Methods: In this methodological study, the reliability and validity study of the survey was conducted, after the linguistic equivalence was examined. Between October 2013 and April 2014, “Cardiac Symptom Survey”, “Data Collection Form on the Socio-Demographic and Medical Information of Patients”, and “Adaptation of Myocardial Infarction Dimensional Assessment Scale” were administered to a total of 150 patients who underwent cardiac surgery and gave a consent to be involved in the study. Each score of the Cardiac Symptom Survey including frequency, severity, and interference with physical activity and enjoyment of life was separately evaluated.
Results: Participants who medical diagnosis and the duration of treatment related in features according to distribution was 74.7% coronary artery disease. Each scores of Cardiac Symptom Survey that including frequency, severity, interference with physical activity and enjoyment of life are separately evaluated and the test-retest of symptoms Cronbach’s alpha values are calculated between 0.87-0.99.
Conclusion: Our study results suggest that the Turkish version of the Cardiac Symptom Survey is valid and reliable for the Turkish population. We believe that the Cardiac Symptom Survey can offer a significant contribution to the identification and evaluation of symptoms in patients undergoing cardiac surgery, as well as to the symptoms management, and to the process of nursing care.
Sağlık hizmetlerinde hızlandırılmış iyileştirme uygulamaları ile kardiyak cerrahide hastanede kalış süresi ortalama 5-6 güne düşmüştür. Hastanede yatış süresinin azalması, hasta izlemlerinin evde yapılmasının önemini ortaya koymaktadır.[3] Kardiyak cerrahi sonrası iyileşmenin tamamlanması, en az üç aylık bir süreç gerektirmektedir. Hastaların bu süreç içerisinde cerrahi sonrası sosyal yaşantılarına uyum, günlük aktivitelerini başlatma ve sürdürme, iş hayatına dönüş, rol ve sorumluluklarını yerine getirme, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını koruma ve geliştirmede desteklenmeye ihtiyaçları vardır. Bu nedenle hastaların taburculuk sonrası dönemde yaşantılarını ve yaşam kalitelerini etkileyen semptomların belirlenmesi oldukça önemlidir.[4]
Semptom yönetimi stratejileri, kırk yılı aşkın bir süredir hospis ve palyatif bakımın öncüsü durumundadır, özellikle kanser hastalarının tedavi ve bakımında önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmalar, kanser dışında kronik hastalıkları olan bireylerin de semptom sıkıntılarını yoğun bir şekilde yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Yapılan bir sistematik incelemede, bazı kronik hastalığı olan bireylerin, ağrı, nefes darlığı, yorgunluk gibi semptomları sıklıkla yaşadığı belirtilmektedir.[5] Kalp yetmezliği olan hastalarda semptom yönetimi ve semptomlarla baş etme stratejileri ile ilgili yapılan bir çalışmada, hastaların nefes darlığı ve ağrı gibi fiziksel semptomların yanı sıra emosyonel sıkıntılar da yaşadıkları bildirilmiştir.[6]
Semptom yönetiminde esas, öncelikle bir semptomun şiddetini, derecesini ve sıklığını en iyi ancak bireyin kendisinin ifade edecek olmasıdır. Bireyler, kendilerini sözlü veya beden dili ile ifade edemeseler dahi, tüm sağlık çalışanları hastayı değerlendirebilmeli, semptomlar açısından riskli grubu tanıyabilmeli, gerekli tedavi ve bakım yaklaşımlarında bulunabilmelidirler. Bireylerin semptomları değerlendirilir iken, geçerli ve güvenilir ölçüm araçlarının kullanılması önemlidir. Türkiye’de kardiyak cerrahi geçiren hastaların taburculuk sonrası dönemde yaşam kalitesinin ya da evdeki izlemlerin değerlendirilmesi ile ilgili geliştirilmiş ölçekler ve yapılmış çalışmalar bulunmaktadır.[6,7] Ancak ülkemizde hastaların kardiyak semptomlarının değerlendirilmesine ve yönetimine ilişkin geliştirilmiş özel bir ölçek ve çalışma henüz yapılmamıştır. Kardiyak Semptom Ölçeği (KSÖ), kardiyak cerrahi geçiren bireylerin semptomlarını belirlemeye yönelik bir ölçektir.[8] Bu ölçeğin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılarak Türk toplumuna kazandırılmasının, bu alandaki eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Bu araştırma, ülkemizde kardiyak cerrahi hastalarında KSÖ’nün Türkçe geçerlik ve güvenirliğini incelemek amacıyla gerçekleştirildi. Araştırma sonucunda elde edilecek bilgilerin kardiyak cerrahi geçiren hastalarda kardiyak semptomların değerlendirilmesinde, hemşirelik girişimlerinin belirlenmesinde ve hasta bakım kalitesinin yükseltilmesinde olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Araştırmanın evreni ve örneklemi
Araştırmanın örnekleminin hesaplanmasında kabul
edilebilir düzeyde ihtiyaç duyulan en az gözlem sayısı,
“150’den fazla veya her bir parametre için beş gözlem
yapılması” olarak ifade edilmektedir.[9] Test-tekrar test
değerlendirmesinde erişilmesi gereken örnek büyüklüğü
G*Power V.3.1.7 (Heinrich Heine University,
Dusseldorf, Germany) ile hesaplandı. Power için, %95
güven aralığı (GA), iki ölçüm arası korelasyonun 0.8
ve üzeri olması, p<0.5 değerleri için korelasyonların
anlamsız kabul edilmesi varsayımı ile tekrar test için
en az 63 kişiye erişilmesi gerektiği hesaplandı. Olası
veri eksikliği göz önüne alınarak gerekli görülen kişi
sayısından %20 fazlasının çalışmaya alınması öngörüldü.
Buna göre araştırmanın örneklemini, kardiyak
cerrahi uygulanan ve araştırmayı kabul eden 150 hasta
oluşturdu (113 erkek, 37 kadın; ort. yaş 58.4±14.7 yıl;
dağılım 21-85 yıl).
Veri toplama formları
Araştırmada veri toplamak amacıyla; “Bireylerin
Tanıtıcı Özelliklerine Yönelik Veri Toplama Formu”,
“Kardiyak Semptom Ölçeği”, “Miyokard Enfarktüsü
Boyutsal Değerlendirme Ölçeği” kullanıldı. Veri toplama
formu 21’i tanıtıcı özellikleri (yaş, cinsiyet, medeni
durum ve meslek gibi) ve beşi tıbbi özellikleri (tanı ve
tanı süresi gibi) belirlemek amacıyla toplam 26 sorudan
oluşturuldu.
Kardiyak semptom ölçeği
Kardiyak semptom ölçeği göğüs ağrısı, nefes darlığı,
yorgunluk, üzgün olma, uyku sorunu, ameliyat yerinde
ağrı, bacaklarda şişlik, çarpıntı, endişe ve iştahsızlık
olmak üzere toplam 10 semptomdan oluşmakta ve üç
boyutta incelenmektedir. Bu boyutlar, “semptom algısı”,
“semptom değerlendirilmesi” ve “semptomlara yanıt”tır.
Öncelikle semptom algısı değerlendirilir, hastalar her
semptom algısı için 0=hayır, 1=evet yanıtı ile semptomun
olup olmadığını belirtirler. Daha sonra ölçekte yer
alan 10 semptomun her biri ayrı ayrı, dört farklı özellik
açısından değerlendirilir. Bu özellikler, semptomların
sıklığı, semptomların şiddeti, semptomların fiziksel
aktiviteyi engelleme durumu ve semptomların yaşamdan
zevk almayı engelleme durumudur.
Ölçekte yer alan 10 kardiyak semptomun sıklık ve şiddet oranları, “semptomların değerlendirilmesi” ile ilgili boyutu; fiziksel aktiviteyi engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme durumu ise “semptomlara yanıt” boyutunu içermektedir. Hasta semptom “yok” yanıtı verir ise diğer dört özellik (sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi engelleme durumu, yaşamdan zevk almayı engelleme durumu) 0 puan alır. Eğer semptom “var” yanıtı verir ise semptomlara her bir özellik için ayrı ayrı 0-10 arası puan verilir. Sıfır en düşük puandır semptom yok veya hastayı etkilememektedir anlamına gelir. On ise en yüksek puandır (sıklık için her zaman, şiddet için çok şiddetli, semptomlara yanıt için ise büyük ölçüde engellediği anlamındadır). Semptom değerlendirme puanları her semptom için sıklık ve şiddet puanlarının ortalaması hesaplanarak değerlendirilir. Semptomlara yanıt puanları ise her semptom için fiziksel aktiviteyi engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme olarak ayrı ayrı değerlendirilir.[8]
Miyokard Enfarktüsü Boyutsal Değerlendirme
Ölçeği (MİDAS)
Thompson ve ark.nın[10] 2002 yılında geliştirdiği
Miyokard Enfarktüsü Boyutsal Değerlendirme
Ölçeği’nin (MIDAS) Türkçe geçerlik güvenirliği, Uysal
ve ark.[11] tarafından yapılmış, Cronbach alfa değeri 0.83
olarak bulunmuştur. Türkçe MİDAS (TR-MİDAS) ölçeği
yedi alt boyutun ölçüldüğü 35 maddeden oluşmaktadır.
Ölçeğin alt boyutları, fiziksel aktivite (12 madde),
güvensizlik (9 madde), duygusal tepki (4 madde), bağımlılık
(3 madde), ilaç hakkında endişeler (2 madde), beslenme
şekli (3 madde) ve ilaç yan etkilerini (2 madde)
içermektedir.
Araştırmanın uygulanması
Uygulamaya başlamadan önce KSÖ yazarlarından
biri olan Dr. Nieveen ile e-posta yolu ile görüşülerek, ölçeğin Türk dili ve kültürüne uyarlanması için izni ve
onayı alındı. Araştırmanın yapılabilmesi için Gülhane
Askeri Tıp Akademisi etik kurul komitesinden Etik
Kurul izni ve Kalp Damar Cerrahisi kliniğinden uygulama
izni alındı.
Dil eşdeğerliğinin sağlanması için ölçeğin İngilizce’den Türkçe’ye çevirisi, İngilizce bilen ve klinik alanda uzman olan üç öğretim görevlisi tarafından birbirinden bağımsız olarak yapıldı. Ölçek maddelerinin dil/ifade ve içerik/kapsam geçerliği yönünden değerlendirilmesi için uzman görüşüne sunuldu. Alanında uzman altı kişiden uzman görüşü alındı. Uzman görüşlerinin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için kapsam geçerlik indeksi (KGİ) kullanıldı. Uzman görüşü sonrasında oluşturulan ölçek maddelerinin, Türkçe’den İngilizce’ye geri çevirisi iki dil uzmanı tarafından yapıldı. Uzmanların yaptığı değerlendirmeler sonucunda üzerinde görüş birliğine varılan ölçek, araştırma örneklemine dahil edilmeyen dokuz hastaya uygulandı ve ölçeğin anlaşılabilirliği değerlendirildi. Öneriler doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılarak ölçeğe son şekli verildi. Çalışmaya katılmayı kabul eden hastalar yapılacak çalışma hakkında bilgilendirildi ve yazılı ve sözlü onamları alındı. Veriler araştırmacı tarafından hastalarla birebir görüşülerek toplandı. Görüşmeler ortalama 15-30 dk. içinde gerçekleştirildi. Hastalara, ameliyat tarihinden yaklaşık olarak 14 gün sonra hastane kontrolleri sırasında veya telefon ile ulaşılarak tekrar test yapıldı. Ölçeğin iç geçerliğini ve değişime duyarlılığını saptamak amacıyla hastalara (n=75) ameliyat tarihinden sonra üçüncü ayda da telefonla ulaşılarak ölçek üçüncü kez uygulandı. Araştırma sürecinin adımları ve zamanı Şekil 1. Araştırmanın yürütülme planında gösterilmiştir.
Şekil 1: Araştırmanın yürütülme planı.
İstatistiksel analiz
Verilerin değerlendirilmesinde ve istatistiksel
analizlerde MS-Excel, Windows için SPSS 15.0 versiyon
(SPSS Inc., Chicago, IL, USA) paket programları
kullanıldı. Tanımlayıcı istatistik olarak kesikli
değişkenler için sayı (%), sürekli değişkenler için
duruma göre ortalama ± standart sapma gösterildi.
Normal dağılıma uygunluk tek örnek Kolmogorov
Smirnov testi ile değerlendirildi. Buna uygun olarak
üç grup arası karşılaştırmalarda Wilcoxon signed
ranks testi kullanıldı. Değişkenlerin birlikte değişimleri
Spearman korelasyon katsayısı ile değerlendirildi.
İstatistiksel kararlarda p<0.05 seviyesi
anlamlı farklılığın göstergesi olarak kabul edildi.
Ölçeklerin iç tutarlılıkları Cronbach alfa katsayısı
ile değerlendirildi.
Tablo 1: Katılımcıların bazı tanıtıcı özelliklerine ve tıbbi tanılarına göre dağılımı (n=150)
Kardiyak semptom ölçeğinin güvenirlik analizleri
Kardiyak Semptom Ölçeği’nin her bir semptom için
sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi engelleme durumu ve
yaşamdan zevk almayı engelleme durumu puanları
ayrı ayrı değerlendirilerek iç tutarlılık analiz testleri
ve tekrar testlerinin Cronbach alfa değerleri Tablo 2’de gösterilmiştir. Semptomlar için test ve tekrar test
Cronbach alfa değerleri bir iç tutarlılık sağlamaktadır.
Semptomların Cronbach alfa değerleri 0.87-0.99 arasında
değişmektedir.
Kardiyak Semptom Ölçeği’nin semptomların değerlendirilmesi boyutunun zamana göre değişime duyarlılığı Tablo 3’de verilmiştir. Kardiyak cerrahiden itibaren yedi gün, 14 gün ve üç ay sonra toplam üç kez hastaların, “semptom değerlendirilmesi” yapıldı. Semptomların değerlendirilme puanları ölçekte yer alan sıklık ve şiddet puanlarının ortalaması ile elde edildi. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk, üzgün olma, uyku sorunu, ameliyat yerinde ağrı, çarpıntı, endişe ve iştahsızlık semptomları için birinci ile ikinci değerlendirmeler arasında ve birinci ve üçüncü değerlendirmeler arasında, semptom değerlendirme puanlarında düşüş olduğu tespit edildi. Günlere göre yapılan değerlendirmeler arasında tespit edilen fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.025 veya p<0.017). Bacaklarda şişlik semptomu için birinci ve ikinci değerlendirme ile birinci ve üçüncü değerlendirme arasında, “semptom değerlendirme” puanında beklenen düşüş olmadı (p>0.05).
Kardiyak Semptom Ölçeği’nin semptomlara yanıt boyutunun zamana göre değişime duyarlılığı Tablo 4’de verilmiştir. Kardiyak cerrahi tarihinden itibaren semptomlar üç uygulama ile değerlendirildi. Her bir semptom için semptomlara yanıt puanları fiziksel aktiviteyi engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme olarak ayrı ayrı değerlendirildi. Semptomların fiziksel aktiviteyi engelleme durumları incelendiğinde göğüs ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk, üzgün olma, uyku sorunu, ameliyat yerinde ağrı, çarpıntı, endişe ve iştahsızlık semptomları için birinci ile ikinci değerlendirmeler arasında ve birinci ve üçüncü değerlendirmeler arasında, semptomlara yanıt puanlarında düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.025 veya p<0.017).
Semptomların yaşamdan zevk almayı engelleme durumları incelendiğinde, bacaklarda şişlik semptomu hariç diğer semptomlarda birinci ile ikinci değerlendirmeler arasında ve birinci ve üçüncü değerlendirmeler arasında semptomlara yanıt puanlarında azalma tespit edildi ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.025 veya p<0.017).
Kardiyak semptom ölçeğinin geçerlik analizleri
Kardiyak Semptom Ölçeği fiziksel semptomlarının,
MİDAS fiziksel aktivite alt boyutu ile olan korelasyonları
Tablo 5’de verilmiştir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk semptomlarının sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi
engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme
durumları ile MİDAS fiziksel aktivite alt boyutu korelasyonları arasında (p<0.001 ve r<0.500) istatistiksel
olarak anlamlı ve pozitif yönde zayıf bir ilişki bulundu.
Ameliyat yerinde ağrı, bacaklarda şişlik ve çarpıntı
semptomlarının sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi engelleme
ve yaşamdan zevk almayı engelleme durumları ile
MİDAS fiziksel aktivite alt boyutu korelasyonları arasında
(p>0.05) istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı.
Kardiyak Semptom Ölçeği psikolojik semptomlarının, MİDAS’ın duygusal tepki alt boyutu ile olan korelasyonları Tablo 6’da verilmiştir. Üzgün olma semptomunun sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme durumları ile MiDAS fiziksel aktivite alt boyutu korelasyonları arasında (p<0.05 ve r<0.500) istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu saptandı. Uyku sorunu, endişe ve iştahsızlık semptomlarının sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi engelleme ve yaşamdan zevk almayı engelleme durumları ile MiDAS fiziksel aktivite alt boyutu korelasyonları arasında istatistiksel açıdan fark bulunmadı (p>0.05).
Ölçek uyarlama çalışmalarında güvenirliği ortaya koyabilmek için güvenirlik ölçütlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlardan biri iç tutarlılık güvenirlik katsayısıdır.[ 12] İç t utarlılık g üvenirlik k atsayısı d eğerinin sıfır ile bir arasında olması gerekir. Değerlendirme ölçütüne göre; 0.00≤ a ≤ 0.40 ö lçek g üvenilir d eğil, 0.40≤ a ≤0.60 ölçek düşük güvenilir, 0.60≤ a ≤0.80 ölçek oldukça güvenilir ve 0.80≤ a ≤1.00 ise ölçek yüksek derecede güvenilirdir.[13,14] Kardiyak semptom ölçeği Türkçe versiyonu semptomları için test tekrar-test Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayıları 0.872-0.992 arasında değişmektedir (Tablo 2). Bulunan katsayının, Nieveen ve ark.nın[8] 2008 yılında geliştirdiği ve geçerlik ve güvenirliğini yaptığı özgün KSÖ’nün iç tutarlılık güvenirlik katsayısına (0.85-0.98) çok yakın olduğu ve yüksek derecede güvenilir olduğu görülmektedir.[4,8,15]
Test tekrar test yöntemi, zamana göre değişime duyarlılık testlerinden biri olup, aynı kişi üzerinde yapılan tekrarlı ölçümlerdir. Ölçümlerden elde edilen sonuçların tutarlı olması beklenmektedir. Bu tutarlılığın derecesi ölçüm aracının güvenirliğinin bir göstergesi olarak kullanılmaktadır.[16,17] Bu çalışmada kardiyak cerrahi geçiren hastalara, kardiyak cerrahi tarihinden yedi gün, 14 gün ve üç ay sonra toplam üç defa kardiyak semptom ölçeği uygulandı ve semptomların zamana göre değişime duyarlılığı değerlendirildi (Tablo 3, 4). Ölçek duyarlı bir ölçek ise klinik açıdan gözlenen bir iyileşmenin ölçek puanlarına yansıması beklenir. Çalışmamızda ikinci ve üçüncü uygulamalarda semptomların puanlarında düşüş olduğu görülmektedir ve bu düşüşün semptomların iyileşmesinden kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Bacaklarda şişlik semptomunun puanlarında zaman içerisinde beklenen düşüşün olmaması bu semptomun devam ettiğini ya da ilerleyen dönemde oluştuğunu düşündürmektedir. Hastaların büyük kısmını koroner arter baypas cerrahisi geçirenler oluşturmaktadır ve bu cerrahide bacaklardan safen ven çıkarılmaktadır. Bacaklardan ven çıkarılması venöz dönüşü etkileyeceği için ilerleyen dönemde bacaklarda şişlik görülmesi kabul edilebilir bir durumdur.
Bu çalışmada eş zamanlı ölçüt geçerliliği için MİDAS kullanıldı. Eş zamanlı ölçüt geçerliliğinde uyarlanmak istenilen ölçek puanları ile önceden geliştirilmiş, geçerliği yüksek olan ve aynı özelliği ölçen başka bir ölçme aracı arasında korelasyon katsayıları karşılaştırılır. Çalışmamızda, KSÖ ile MİDAS eş zamanlı uygulandı. Literatüre uygun olarak KSÖ’nün fiziksel semptomları ile MİDAS’ın fiziksel alt boyutu karşılaştırıldı.[11] İ ki ö lçek a rasındaki k orelasyonlar değerlendirildiğinde; KSÖ semptomlarından göğüs ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk semptomlarının sıklık, şiddet, fiziksel aktiviteyi ve yaşamdan zevk almayı engelleme durumları ile MİDAS fiziksel aktivite alt boyutu korelasyonları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulundu (Tablo 5). Ameliyat yerinde ağrı, bacaklarda şişlik ve çarpıntı gibi fiziksel semptomların MİDAS’ın fiziksel aktivite alt boyutu ile korelasyonlarında anlamlı fark bulunamama nedeni, MİDAS sorularının, KSÖ’de yer alan bazı semptomlara yönelik olmadığı olarak düşünüldü.
Aynı şekilde KSÖ psikolojik semptomları ile MİDAS duygusal tepki alt boyutu karşılaştırıldığında üzgün olma semptomu ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptandı (p<0.001) (Tablo 6). Ancak uyku sorunu, endişe ve iştahsızlık semptomları için yapılan korelasyonlarda istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı.
Bu çalışmanın sonuçları, Kardiyak Semptom Ölçeği’nin, Türk toplumu için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Kardiyak Semptom Ölçeği’nin Türkçe versiyonunun, kardiyak cerrahi geçiren hastaların semptomlarının değerlendirilmesinde özellikle taburculuk sonrası semptom yönetimi için hemşirelik bakım planında uygulanabilmesi ve hemşirelik girişimlerinin etkinliğinin değerlendirilmesinde kullanılması önerilmektedir. Gelecek çalışmalarda, kardiyak cerrahi haricinde farklı cerrahi (batın cerrahisi, kanser cerrahisi, toraks cerrahisi gibi) geçiren hastalarda semptom belirleme ve değerlendirmeye yönelik ölçeğin uyarlanma araştırmalarının yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca, teknolojik, sosyal ve kültürel gelişmeler sonucunda oluşabilecek değişimler göz önüne alınarak ölçeğin geçerlilik ve güvenirliğinin zaman içinde tekrarlanması da öneriler arasında yer almaktadır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında
herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi
bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) 2010 European cardiovascular disease statistics, British heart
foundation and European heart network. Available from:
http://www.bhf.org.uk/publications/view.publication.aspxps
=1001546 [Erişim Tarihi: 12.03.2014]
2) Kutay V, Ekim H, Kırali K, Van ve çevre illerde yaşayan
koroner arter hastalarının profili ve CABG sonuçları. Turk
Gogus Kalp Dama 2003;11:1-4.
3) Elitoğ N, Erkuş B, CABG operasyonu geçirmiş olan
hastaların taburculuk sonrası en sık yaşadıkları problemlerin
tanımlanması. Acıbadem Hemşirelik e-Dergi 2008;25. Web
Adresi: http://www.acibademhemsirelik.com e-dergi [Erişim
Tarihi: 22.05.2014].
4) Schulz PS, Zimmerman L, Pozehl B, Barnason S, Nieveen J.
Symptom management strategies used by elderly patients after
coronary artery bypass surgery. Appl Nurs Res 2011;24:65-73.
5) Solano JP, Gomes B, Higginson IJ. A comparison of
symptom prevalence in far advanced cancer, AIDS, heart
disease, chronic obstructive pulmonary disease and renal
disease. J Pain Symptom Manage 2006;31:58-69.
6) Bennett SJ, Cordes DK, Westmoreland G, Castro R, Donnelly
E. Self-care strategies for symptom management in patients
with chronic heart failure. Nurs Res 2000;49:139-45.
7) Riedinger M, Singh D. A range of factors influence healthrelated
quality of life in people with heart failure. Evid Based
Cardiovasc Med 2006;10:108-9.
8) Nieveen JL, Zimmerman LM, Barnason SA, Yates BC.
Development and content validity testing of the Cardiac
Symptom Survey in patients after coronary artery bypass
grafting. Heart Lung 2008;37:17-27.
9) Hatcher L. A step-by-step approach to using the SAS system
for factor analysis and structural equation modeling. SAS
Institute, Inc., Cary, NC., US: 1994. p. 260-5.
10) Thompson DR, Jenkinson C, Roebuck A, Lewin RJP,
Boyle RM, Chandola T. Development and validation
of short measure of health status for individuals with
acute myocardial infarction: the Myocardial Infarction
Dimensional Assessment Scale (MIDAS). Qual Life Res
2002;11:535-43.
11) Uysal H, Ozcan Ş. A Turkish version of myocardial infarction
dimensional assessment scale (TR-MIDAS): reliabilityvalidity
assesment. Eur J Cardiovasc Nurs 2011;10:115-23.
12) Karasar N. Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım Ltd.Şti.; 2000. s. 136-53.
13) Özdamar K. Paket programlar ve istatistiksel veri analizi çok
değişkenli analizler. 4. Baskı. Eskişehir: Kaan Yayınları; 2001.
14) Buelow JM, Hinkle JL. Why are reliability and validity
important to neuroscience nurses? J Neurosci Nurs
2008;40:369-70.
15) Tavakol M, Dennick R. Making sense of Cronbach’s alpha.
Int J Med Educ 2011;2: 53-55.