebilir. Tabloya eklenen ciddi akciğer problemleri, multipl tromboemboliler ve vasküler değişimlerde önemli rol oynar [2]. Sadece mekanik sorunun giderilmesi sol atrium basıncını düşürerek PHTnu geriletir, ama bazı olgularda yeterli olmaz ve sağ yetmezlik nedeniyle çıkılamaz. Bu tabloyu ciddi irreversibl değişimler ve arterioler vazokonstriksiyon oluşturur. PGI2nin potent bir vazodilatör, güçlü antiagregan olması ve tromboxane A2 (TxA2)yi reverse etmesi, neden etkili bir tedavi seçeneği olduğunu açıklar [3-6]. PHT sonucu oluşan bir histopatolojik değişimler Heath-Edwards sınıflamasına göre 6 gradede sınıflandırılabilir [7].
Grade I-Küçük vasküler pulmoner arter ve arteriollerde medial hipertrofi.
Grade II-Medial hipertrofiye eklenen intimal proliferasyon.
Grade-III-Progressif intimal proliferasyon ve hiperplazik mediada inceleme, arteriollerde tıkanma.
Grade IV-Muskuler pulmoner arter ve arteriollerde pleksform lezyonlar vle dilatasyon.
Grade V-Kompleks pleksform, angiomatöz ve kavernöz.
Grade VI-Netrotizan arteritis.
Başka bir yazara göre de fizyopatolojik değişimler iki gruba ayrılabilir [6].
1.Özellikle pulmoner venöz basıncı arttırarak PHTna yol açan durumlar (postkapiler tip) mitral kapak hastalıkları, sol atrial miksoma, vb.
2.Direkt olarak pulmoner kan akımını etkileyen durumlar (prekapiler tip) kongenital sağ-sol shuntlı hastalıklar, lupus, sistemik skleroz vb. Pulmoner venöz hipertansiyon, ufak pulmoner venlerde kanın göllenerek akımın durması sonucu meydana gelir. Tıkanıklık giderildiğinde reversibldir. Pulmoner ven ve venüllerde arterializasyon denilen medial hipertrofi, interlober septalarda ödem, hemoraji ve lenfatik dolgunluk gözlenir [6].
Mitral kapak cerrahisinde yeterli sol atrium dekompresyonu sağlanınca PHT2de erken dönemde gerileme saptanır [6]. İleri PHTuna sahip mitral kapak hastalarının prognozu opere edilmedikleri taktirde oldukça kötüdür, opere edilirlerse 5 yıllık sürvi %80e kadar yükselir [1-6]. Bu çalışmada PGI2 infüzyonunun akciğer parankimi ve vasküler yapısında ne gibi değişimlere yol açtığının kontrol grubuyla karşılaştırılarak incelenmesi amaçlanmıştır.
PAP > 60 mmHg/25 mmHg
PVR > 600 dyn/sec veya 7.5 wood ünitesi
Her iki grup damara, alveole ve stromaya ait histopatolojik parametrelere göre karşılaştırıldı. Akciğer biopsileri kardiopulmoner bypass (CPB)a girmeden önce ve CPB ve protamin sonrası dönemde ve PGI2 grubunda 4 olguda, kontrol grubunda 2 olguda da postoperatif (PO): 6. ayda alınmıştır. Biopsiler Gülhane Askeri Tıp Akademisi Genel Patoloji ADnda incelenmiştir. Parçalar A ve B olarak kodlanmıştır ve wedge biopsi olarak alınmıştır. Yedi ayrı boya ile boyanarak mikroskopik incelemeleri yapılmıştır. İlk incelemede çalışma amacı gizli tutulmuş, ikinci inceleme ise amaç bildirilerek ve literatür taranarak yapılmıştır. Preparatlar hematoksilen-eosin (H-E), PAS, gümüş, tricrom (Tc), demir, Van Gieson (VG), elastika Van Gieson (EVG) boyalarıyla boyanmıştır. Damara ait A ve B dönemindeki histopatolojik kriterler olarak plevra kalınlığı duvar hyalinizasyonu, intimal proliferasyon, medial proliferasyon, adventisyal proliferasyon, kapiler belirginliği, kapiler dolgunluğu, elastosis, retikülin lif artışı incelenmiştir. Alveole ait septal kalınlık, hücresel proliferasyon, amfizem, kollaps, makrofaj, eritrosit, hemosiderin, elastosis, retikülin lif artışı ve kollajene bakılmıştır. Stromaya ait olarak da iltihabi infiltrasyon, düz kas proliferasyonu antrakoz, elastosis, retikülin lif artışı ve kollajen incelenmiştir. Histopatolojik değerlendirilmede istatistiksel analiz uygulama zorluğu nedeniyle kullanılmamış olup bulgular deskriptif olarak verilmiş patolojik preparat örneklerinin resimleriyle örneklenmiştir. Prostacycline preparatı olarak İngiliz patentli FLOLAN ve Alman patentli PROSTAVASİNE kullanılmıştır. Prostacycline infüzyonuna 20 ng/kg/dk dozuyla ve swanz-ganz kateteriyle direkt pulmoner arter içine verilerek başlanmış, 10 ng/kg/dk dozu ile idame sağlanmıştır. Her iki grubun preoperatif klinik özellikleri Tablo Ide gösterilmiştir. Tüm olgularda aynı anestezi ve operasyon protokolü uygulanmıştır. Myokard proteksiyonunda, integrated kardiopleji protokolüne göre başta kalp, kristalloid kardiopleji ile arrest edilmiş 15 dkda bir antegrad ve devamlı retrograd soğuk kan kardioplejisi ile idame edilmiş, son olarak da terminal soğuk kan kardioplejisi uygulanmıştır. 30-32 Cde orta derecede sistemik hipotermi sağlanmıştır.
Çalışma öncesi tüm hastalara gerekli bilgi verilip onayları alınmıştır.
Her iki gruba uygulanan cerrahi prosedürler (Tablo 2de) gösterilmiştir. Olguların tümünde PAP, PVR, PCWP, kardiak out-put (CO), kardiak indeks (CI) bulguları dökümante edilmiştir.
Histopatolojik sonuçlar:
PGI2 ve kontrol grubu-A (CPB öncesi biopsi)
a) Alveolar septalarda, kapiler duvarlarda hyalinli fibröz kalınlaşmalar ve septal stromal hyalinizasyon.
b) Alveolar ve stromal hücresel proliferasyon.
c) Alveolar kollaps, vasküler obstrüksiyonlar ve kapiler belirsizleşme.
d) Alveollerde genellikle artmış hemosiderin yüklü histiositler.
e) Bazı olgularda subplevral ve parenkimal lenfositik infiltrasyon.
f) İnterlober septalarda ödem, lenfatik dolgunluk ve kollajende artma.
g) Parankimde ve damar duvarında düz kas hücre proliferasyonları.
h) Elastik ve argirofil liflerde sıkı örgülenme.
I) İntimal ve medial kalınlaşmalara paralel hücresel proliferasyon
PGI2 grubu B (CPB sonrası biopsi)
a) Kapiler ve damar lümenlerinin gelişleyip içlerinin eritrositlerle dolu olması.
b) Obstrüktif görünümlerinin çözülmesi.
c) Kollapsın çözülmesi, alveollerin genişlemesi ve açılması.
d) Alveolar histiositlerin ve içlerindeki hemosiderinin azalması.
Kontrol grubu B (CPB sonrası biopsi)
a) Kapiler belirsizliği devam etmektedir, içlerinde histiositler ve hemosiderin topakları vardır.
b) Damara ve alveollere ait tıkayıcı yapıda fark gözlenmemiştir.
c) Alveol septalarında ve damar duvarında hyalinli fibröz kalınlaşmalar vardır.
d) Alveolar ve stromal hücre proliferasyonları vardır.
PGI2 ve kontrol grubunda damara, alveole ve stromaya ait histopatolojik bulgular (Tablo 3,4 ve 5)de gösterilmiştir.
(Resim 1kde) CPB öncesi, (Resim 2de) PGI2 grubu CPB sonrası ve (Resim 3de) kontrol grubu CPB sonrası histopatolojik görünümler görülmektedir.
1) Camara ML, Arsi A, Padro JM, et al. Long term results of
mitral valve surgery in patiens with severe pulmonary
hypertension . Ann Thorac Surg 1988;45:133-6.
2) Camara ML, Arsi A, Padro JM, et al. Hemodynamic effects
of prostaglandin El and isoproterenol early after cardiac
operation for mitral stenosis. J Thorac Cardiovasc
Surg 1992;88:238.
3) Ddanzker ML, Bower JR, et al. Mechanism of gas exchange
abnormality in patiens with chronic obliterative pulmonary
vasculer disease. J Clin Invest 1979;64:1050-5.
4) Foltz BD, Evgene BA, Jvey TD, et al. The early course of
pulmonary artery hypertension in patients undergoing mitral
valve replacement with cardioplegic arrest. J Thorac
Cardiovasc Surg 1992;88:238.
5) Heath D, Edwards J. Pathology of hypertensive pulmonary
vascular disease. Circulation 1958;18:533.
6) Zener JC, Hancock EW, Shumway NE, et al. Regression of
extreme pulmonary hypertension after mitral valve surgery.
The Am J Card 1972;30:374-6.
7) Semler HJ , Shepherd JT, Wood EH, et al. The role of vessel
tone in maintaning pulmonary vasculary resistance in patients
with mitral stenosis. Circulation 1954;19:386-94.
8) Dambra MD, Larana PJ, Philbin DM, et al. Prostoglandin
E l-A new therapy for refractory right heart failure and pul-
monary hypertension after mitral valve replacement.
J Thorac Cardiovasc Surg 1985;89:567-72.
9) Kinnon MJ, Wade EB, Vicker CF, et al. Mitral stenosis with
very high pulmonary vascular resistance and atypical
features. Brit Heart J 1956;18:449-57.