Aralık 1995 Aralık 1997 tarihleri arasında Pediatrik Kardiyoloji bilim dalında doğumsal kalp hastalığı saptanan olgulardan, MRG yapılan 39 olgunun bulguları, 2 boyutlu, Doppler ve renkli Doppler ekokardiyografi, kateter ve anjiografi bulguları ile prospektif karşılaştırılmıştır. Çeşitli renk ve teknik nedenlerle 6 hasta çalışmadan çıkarılmış, çalışmaya alınan 33 hastanın en küçüğü 9 günlük en büyüğü 10 yaşında olup grubun yaş ortalaması 2.5 yıl bulunmuştur. Prospektif olarak yütürülen bu çalışmada MRG sonuçlarının değerlendirilmesi, ekokardiyografi ve kateter-anjiografi bulgularından habersiz olarak gerçekleştirilmiştir.
Hastalarımızın tümüne MRG öncesi ekokardiyografik çalışma yapılmış olup, 21 hastaya MRG öncesi, 18 hastaya MRG sonrası kardiyak kateterizasyon - anjiyografi uygulanmıştır. Tablo 1de hastalara ait ekokardiyografik ve anjiyografik bulgular izlenmektedir.
MRG öncesi hastaların sedasyonu için çalışmanın ilk dönemlerinde demerol-fenergan-torazin karışımı, daha sonraları rektal midazolam ile sedasyon ve bazı hastalar için de Anesteziyoloji Anabilim dalı desteği ile katalar ve midazolam ile sedasyon uygulanmıştır. Görüntülemeler sırasında solunumları yakından takip edilen hastalarda hiçbir sorunla karşılaşılmamıştır.
MRG Düzlemleri
İlk olarak mediastenin uzun aksına dik eksende EKG tetiklemeli T1 ağırlıklı transvers spin eko ve sine gradient eko MR görüntüleri alınmıştır. Takiben kalbi fonksiyonel aksında görüntülemek amacıyla, atriyoventriküler kapakların orta kısmı düzeyinde ve sol ventrikül çıkımı seviyesinde kalbin uzun aksına paralel sine gradient eko dört odacık MR görüntüler elde edilmiştir. Transvers görüntüleri klinik olarak ön tanıda transpozisyon veya Fallot tetralojisi düşündüren olgularda aortik kök ve sağ ventrikül çıkımına yönelik modifiye kısa aks sine gradient eko MR görüntüler alınmış olup bazı olgularda arkus aortanın uzun aksına paralel oblik sagital T1 ağırlıklı spin eko ve sine gradient eko MR görüntüler elde edilmiştir. Her bir anatomik düzlemde değişik fazlarda elde edilen gradient eko MR görüntüler sinematik olarak izlenerek o bölgedeki şantlar ve akan kan dinamiği değerlendirilmiştir.
Büyük damar yapılarının değerlendirilmesinde spin-eko görüntülerde morfoloji net olarak izlenebilmektedir. Büyük arterlerin transpozisyonu tanılı 8 hastada büyük damar yapıları transvers ve oblik sagital modifiye kısa aks MR görüntülerde ortaya konmuştur (Resim 1). Yine bu olgularda balon artrial septostomi ile oluşturulan ASDye ait MR görüntüleri diğer 5 olgu gibi net olarak izlenmiştir (Resim 2).
Yine doğumsal kalp hastalıklarını tedavilerinin belirlenmesinde değerlendirilmesi gerekli olan pulmoner arterler gradient eko görüntülemelerle anjiografi kadar değerli olmaktadır. VSD-pulmoner atrezili bir olguda genel durumun kritik olması nedeniyle yapılamayan anjiografi nedeniyle, pulmoner arter dalları MR ile değerlendirildi (Resim 3). Rastelli operasyonu planlanan bir hasta için sol pulmoner arter görüntülemesinde MRG son derece faydalı olmuştur.
Değişik doğumsal kalp hastalıkları ile beraber bulunan, ekokardiyografi ve anjiyografi ile saptanan 18 VSDye ait MR görüntüsü 17 vakada gradient eko imajlarda şanta bağlı sinyal kaybının köken aldığı bölge olarak lokalize edilmiştir. Büyük arter transpozisyonlu sağ ventrikül hipoplazisi bulunan 20 nolu olguda ventriküler havuzun hipointens gözlenmesi nedeniyle VSDnin kaynaklandığı bölge saptanamamıştır. Perimembranöz outlet ve malalingment gösteren VSDler oblik sagital ve sol ventrikül çıkımı düzeyinden geçen dört odacık görüntülerde daha net olarak saptanmıştır (Resim 4) [4].
Patent duktus arteriozuslu olgularda indirekt bulgu olarak sol pulmoner arter genişliği, bir olgu dışında ise aortadan sol pulmoner arter lümenine duktus yolu ile oluşan jet ve türbülansa ait sinyal kayıpları saptanırken, duktusun MR ile saptanamadığı olduğu (17 nolu olgu) şantın yeterli şiddet ve sürede sinyal değişimine yol açmadığı düşünülmüştür [5,6].
Fallot tetralojili 9 hastanın hepsinde anatomik yapı net olarak izlenmiştir. Sağ ventrikül hipertrofilerini gösterilmesinde gradient eko görüntüler T1 spin eko görüntüler kadar başarılı bulundu (Resim 5). Yine transvers kesitlerde bu yöntemlerle aort dekstropozisyonu, sağ arkus aorta saptandı. İnfundibuler stenoz kısa aks kesitlerde darlığa bağlı oluşan jet ve türbülans net olarak izlenmiştir.Trunkus arteriozus Tip 1 tanılı 1 olguda anatomik patoloji net olarak ortaya konulabil-mişken, VSD pulmoner atrezili bir olguda desendan aortadan köken alan kollateraller izlenmiştir (Resim 3). Major aortopulmoner kollateraller Fallot tetralojili iki olguda anjiokardiyografi ile uyumlu olarak gösterilmiş, bir olguda ise minör aortopulmoner kollateral MR ile saptanmıştır. Sine gradient eko görüntülerde stenoz sonucu oluşan hemodinamik değişiklikler izlenmiştir.
Aort koarktasyonu olan onüç olguda koarktasyon bölgesi, tipi ve şiddeti net olarak değerlendirilmiştir.
İncelemenin temelini oluşturan spin eko sekanslarında görüntülerin artefaktlardan arıtılması için EKG ile kalp atımlarına uyum sağlanmaktadır. Spin eko MRG koronal, sagital veya kompleks planlarda elde edilen görüntüler çeşitli görüş açıları sağlamaktadır. Doğumsal kalp hastalıklarını değerlendirmede segmental yaklaşım geçerli bir yöntemdir. Bu nedenle MR görüntülerinin sistematik olarak incelenmesi önemlidir. Atrial situs ve sistemik ve venöz bağlantıların değerlendirilmesinde atrial appendikslerden ve vena kava inferiorun vertebral kolan ile ilişkisinden faydalanılmaktadır serimizdeki bir olguda (7 nolu) persistan sağ VCI, hemiazigos ve azigos devamlılığı da saptanmıştır. Anormal pulmoner venöz dönüşün saptanmasında şu an geçerli en iyi yöntem olarak bildirilen BRG incelemelerdeki hiçbir olgumuzda bu anatomik patoloji olmadığı için değerlendirilememiştir [1,11,12].
Artrial septum bir çok kesitte değerlendirilebilmektedir. Oblik kesitlerde fossa ovalis tabanının yeterli görüntülenmemesi 2 boyutlu ekokardiografideki drop out görüntülere benzer yanlış ASD tanısına yol açabileceğinden, diğer kesitlerden bu tanının doğrulanması gerekmektedir [1].
Atrioventriküler (AV) bağlantıların değerlendirilmesinde konkordant, diskordant, çift girim (double inlet), AV bağlantı yokluğu saptanabilmektedir. Bir olgumuzda var olan triküspit atrezisini değerlendirmede şüphede kalınmışsa da, mitral atrezisi olan bir vakada patoloji iyi görüntülenmiştir. Bu tip AV kapakların değerlendirilmesinde ekokardiyografi daha üstün görülmektedir [1].
Değişik doğumsal kalp hastalıkları ile beraber bulunan, ekokardiyografi ve anjiyografi ile saptanan 18 VSDye ait MR görüntüsü 17 vakada transaksiyel planda inlet ve trabeküler septuma paralel olarak elde edilen kesitlerde gradient eko imajlarda şanta bağlı sinyal kaybının köken aldığı bölge olarak lokalize edilmiştir. Büyük arter transpozisyonlu sağ ventrikül hipoplazisi bulunan 20 nolu olguda ventriküler havuzun hipointens gözlenmesi nedeniyle VSDnin kaynaklandığı bölge saptanamamıştır. Perimebranöz outlet ve malalingement gösteren VSDler oblik sagital ve sol ventrikül çıkımı düzeyinden geçen dört odacık görüntülerde daha net olarak saptanmıştır [13].
Ventriküloarteriyel bağlantılar ve ventrikül çıkımları (out flow) değerlendirmede MRG oldukça faydalı görünmektedir. Büyük damar yapıları ve bağlantıları için spin eko görüntüler çok duyarlı yöntemdir. Özellikle koarktasyonun tipi, darlığının derecesi net olarak değerlendirilebilmektedir. Bizim serimizde kateter çalışması yapılmış olgularda sensivitesi %100 olarak saptanmıştır. Yine aortik ark anomalilerini, major aortopulmoner kollateralleri saptanmıştır. Yine aortik ark anomalilerini, major aortopulmoner kollateralleri saptamada yüksek duyarlılığa sahiptir. Hipoplastik arkus aortalı yenidoğan olgumuza MRG sonrası başarılı cerrahi girişim yapılmıştır. Vasküler ring anomalisi olan 2 olguda elde edilen görüntüler güvenilir olarak yorumlandı. 7 nolu olguda modifiye sol B-T şant sonrası gelişen disekan aort anevrizması MRGde tesbit edilmiştir [14].
Trunkus arteriozus Tip 1 tanılı bir olguda anatomik patoloji net olarak ortaya konabilmişken, Pulmoner atrezi+VSD gibi olgularda konfluent pulmoner damarları belirleme tedavilerinin yönlendirilmesinde gradient eko görüntülemelerle anjiografi kadar değerli olmaktadır. VSD-pulmoner atrezili bir olguda ekokardiyografi görüntülerinin yetersiz olması ve genel durumunun kötü olması nedeniyle katater-anjiografik çalışma yapılamadığından, pulmoner arterler MR ile değerlendirildi. Saptanan konfluent sol pulmoner arter dalına şant yapıldı. Yine MRG şant veya bant gibi girişimlerden sonra pulmoner arterlerin gelişmesini izlemek için de etkili bir yöntemdir. Major aortopulmoner kollateraller Fallot tetralojili iki olguda anjiokardiyografi ile uyumlu olarak gösterilmiş, bir olguda ise minör aortapulmoner kollateral MR ile saptanmamıştır.
Büyük arterlerin transpozisyonu tanılı 8 hastada büyük damar yapıları transvers ve oblik modifiye kısa aks MR görüntülerde ortaya doğru olarak konmuştur. Patent duktus arteriozuslu olgularda indirekt bulgu olarak sol pulmoner arter genişliği, bir olgu dışında ise aortadan sol pulmoner arter lümeninde duktus yolu ile oluşan jet ve türbülansa ait sinyal kayıpları saptanırken, duktusun MR ile saptanamadığı olguda (4 nolu olgu) şantın yeterli şiddet ve sürede sinyal değişimine yol açmadığı düşünülmüştür [3].
Fallot tetralojili 9 hastanın hepsinde anatomik yapı net olarak izlenmiştir. Sağ ventrikül hipertrofilerinin gösterilmesinde, sağ ventrikül ventrikül çıkımındaki infundibuler darlıkların gösterilmesinde gradient eko görüntüler, T1 spin eko görüntüler kadar başarılı bu lundu. Yine transvers kesitlerde bu yöntemlerle aort dekstropozisyonu ve arkus aorta hakkında bilgiler saptandı. İnfundibuler stenoz T1 spin eko kısa aks kesitlerde, darlığa bağlı oluşan jet ve türbülans gradient ek ogörüntülerde net olarak izlenmiştir.
Tüm aortayı değerlendirmek için ideal inceleme tekniği olarak MRG özellikle aort koarktasyonunun pre ve post operatif dönemde izleminde ideal bir tekniktir. Çalışmamızda aort koarktasyonu olan onüç olguda koarkasyon bölgesi, darlığın şiddeti net olarak preoperatif dönemde değerlendirilmiştir. Bu hastalarımızın post operatif dönemdeki izlemlerinde restenoz ve anevrizma gelişimi yönünden ekokardiyografi bulguları ile MRG de rutin olarak kullanılmaktadır [1,8,9].
Konjenital kalp hastalıklı kişilerde kardiak kateterizasyonunun ana amaçlarından biri pulmoner ve sistemik dolaşımlardaki akımları ve oranlarını ölçmektir. Çalışmamızda cihazımızın teknik kısıtlılığı nedeniyle biz fonksiyonları gradient eko görüntüleri ile yorumladık [15,16].
Bu çalışmada MRG incelemesinin ortalama 50 dakika sürmesi ekokardiografiye göre bir dezavantaj olarak görünmektedir. Ayrıca görüntüleme esnasında hastanın hareketi elde edilen imajların kalitesini düşürmektedir. Bu nedenle hastaların hareketsiz kalmaları yönünden sedasyona ihtiyaç vardır [16].
1) Sağın Saylam G, Kilner P. Magnetic Resonance
Imaging in Congenital Heart Disease. Türk
Kardiyol Dern Arş, 1995; 23:416-424.
2) Irsik DR, White RD, Robitaille PM. Cardiac
Magnetic Resonance Imaging. in: (eds) Emma-
noulides GC, Allen HD, Reimenschneider TA,
Gutdesell HP. Moss and Adams, Heart Disease
in Infants, Children, and Adolescents. Fifth
Edition, Baltimore: Williams and Wilkins,
Volume 1,1995: 206-222.
3) Higgins CB, Caputo GR. Role of MR imaging in
acquired and congenital cardiovascular disease.
AJR, 1993; 161:13-22.
4) White RD. Magnetic Resonance Imaging of
Congenital Heart Disease. in: Pohost GM, ed.
Cardiovascular Applications of Magnetic Rresonance. Am Heart Assoc Monograph Series, New York: Futuro Publishing; 1993:59-77.
5) Chien CT, Lin CS, Hsu YH et al. Potential
diagnosis of hemodynamic abnormalities in
patent ductus arteriosus by cine MRI. Am Heart
J 1991; 122:1065-1073.
6) Kersting-Sommerhoff BA, Diethelm L, Teitel
DF, Higgins CB. Magnetic resonance imaging of congenital heart disease: Sensitivity and specificity using receiver operating characteristic curve analysis. Am Heart J 1989; 118:155-161.
7) Chung KJ, Simpson JA, Newman R et al. Cine
magnetic resonance imaging for evaluation of
congenital heart disease role in pediatric car-
diology compared wit echocardiography and
angiography. J Pediatr 1988; 133:1028-1035.
8) White RD, Pschal CB, Tkach JA et al. Functional cardiovascular evaluation by magnetic resonance imaging. Top Magn Reson Imag, 1990, 2; 31-48.
9) Higgins CB, Holt W, Plugfelder P, et al. Func-
tional evaluation of the heart with magnetic
resonance imaging. Mag Res Med 1988; 6: 121-139.
10) Didier D, Higgins CB, Fisher MR, Osaki L.
Congenital heart disease gated MR imaging in
72 patients. Radiology, 1986; 158: 227-235.
11) Link K, Lesko NM. Magnetic resonance imag-
ing in the evaluation of congenital heart disease Magn Reson Q 1994; 7:173-190.
12) Geva T, Vick W, Wendt RE, Rokey R. Role of
spin echo and cine magnetic resonance imaging
in presurgical planning of heterotaxy synd-
rome. Circulation 1990; 90: 348-356.
13) Sechtem U, Pflugfelder P, Cassidy MC et al.
Ventricular septal defect: visualization of shunt-
flow and determination of shunt size by cine
MR imaging. AJR 1987; 149: 689-692.
14) Sechtem U, Pflugfelder P, White RD, Cassidy
MC. Quantitation of regurgitant volumes in
patients with mitral and aortic regurgitation by
cine MRI Radiology 1988; 167:425-430.