Bu çalışmada kliniğimizde son 10 yıllık sürede bronşektazi tanısı konmuş hastalar, başvuru yakınmalar, etyoloji, tanı yöntemleri ve bronşektazi tipleri açısından retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Hastalar özgeçmişleri, aile öyküleri, başvuru yakınmaları ve fizik muayene bulguları ile değerlendirilmiş, akciğer grafileri, toraks CT ve/veya bronkografi ile tanıları konmuştur. Bronkografiler genel anestezi altında İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'nda yapılmıştır.
Bronşektazi tanısı 57 (%59) hastaya bronkografi, 19 hastaya (%20) CT ve 20 (%21) hastaya ise tekrarlanan akciğer grafilerinde sebat eden pnömonik infiltrasyon, bal peteği görünümü, peribronşial kalınlaşma, yuvarlak yüzük şeklinde imajlar görülerek konmuştur[1,3,8].
Etyolojide rol oynayan etmenleri araştırmak amacıyla, kızamık, boğmaca ve yabancı cisim aspirasyonlan için özgeçmişleri, tüberküloz için aile öyküsü, akciğer grafileri, PPD ve mide suyu kültürleri, kistik fibroz için ise ter testi sonuçları dikkate alınmıştır. Hümoral immün yetersizlik sendromlarının tanısı radyal immün diffüzyonla yapılmış IgG, IgA ve IgM düzeyleri ölçülerek ve lenf bezi biopsisi ile doğrulanarak konmuştur. Yineleyen ekspiratuar solunum güçlüğü ataklarının varlığı, ailesel atopi öyküsü, pozitif prick testi, yüksek IgE düzeyi ve akciğer fonksiyon testlerinde obstrüktif tipte bozukluk astma bronşiale tanısı için kullanılan kriterlerdi.
43 olgunun (%45) özgeçmişinde kızamık geçirme, 15 olguda (%17) astma bronşiale, ve 12'sinde (%13) boğmaca öyküsü vardı. 4 olguda tüberküloz, 4'ünde kistik fibroz, 3'ünde yabancı cisim aspirasyonu ve 3'ünde de mutad değişken immün yetersizlik (CVID) saptandı. 10 olguda (%11) ise belirli bir etyolojik faktör bulunamadı (Tablo 2). Hastaların fizik muayene bulgularının dağılımları Tablo 3'de görülmektedir. Buna göre hastaların tamamında patolojik akciğer dinleme bulguları saptanırken, yaklaşık üçte birinde dispne bulguları ve uzun süreli bir pulmoner patoloji belirtisi olarak %17 oranında çomak parmak, %14 oranında ise göğüs deformitesi ve fıçı göğüs formasyonu vardı. Yaşlarının küçük olması nedeniyle hastaların tümünde akciğer fonksiyor testi gerçekleştirilememişti. Akciğer fonksiyonlarına bakılabilen 20 hastadan 10'unda obstrüktif, 3'ünde restriktif tipte fonksiyon bozukluğu saptandı; 7 olguda ise akciğer fonksiyonları normal sınırlarda bulundu.
Yapılan balgam kültürlerinde (n=66) en sık üretilen mikroorganizmalar 8 olguda stafilokokkus aureus (%12) ve diplokokkus pneumoniae (%12) idi. Kistik fibrozlu 2 olguda ise (%3) pseudomonas aeruginosakolonizasyonu saptandı.
Bronkografilerin sonucunda (n=57), %46 oranında silendirik, %30 oranında varriköz ve %24 oranında kistik bronşektazi tanısı konmuştu. Bronşektazilerin yerleştikleri loblar Tablo 4'de görülmektedir. Buna göre, bronşektaziler en sık olarak sol alt lobda gelişmektedir (%32).
34 hastada yineleyen wheezing ve solunum güçlüğü atakları tanımlanıyordu; ancak bunlardan sadece 15 olguda astma bronşiale tanısı konmuştu. İyi kontrol edilmemiş astma bronşialenin bir komplikasyonu olarak bronşektazi gelişebileceği bilinmektedir[7,9,10] Ancak başka nedenlerle meydana gelen bronşektazilerinde astma bronşialeyi taklit eden semptomlara neden olarak, hatalı olarak astma kabul edildikleri unutulmamalıdır. Öte yandan bronşial dilatasyon gösteren astmalılarda çoğu kez bronşektazinin semptomatik olabileceğini savlayan çalışmalar da vardı[7].
Çocukluk yaş grubunda, balgam çoğunlukla yutulduğundan, balgam çıkarmaya beklenildiği kadar sık rastlanmayabilinir. Balgamda üretilen mikroorganizmalar içerisinde stafilokokların ve pnömokokların ilk sırada olmaları literatürle uygunluk göstermektedir. Bronşektazi tanısının konması için akciğer grafisi, CT ve bronkografiden yararlanılmaktadır. Son zamanlarda özellikle "High resolution CT" gerek daha kolay ve non-invasif bir yöntem olması ve gerekse de özellikle 6 yaşından büyük çocuklarda silendirik tipte bronşektaziler için %94, varriköz tip için ise %100 oranına varan bir güvenilirliliği olması nedeniyle bronkografiye oranla daha fazla tercih edilmektedir[1,6,7,8,9]. Bununla birlikte tüm güçlüklerine karşın, özellikle cerrahi girişim endikasyonu koymada bronkografi gerekmektedir [1,6,9] Bizim serimizde, 3'ü kistik fibrozlu ve 2'si CVID'li toplam 20 hastaya akciğerlerdeki tipik bal peteği görünümü, peribronşial kalınlaşma ve sebat eden infiltratif görünüm nedeniyle daha ileri bir görüntüleme tekniği uygulamaksızın bronşektazi tanısı konmuştur. Bunda hastaların genel durumlarını bozukluğu ve altta yatan hastalığın bilinmesi de etken olmuştur.
Olgularımızda bronşektazinin en sık görüldüğü loblar, alt lob başta olmak üzere sol akciğere ait loblardı (Tablo 4). Bu bulgu daha büyük serilerde saptanan bronşektazi lokalizasyonu ile uyumluydu[3,4]. Akciğer fonksiyon testi yapılabilen 20 olgunun 10'unda obstrüktif tipte fonksiyon bozukluğunun bulunması ilginçti; ancak bu 10 hastanın 8'inde primer hastalık olarak astma bronşiale bulunmaktaydı. Erken dönemde yakalanmış, silendirik, hatta varriköz bronşektaziler postüral drenaj, fizyoterapi ve antibiyotik profilaksisi altında medikal tedaviye iyi yanıt verebilmektedir. Tedaviye yanıt alınamayan, lokalize ve kistik yapıda bronşektaziler ise segment ya da lobektomiye gereksinme gösterebilirler [3,4,10,11] Bizim olgularımızın hepsi akut eksaserbasyon dönemlerinde 14-21 günler arasında değişen sürelerle intravenöz antibiyotikler, ekspentoranlar, pustural drenaj ve göğüs fizyoterapisi ile tedavi edilmişlerdi ve daha sonra da antibiyotik profilaksisi ve fizyoterapi sürdürülmüştü. Hastalardan 15'i (%16) ise lobektomi uygulanmak üzere Göğüs Cerrahisi Merkezlerine gönderilmişti.
Sonuç olarak, özellikle çocukluk yaşlarında solunum yolu enfeksiyonlarının ve iyi kontrol altında olmayan astma bronşialenin önemini korumakta olduğu ülkemizde, hırıltı, kronik öksürük, balgam çıkarma gibi semptomların ve akciğer grafilerinde kuşku uyandıran lezyonların varlığında, hastaların bronşektazi açısından da incelenmeleri gerektiğine dikkat çekmek isteriz.
1) Kornreich L, Horev G, Ziev N, et al: Bronchiectasis in
children: assessmeny by CT. Pediatr Radiol 23:120-
123,1994.
2) Nikolaizik WH, Warner JO: Aetilology of chronic
suppurative lung disease. Arch Dis Child 70:141-142,
1994.
3) Lewiston NJ: Bronchiectasis. Hilman B: Pediatric
Respiratory Disease Philadelphia WB Saunders
Company, 222-229,1993.
4) Brown M, Lemen RJ: Bronchiectasis. Chernick V; Disorsers of the Respiratory Tract in children, 5. edition
Philadelphia Saunders Company, 416-428,1990.
5) Lewiston NJ: Bronchiectasis in childhood. Pediatr
Clin North Amer 31:86,1984.
6) Paganin F, Trassard V, Senneterre E, et al: Chest radiography and higheresolutiın computed tomography
of the lungs is asthma. Amer Rev Respir Dis
146:1084-1087,1992.
7) Lynch DA, Newell WD, Tschomper BA, et al: Uncomplicated asthma in adults: Comparie son of CT
Appearance of the Lungs in Asthmatic and Healthy
Subjects. Radiology 188:829-833,1993.
8) Guinness G, Naidich DP, Leitman BS, et al: Bronchectasis: CT Evaluation. AJR 16:253-259,1993.
9) Kuhn JP: High resolution computed tomography of
pediatric pulmonary parenchymal disorders. Radiol
Clin North Amer 31:533-551,1993.
10) Stern R: Bronchiectasis. Behrman RE; Nelson Textbook of Pediatrics, 14. editon Philadelphia VVB Saunders Company, 1099-1100,1992.