In our department, we have operated 98 cases with upper extremity vascular injuries between March 1990 - February 1998. Eighty-two of them were male and 16 were female. The average age was 28 (1.5-70). Ethyologically, 69 (71%), 20 (20%), 9 (9%) of the injuries were the result of penetrating injuries, gunshut wounds and blunt injuries, respectively. Localisation of the injuries were most frequently radial and ulnar arteries with 52 (53%) cases. This is followed by brachial artery in 37 (38%) cases, axillary artery in 5 (5%) cases and subclavian artery in 4 (4%) cases. The average duration of the arrivals of these cases is 6 hours (ranging from 3 to 96 hours).
The most common surgical measures were end-to end anastomosis (44%), venous autograft replacement (36%), primary lateral repair (9%), synthetic graft replecement (4%) and ligation (7%). Fasciotomy was performed in 7 cases and debridement were performed in 3 cases.
Amputation were performed in 3 cases. No operative mortality had occured.
Since wounds related to atherend organs are more frequently observed in subclavian and axillary vascular injuries, rate of functional losses and amputations is higher compared to the rate in distal injuries. Early intervention is very important.
Bu çalışmada üst ekstremite vasküler yaralanması olan 98 olguyu gözden geçirerek sunduk.
Olgularımızda tanıya fizik muayene bulgularına ilaveten Doppler Ultrasonografi rutin olarak uygulanmıştır. Anjiografi, sadece künt travmalı 6 hastada yapılmıştır. Vakaların çoğunda arteriel yaralanmalara ek olarak yandaş organ yaralanmaları da görülmüş olup, bunlardan tendon yaralanmaları % 33 ile (32 olguda) ilk sırayı oluşturmaktaydı. Yandaş organ yaralanmaları Grafik 3' de gösterilmiştir.
Cerrahi müdahale 35 olguda (% 36) lokal anestezi altında, 63 olguda (%64) genel anestezi altında yapıldı. Operasyonda hastanın hemodinamik stabilizasyonu sağlandıktan sonra, kanamalı arterin proksimali ve distali askıya alındı. Gerekli durumlarda trombektomi yapıldı. Arterin distaline ve proksimaline % 0,1' lik heparinle irrigasyon yapıldı. Cerrahi tedavide en çok primer (uç-uca) anastomoz uygulandı. Olgulara uygulanan cerrrahi tedavi yöntemleri Tablo 1' de gösterilmiştir. Hastaların hepsine düşük moleküllü dekstran (Rheomakrodeks) 500 cc/gün infüzyonu, kontrendikasyon olmayan hastalarda sistemik heparinizasyon uygulanmıştır.