In the point of analgesia effectiveness, an excellent analgesia was determined in the second group. In the third group the worse analgesia control was maintained. We needed more additional analgesia dose in this group.
In conclusion, local bupivacaine application intraoperatively and continuous epidural bupivacaine + fentanil infusion method is the most safe and effective method in postoperative pain control.
Birinci grupta bulunan 15 (%27.7) hastaya pektus deformite düzeltilmesi sonrası cilt ve adale tabakaları kapatılmadan önce perikondriyuma ve cilt altına 15 cc %5 bupivacain uygulandı ve hasta uyanmadan ameliyat masasında T4-T8 seviyesinden epidural kateter tatbik edildi ve tespiti yapıldı. Hastalar ekstübe edilip yoğun bakımda yatağa alındıktan sonra başlangıç olarak epidural kateterden 4 cc %5 bupivacain + 1 cc %0.05 fentanil + 5 cc %0.9luk serum fizyolojik karışımı verildi. Hastalar takibe alındı ve ağrıları oldukça epidural kateterden bolus tarzında aynı karışım verildi. İkinci gruptaki 18 (%33.3) hastaya bir önceki gruba uygulanan işlem yapıldı ve hastalar yoğun bakım yataklarına alındıktan sonra epidural kateterden 1-2 mg/kg/saat bupivacain + 1-2 mcg/kg/saat fentanil olacak şekilde devamlı infüzyon uygulandı. Üçüncü grupta bulunan 21 (%38.8) hastaya peroperatuvar 15 cc %5 bupivacain uygulandı. Hastalar yoğun bakım yataklarına alındıktan sonra 4 x 2 cc 1 g metamizol IV + 1 x 3 cc 75 mg diklofenak sodyum IM uygulandı. Bütün hastalar ağrı derecesi 0 ile 10 arasında değişen sözel analog ağrı skalasına göre değerlendirildi.
Hastaların hepsi yoğun bakımda 1 saatlik periyotlarla hemşire ve doktor tarafından kontrol edildiler. Epidural kateterler ortalama olarak 70 saat (24-84 saat) tutuldu.
İkinci grupta analjezi etkinliği 13ünde çok iyi, 3ünde iyi, 2sinde orta bulundu. Bu gruptaki hastalardan hiçbirisinde kötü sonuç bulunmadı. Bu gruptan 1 hastaya ek analjezik olarak 1 kere 2 cc 1 g metamizol IV verildi. Üçüncü grupta analjezi etkinliği 5inde çok iyi, 7sinde iyi, 7sinde orta ve 2sinde kötü olarak bulundu. Bu grupta 8 hastada ek analjezik ihtiyacı oluştu. Ek analjezik olarak 100 mg/gün meperidin kullanıldı. Gruplarda bulunan analjezi etkinlikleri ve ek analjezi istekleri Tablo 1de verilmiştir. Grupların hiçbirisinde analjezi yöntemine ait komplikasyon gelişmedi.
Genellikle postoperatif erken dönemde ağrı kontrolü için parenteral narkotik ajanlar kullanılmaktadır. Ancak sistemik verilen narkotikler her ne kadar efektif ise de hastalarda sorun olabilecek solunum depresyonu ve konstipasyon gibi önemli komplikasyonları vardır. Ek olarak bu yollar sık doz uygulanımını gerektirir ve İM uygulanım durumunda hastaya önemli rahatsızlık verir [1,3,6].
Ağrıyı gidermek amacıyla torasik, abdominal, ürolojik ve ortopedik ameliyatlar sonrasında epidural kateterler kullanılmıştır. Bu teknik lokal anestetik ajanlar ve narkotiklerin bölgesel analjeziyi sağlamak amacı ile herhangi bir komplikasyon olmaksızın ayrı veya kombine kullanımına izin vermiştir. Ayrıca torasik girişim uygulanan hastalarda epidural ajan olarak postoperatif ağrı kontrolünde bupivakain etkin olarak kullanılmıştır [5,6].
Bu çalışmamızda pektus deformitesi düzeltilmesi ameliyatı uygulanan hastalarda postoperatif dönemde kullanılan sistemik analjezi, epidural kateterden bolus ve devamlı infüzyon ağrı kontrolü metodlarını karşılaştırdık. Bu metodların hepsinde ek olarak ameliyat sırasında ağrı kontrolü için perikondriyum yatağına ve cilt altına bupivacain kullandık. Hastalarda oluşan analjezi etkinliğine baktığımızda birinci gruptaki hastalardan 7sinde çok iyi, ikinci grupta 13ünde çok iyi, üçüncü grupta 5inde çok iyi analjezi sağladığını tespit ettik. Sistemik analjezik kullanılan grupta epidural analjezi kullanılan gruba göre ağrı kontrolünün daha az etkili olduğunu ve bu grupta ek analjezik gereksiniminin epidural analjezi uygulanan diğer iki gruba göre daha fazla olduğunu tespit ettik. Epidural analjezinin infüzyon tarzında sürekli uygulamasının bolus tarzında aralıklı uygulamasına göre ağrı kontrolünü daha iyi sağladığını ve ek analjezik gereksinimini azalttığını tespit ettik. Ayrıca infüzyon tarzında uygulamanın iş yükünü diğer iki gruba göre daha azalttığı görülmüştür.
Sonuç olarak ameliyat sırasında lokal bupivacain uygulaması ile beraber epidural kateterden devamlı infüzyon tarzında bupivacain + fentanil karışımı kullanımı postoperatif ağrı kontrolünde etkin ve güvenli bir yöntemdir.
1) Bosenberg ET, Bland BA, Schulte-Stenberg O. Thoracic epidural anesthesia via caudal route in infant. J Anest 1988;69:265-9.
2) James MF, Haijka SA, Gordon PC. Intravenous tradamol versus epidural morphine for postthoracotomy pain relief: A placebo controlled double blind trial. J Anesth Analg 1996;83:87-91.
3) Desparment J, Meistelman C, Barre J, et al. Continuous epidural infusion of bupivacaine for postoperative pain Relief in Children. J Anest 1987;67:108-10.
4) Rowe MI, ONeill JA, Grosfeld JL, et al. Chest wall deformities. J Essentials of Pediatric Surgery. St Louis Mosby, 1995;383-91.
5) Shamberger AC, Welch KJ. Surgical repair of pectus excavatum. J Pediatr Surg 1988;23:615-22.