Son zamanlarda seçilmiş hasta gruplarında daha az invaziv girişim ile koroner bypass greftlemenin uygulanabilirliği, hasta konforu ve daha kısa hastanede kalış süresi açısından diğer yöntemlere üstünlüğü bazı otörlerce gösterilmiştir [4-9].
Direk LIMA serbestlediğimiz olgularda ise öncelikle sol anterior minitorakotomi yapılarak buradan LIMA çıkarıldı. Perikard LAD üzerine denk gelecek şekilde açılarak askı sütürleri konuldu. Eğer anterograd kan akımı varsa arteriotomi yapılmadan önce anastomoz alanının 0.5 cm proksimalinden koroner arter buldog klemp ile oklüde edilerek anastomoz alanının kan ile kaplanmasının önüne geçildi. Ancak hiçbir durumda anastomoz bölgesinin distali oklüde edilmedi. Koroner anastomoz esnasında cerrahi alanın kandan arındırılarak görünür hale getirilmesinde kliniğimizin özgün metodu olan O2 gazı üfleyen bir sistemi kullandık [10]. Konvansiyonel yöntemle koroner arter anastomozu gerçekleştirildi. Koroner anastomoza başlamadan önce 50 mg bolus Heparin ile ACT 200 saniyeyi aşacak şekilde heparinizasyon yapıldı. Beta bloker veya Cantagonistleri kullanılarak kalp atım hızı dakikada 40-60 arasında olacak şekilde medikasyon yapıldı.
Postoperatif stress testi 45 hastaya uygulanmış, iki hastada test sonucu pozitif bulunmuş, bu iki hastaya uygulanan kontrol anjiyografisinde bir hastada LIMA-LAD anastomozunun patent olduğu, ancak diffüz aterosklerotik LAD arter incelemesi görülmüşken diğer hastada ise oklüde LIMA-LAD görüldü. Her iki hasta da halen medikal tedavi ile takip edilmektedir. Diğer hastaların stress testleri (negatif) bulunmuştur. Postoperatif taylum sintigrafi testi, ameliyat öncesi iskemi saptanmış 23 hastada araştırma uygulandı. Bu hastalarda mevcut iskeminin düzeldiği gözlemlendi. Postoperatif kontrol anjiyografi toplam 54 hastada gerçekleştirildi. Bir hastada tıkalı anastomoza rastlandı.
MIDCAB tekniği ile uygulanan CABG operasyonlarının median sternotomi ile uygulanan tekniğe göre, hasta açısından daha az invaziv olması nedeni ile uygulanan CABG operasyonlarının median sternotomi ile uygulanan tekniğe göre, hasta açısından daha az invaziv olması nedeni ile düşük kan ve kan ürünleri transfüzyonu, postoperatif dönemde erken ekstübasyon, erken mobilizasyon ve erken dönemde yoğun bakımı terk edebilme gibi avantajlarının olduğunu tespit ettik. İleriki dönemlerde reoperasyon gerektiğinde mediastinal yaklaşımın daha rahat ve komplikasyonsuz olması ve LIMA zedelenme riskinin minimuma indirilmesi gibi avantajlarının da olabileceğini düşünmekteyiz. Ayrıca ameliyat travması ve hastanede kalış süresinin azalması sonucunda ameliyat maliyetinin azalması gibi avantajı da vardır. Ancak bu tekniği uygulayabilmek için cerrahın atan kalpte bypass prosedürü ile belirli bir öğrenim ve deneyim sürecinden geçmesi gerekir [11]. Nitekim kliniğimizde de uzun süren atan kalpte bypass cerrahisi sonrası belirli bir deneyime ulaşan ekibimiz tarafından bu yeni teknik başlatılmıştır [2-3]. İlk uygulamalarımızda LIMA'yı VATS tekniği ile çıkarıp koroner revaskülarizasyon işlemini MIDCAB tekniği ile gerçekleştiriyorduk [12]. Ancak LIMA çıkarım süresinin uzun olması nedeni ile son bir buçuk yıldır LIMA'yı minitorakotomi insizyonundan direkt görerek çıkarmaktayız. Böylece hem LIMA çıkarım süresi, hem de ameliyat süresi kısalmaktadır. Bu teknikte diogonal ve circumflex artarin 1. marginal dalı ile sağ koroner arterin sağ ventrikül ve uygun posterior descending dalına ulaşmakta zorlukla karşılaşmışsak da teknik olarak mümkün olabilmektedir. Ancak MIDCAB tekniğini sadece tek damar hastalığı olan vakalarda uygulamaktayız. Bu çalışmanın sonunda da görüleceği gibi, dünyada yeni uygulamaya giren MIDCAB tekniği, standart sternotomi tekniğinin yerini alacak ciddi bir alternatif yöntemdir ve zaman içerisinde bu konu üzerinde sağlanacak ilerlemelerle daha mükemmel olacaktır.