P53 which is a nuclear phosphoprotein has functions like cell differentation, DNA synthesis and repair half-life of P53 which is a tumor supressor gene, is short so that it can only be detected immunohistochemically when ever genetic alterations occurs. Mutant forms are detected in breast, lung, liver, colon, uterus, brain, bladder, ovary, testis and stomach cancers.
In this study, the immunohostochemical staining pattern of P53 in malignant and benign mesothelial cells were evaluated. The cases were collected from the archives of Akdeniz University Medical Faculty, Pathology Department between 1981-1996 years, in the 15 benign mesothelioma cases there were no P53 immunoreactivity in mesothelial cells, but all 14 malignant mesothelial cases were stained. Therefore, whenever there is difficulty in difeerential diagnosis of benign and malignant mesothelial cells, detection of mutant P53 can be helpful with morphology and clinical findings, but the absence of immunoreactiviy can not exclude neoplasia diagnosis.
P53 proteini 1970li yılların sonlarında SV40 DNA virüsünün büyük transform antijenine bağlı nükleer fosfoprotein olarak bulunmuştur (1). P53 hücre siklusunun kontrolü, DNA sentezi ve tamiri, hücre differensiyasyonu ve programlı hücre ölümünde rol oynamaktadır (2). Mutant formları resesif tümör supresör genin karakteristiklerine sahip olup, dominant onkogen olarak rol oynayabilir. P53ün mutasyonları meme, mide, akciğer, kolon, pankreas, karaciğer, uterus, beyin, mesane, melanomlar, over ve testis kanserleri ile kemik ve yumuşak doku sarkomlarında saptanmıştır (3).
Plevrada mezotelyal orijinli benign tümörler nadir görülür. Sıklıkla asemptomatik lezyonlar olan benign mezotelyomalarda belirli bir yaş ya da cinsiyet ayırımı genellikle görülmez.
Olguların çoğu gibroz tiptedir. Malign mezotelyal tümörler ise erkeklerde kadınlardan 3 kez daha sık görülmekte olup, genellikle 40-60 yaşlarında saptanır. En sık bulgu plevral effüzyondur. Epitelyal, sarkomatöz ve bifazik tipleri vardır.
Bu çalışmada benign ve malign mezotelyomalarda ayırıcı tanıda değerliliğini saptamak açısından P53ün immunohistokimyasal olarak boyanma özellikleri araştırıldı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı arşivine 1981-1996 yılları arasında gelen 15 benign, 14 malign mezotelyoma tanısı alan 29 olgu çalışmaya alındı. Olguların parafin bloklarından hazırlanan 5 m kalınlığındaki kesitlerin HE, PAS, Alcian blue histokimyasal boyalı preparatları değerlendirildi. Ayrıca Dako Optimized Staining System cihazıyla avidinbiyotin kompleks tekniği kullanılarak yapılan CEA, Vimentin immunohistokimyasal boyalarına ek olarak P53 (clone DO-7 Dako) boyalı prepa-ratlar ışık mikroskopunda değerlendirildi.
Benign olguların 10u erkek 5i kadın olup, yaş ortalaması 54tür. Malign olguların ise 7si erkek,7si kadın olup yaş ortalamaları 47 olarak bulundu. Benign mezotelyomalı olguların mikroskopik incelenmesinde bağ dokusundan oluşan stroma içinde, iğsi görünümde fibroblastlara benzer hücrelerin yer aldığı izlendi (Resim 1). Hücresel atipi ve mitoz saptanmadı. Malign mezotelyomalı olguların 12si epitelyal, 2si bifazik tipte olup, olguların tümünde nükleer atipi ve anormal mitozlar saptandı (Resim 2). Epitelyal tipteki olguların 4ünde papiller yapılar görüldü. 6 olguda ise yaygın nekroz izlendi. Olguların dökümü Tablo 1 ve 2deki sunulmuştur.
Olguların tümünde PAS negatif, Alcian blue pozitif olarak bulunmuştur. CEA negatifliği ve Vimentin pozitifliği malign olguların adenokarsinomdan ayırıcı tanısının yapılmasını sağlamıştır (Resim 3). İmmunohistokimyasal olarak P53ün değerlendirilmesinde, yoğunluğuna bakılmaksızın çekirdek boyanması dikkate alınmıştır. Tümör dışı çevre dokuda P53 boyanmasına rastlanılmamıştır. Benign mezotelyomalarda mezotel hücreleri P53 ile hiç boyanma göstermemiş, malign mezotelyomaların ise tümünde P53 pozitif olarak saptanmıştır (Resim 4,5).
P53 proteini, normal hücre büyümesini kontrol eden, DNAsı hasarlı olan hücreyi apoptozis ile yok eden tümör baskılayıcı bir gendir [4,5]. Yarılanma ömrü çok kısa olduğu için immunolojik metodlarla saptanamaz. Ancak genetik değişikliğe uğradığı zaman saptanabilir hale gelir [6]. Patoloji materyallerinde P53ün saptanması neoplazilerde yardımcı bir belirleyici haline gelmiştir.
Plevrada görülen mezotelyomalarda klasik histopatolojik kriterler genellikle benign ve malign olguların ayırdedilmesine yeterli olmaktadır. Bazen diffüz fibroz mezotelyomalarda multinükleer hücreler veya sarkomatöz görünümü andıran spindle hücreler olabileceğinden maligniteyi düşündürebilir. Bazen de sarkomatöz mezotelyomalarda differansiyasyon iyi ise reaktif fibroblast veya fibromatozis şeklinde yorumlanabilir. Bifazik malign mezotelyomalar ise sıklıkla sinovial sarkom ya da adenokarsinomla karışabilmektedir.
Bu çalışmada malign olgularda papiller yapılar, nekroz, nükleer atipi, anormal mitoz gibi mor-folojik kriterler yanısıra P53ün immunolokalizasyonuna bakılmıştır. P53 genindeki mutas-yonları immunohistokimyasal olarak reaktive göstermeleri ile saptamaktayız.
Yapılan bir çalışmada mezotelyal proliferasyon gösteren 20 olgunun hiçbirinde P53 immuno-reaktivite göstermemiş, malign mezotelyomalı 20 olgunun hiçbirinde P53 immunoreaktivite göstermemiş, malign mezotelyolamıl 20 olgunun ise 14ünde (% 70) boyanma izlenmiştir [6]. Daha geniş serili diğer çalışmalarda da P53 boyanmasının benign ve malign mezotelyal proliferasyonların ayırımında kullanılabileceği belirtilmektedir [8,9].
Bizim çalışmamızda da malign mezotelyomalı olguların tümünde P53 immunoreaktivitesi izlenirken, benign mezotel hücrelerinin hiçbirinde boyanma saptamamıştır.
Sonuç olarak P53 immunoreaktivitesi, benignmalign mezotel hücrelerinin ayırımında morfolojik bulgulara yardımcı olarak kullanılabilir. Bununla birlikte akciğerin adenokarsinomunda da P53 immunoreaktivitesi olabildiği için malign mezotelyoma ile adenokarsinom arasındaki ayırıcı tanıda yararlı değildir [10]. Ayrıca P53 immunoreaktivitesinin yokluğunun neoplazi tanısını dışlayamayacağı da gözönünde tutulmalıdır.
1) Lane DP, Crawford LV: T antigen is bound to a
hoşt protein in SV 40 transformed cells. Nature 1979;
278:261-3.
2) Levine AJ, Momand J, Finlay CA: The P53 tumour
suppressor gene. Nature 1991; 351:453-6.
3) Bartek J, Bartkova J, Vojtesek B: Aberrant exp-
ression of the P53 oncoprotein is a common feature
of a wide spectrum of human malignancies. On-
cogene 1991; 6:1699-1703.
4) Wick MR: Oncogene analysis in diagnostic pat-
hology. A current perspective. Am J Clin Pathol
1992; 1:1-3.
5) Kerr JFR, Winterford CM, Harmon BV: Apoptosis.
Its significance in cancer and cancer therapy. Cancer
1994; 73:2013-26.
6) Kafiri G, Thomas DM, Shepherd NA, et al: P53
expression is common in malignant mesothelioma.
Histopathology 1992; 21:331-4.
7) Ramael M, Memmens G, Eerdekens C, et al: Im-
munoreactivity for P53 protein in malignant me-
sothelioma and nonneoplastic mesothelium. J Pathol
1992; 4:371-5.
8) Cota RJ, Jhamvar SC, Novick S, Pellicer A: Genetic
alterations of the P53 gene are a feature of malignant
mesothelioma. Cancer Res 1991; 51:410-6.