Although not common the cutting baloon is it use for its low rate of complications and advantage at hard lesions. In our institute we applied the cutting balloon especially for very hard lesions which could not be dilated with conventional ballons and obtaimed succesful results.
Akut tıkanmanın, dilatasyon esnasında damar duvarında oluşan disseksiyon, buna bağlı olarak gelişen trombüs ve spazmın sonucu; restenozun geç büzülme, remodelling ve intimal hiperplazi sonucu ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Bu düşünceyle düzgün intimal disseksiyon oluşturulduğunda kontrolsüz disseksiyon gelişmeyeceği, akut tıkanmanın azalacağı ve yalnız yırtık yerine lokalize hücre proliferasyonu oluşturacağı düşüncesiyle cutting balloon (CB) geliştirilmiştir [4]. Nisan 1994, Nisan 1995 yılları arasında CB uygulanan olguların erken sonuçlarını bildirmeyi uygun gördük.
Konvansiyonel koroner balon anjiyoplastide dilatasyon plak çatlakları ve damar duvarı gerilmesiyle sağlanmaktadır, ancak disseksiyon lezyon dışına çıkabilir, hatta damar boyuna yayılabilir ve intimal flap oluşumuna neden olur ve %2 ile 11 arasında akut tıkanma ortaya çıkmaktadır [5]. Geç dönemde ise subintimal yaralanmaların düz hücre proliferasyonuna ve restenoza sebep olduğu düşünülmektedir. CBun darlık dilatasyonu sırasında kontrollü bir kesi sağladığı, böylelikle elastik büzülme ihtimalini azalttığı, düz kas hücresi proliferasyonunun sınırlı kalmasına sebep olduğu ve restenozu azalttığı düşünülmektedir [6].
Barath ve ark. domuzlar üzerinde yaptığı çalışmaya göre CBun konvansiyonel balona göre, damar cidarına yaptığı zarar ve endotel proliferasyonu daha az olduğu bildirilmektedir [8]. CBda restenozun düşük olması beklenmektedir. CBun bu yararının yanısıra, klasik balonla dilate edilemeyen çok sert kalsifik ve fibroze lezyonlarda başarı ile kullanılabilmesi önemli bir özelliğidir. Ancak CBun üzerindeki bıçaklar nedeniyle fleksibilitesinin daha az olması, kıvrıntılı ve açılı damarlarda ilerlemesini güçleştirmesi dezavantajını oluşturmaktadır. Restenoza olumlu ya da olumsuz yönde etkisinin ortaya konması için daha çok olguyu kapsayan karşılaştırmalı ve uzun dönem sonuçlarının araştırılacağı çalışmalara gerek olacağı kanısındayız.
1) Detre K, Holubkov R, Kelsy S and the coinvestigators of the NHLBI PTCA Registry: Percutaneous transluminal coronary angioplasty in 1985-1986 and 1977-1981: The National Heart, Lung and Blood Institute Registry. N Engl J Med 1988; 318: 265-270.
2) Parisi AF, Folland ED, Hagitan P: A comparison of angioplasty with medical therapy in the treatment of single-vessel coronary artery disease. N Engl J Med 1992; 326: 10-16.
3) Dorros G, Stertzer SH, Cowley MJ, et al: Complex coronary angioplasty: Multiple coronary dilatations. Am J Cardiol 1984; 53: 126C-130C.
4) Eigler N, Forrester JS: Topol Textbook of interventional cardiology. Second edition: 406-7.
5) Ellis SG, Roubin GS, King SB, et al: angiographic and clinical predictors of acute closure after native vessel coronary angiopalsty. Circulation 1988; 77: 372-379.
6) Schwartz RS, Murphy JG, Edwards WD, et al: Restenosis occurs with internal elastic lamina laceration and is proportional to severity of vessel injury in a porcine coronary artery model. Circulation 1990; 82 (suppl III), III-656.