From November 1992 to June 1994, seventy six patients diagnoscd as primary lung cancer were investigated its correlation of cell type, radiologic apperance, and smoking habbit, age and sex of patients, and diagnostic procedures and stages of lung cancer.
Sixty-eight patients composed of 68 male (89%) with mean agc: 59.54±1.07 yr (range: 36-78 yr), and 8 female (11%) with mean age: 47.25±4.42 yr (range: 29-67 yr). Ninenty-four percent of male and one percent of female were smoker. Most prevalance cell type of lung cancer was squamous cell (60.9%), and it was commonly related with smoking habbit (p<0.05). But female did not show no significant difference for cell type of concer (p>0.05).
Most commonly applied diagnostic procedure was fiberoptic broncoscopy (65.4%). In 30 (51.7%) of 58 patients with nonsmall cell were inoperably.
Toplumda akciğer kanserinin sıklığı uzun yıllardır bilinmesine rağmen son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde erkeklerin kanserlerinde birinci sıraya yükselmiştir. Kadınlarda ise üçüncü en sık kanser nedenidir[1]. Son 20 yılda erkeklerde akciğer kanserinde azalma gözlenirken kadınlarda ise artma görülmektedir.
Biyopatogenezde sigara ilk sırayı alırken, bunu endüstriyel ajanlar (asbest, radyoaktif elementler, nikel, krom, arsenik, hematit), hava kirliliği, genetik bozukluk ve akciğerdeki skar dokusu izlemektedir[3,4].
Akciğer kanserlerinin hem sık görülmesi hem de tedavisinin zor olması nedeniyle halk sağlığı için hâlâ önemli bir sorun olarak görülmektedir.
Kaynaklarda batı ülkelerinde bildirilen ve akciğer kanserlerinin çeşitli özelliklerinin incelen diği birçok çalışma olduğu halde ülkemizde bu konuda yayın sayısının az olması nedeniyle kliniğimizde Kasım 1992 - Haziran 1994 tarihleri arasında primer akciğer kanseri tanısı alan 76 hastayı retrospektif olarak incelemeyi ve bunları literatürdeki verilerle karşılaştırmayı amaçladık.
Kasım 1992 - Haziran 1994 tarihleri arasında Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı'nda primer akciğer kanseri tanısı konan 76 hasta retrospektif olarak başta hücre tipleri olmak üzere çeşitli özelliklerine göre incelendi. Evrclendirmede bilgisayarlı toraks tomografisi, abdominal ultrasonografi, beyin tomografisi ve fiberoptik bronkoskopiden yararlanıldı.
İstatistiki analizlerde x2 yöntemi ve bağımsız gruplarda iki yüzde arasındaki farkın önemlilik testi kullanıldı.
76 hastanın 68'i (%89) erkek, 8'i (%11) kadındı. Erkek/kadın oranı 8.5/1 olarak saptandı. Erkeklerin yaşları 36-78 (Ortalama 59.5411.07), kadınların yaşları 29-67 (Ortalama 47.25+4.42), tüm hastaların yaşları ise 29-78 (Ortalama 58.25±1.14) arasında değişmekteydi. Erkeklerin %94'ü, kadınların ise %1'i sigara içicisiydi. Sigara içim süresi 5-65 (Ortalama 33.48+1.67) yıl arasında değişmekteydi.
Hastaların hücre tiplerine göre dağılımı tablo l'de gösterilmiştir. En fazla olarak yassı hücreli akciğer kanseri 46 (%60.5) vakada görülürken en az büyük hücreli akciğer kanseri l (%1.3) vakada saptandı (p<0.01).
Tablo 2'de akciğer kanserlerinin cinslere göre dağılımı gösterilmiştir. Sadece adenokanserin kadınlarda erkeklerden anlamlı derecede yüksek oranda olduğu saptandı (p<0.05). Diğer akciğer kanser tiplerinde fark önemli bulunmamıştır.
Şekil l'de akciğer kanserlerinin yaş gruplarına göre dağılımı gösterilmiştir. Yassı hücreli akciğer kanserinin en sık görüldüğü yaş grubu 60-69 olarak tespit edildi (p<0.05). Diğer gruplarda ise yaş dağılımındaki fark önemli bulunmamıştır (p>0.05).
Akciğer kanserlerinin sigara içimine göre dağılımı tablo 3'de gösterilmiştir. 40 adet/gün'ün üzerinde sigara içen hasta sayısı sadece 4 olduğun dan bunlar için ayn bir grup oluşturulmamıştır. Sigara içmeyen grupda hücre tipleri arasındaki fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05), 10-20 adet/gün sigara içenlerde gruplar arası fark istatistiksel olarak önemli bulunmuş olup, bu grupta en fazla yassı hücreli akciğer kanseri sigara içimiyle ilgili bulundu (p<0.01). Yine 21-60 adet/gün arası sigara içenlerde sigara içimi ile yassı hücreli kanser arasında anlamlı derecede ilişki saptandı (p<0.05). Sigara içenlerle içmeyenlerin karşılaştırılmasında sigara içenlerde küçük hücreli ve yassı hücreli akciğer kanserlerinin görülme oranı sigara içmeyenlere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05). Diğer gruplarda sigara içimiyle hücre tipi arasında ilişki gözlenmedi (p>0.05).
Akciğer kanserlerinin semptomlara göre dağılımı şekil 2'de gösterilmiştir. Vakaların çoğunda birden fazla semptom görülmekle birlikte öksürükbalgam ve dispnenin diğer semptomlardan önemli derecede fazla olduğu hemoptizinin ise 21 vaka ile en az görülen semptom olduğu gözlendi (p<0.01).
Hastaların radyolojik görünümlerine göre dağılımı şekil 3'de gösterilmiştir. Radyolojik görünümlerine göre dağılım incelendiğinde gruplar arasında fark önemli bulunmuştur. En sık radyolojk bulgu kitle görünümüydü ve vakaların 61'inde (%61.6), en az radyolojik bulgu ise apse görünümüydü ve vakaların 4'ünde (%4) saptandı (p<0.01).
Akciğer kanserlerinin tanı yöntemlerine göre dağılımı tablo 4'de gösterilmiştir. Tanı yönünden incelendiğinde gruplar arası fark önemli bulundu. Buna göre fiberoptik bronkoskopik biyopsi 53 vaka (%65.4) ile en fazla, balgam sitolojisi 5 vaka (%6.1) ile en az tanı koydurucu yöntemdi (p<0.01).
Non-small cell akciğer kanserlerinen evrelendirilmesi tablo 5'de gösterilmiştir. Akciğer kanserleri evrelerine göre karşılaştırıldığında gruplar arası fark önemli bulunmuştur. Buna göre en fazla Evre IIIb'de 16 (%27.6), en az da Evre I'de 3 vaka (%5.2) saptandı. Evre I'deki bir hasta Evre II'deki 6 hasta ve Evre IIIa'daki 3 hasta operasyonu kabul etmedi. Küçük hücreli akciğer kanserlerinin hepsi yaygın hastalık döneminde tespit edildiğinden evrelendir- me yapılmadı.
Akciğer kanserleri son 30-40 yılın en sık görülen tümörleri arasındadır. ABD'de her yıl 135.000 kişi akciğer kanseri tanısı almakta, 110.000 kişi de akciğer kanserinden kaybedilmektedir. Akciğer dokusunda çeşitli tiplerde tümörler gelişebilmekle birlikte, bu tümörlerin %90'ından fazlasını bronkojenik kanserler oluşturmaktadır[5]. WHO, akciğer kanserlerinin histopatolojik sınıflamasına son şeklini vermiştir. Bu sınıflamada 4 majör grup akciğer kanserlerinin %90'ından fazlasını oluşturmaktadır[6]. Yapılan çalışmalarda en sık yassı hücreli kanserinin görüldüğü ve bunu küçük hücreli kanserin izlediği bildirilmektedir[7-]). Bizim serimizde de en sık yassı hücreli akciğer kanseri görülürken, bunu küçük hücreli kanser izledi.
Bronş kanserleri özellikle 5. ve 6. dekatda erkeklerde sık görülmektedir. Son yıllarda kadınlar arasında da ilk sırayı aldığı bildirilmektedir[10]. Ancak Türkiye'de yapılan çalışmalarda kadınlarda akciğer kanseri daha az sıklıkta görülmektedir[7-8]. Bizim olgularımızın da %89'u erkek, %11'i kadındı ve en sık görüldüğü yaş grubu da 5. ve 6. dekatdı. Bulgularımız literatürle uyumluydu. 40 yaş altında kanser görülme insidansı tüm bronş kanserlerinin %6'sından azdır. Bizim çalışmamızda da sadece 4 hasta (%5) 40 yaşın altındaydı.
Sigara içiminin kanser oluşturma riskini artırdığı uzun yıllardır bildirilmektedir. Sigara içenlerde içmeyenlere göre kanser riski; uzun süredir günde 10 sigara içenlerde 5 kat, 40 sigara içenlerde ise 24 kat fazla görülmektedir[12]. Son 10 yılda ise sigara içilen ortamda bulunan bireylerde de (passive smoker) akciğer kanseri sıklığının arttığı bildirilmektedir[13,14]. Sigara içen kadınlarda da sigaraya bağlı olarak akciğer kanseri riski artmaktadır[15,16]. Bizim olgularımızda erkeklerin %94'ü sigara içicisi akciğer kanseri önemli derecede ilişkili bulundu. Sigara içimiyle yassı ve küçük hücreli akciğer kanseri arasında yakın ilişki bulundu. Sigara içimiyle yassı ve küçük hücreli akciğer kanseri arasında yakın ilişki vardır[12]. Bizim çalışmamız da literatürle uyumludur. Ancak günde 10-20 sigara içenlerde kanser daha çok saptandı. Bunun çok uzun süre si gara içimiyle ilişkili olduğu düşünüldü. Kadınlar arasında sigara içiminin az olması ve adenokanse- rin daha sık görülmesi de literatürle uyumlu bulun- du[14].
Akciğer kanserlerinin erken ve spesifik bir belirtisi yoktur[17]. Çalışmamızda da en sık öksürükbalgam ve nefes darlığı yakınmaları görüldü. Böyle yakınmaları olan 40 yaşın üstündeki özellikle sigara içen kişilerde radyolojik incelemenin gerektiği açıktır. Akciğer kanseri için değişik görüntüleme yöntemleri ile elde edilmiş sonuçlar bildirilmekle birlikte, herhangi bir akciğer kanseri için patognomik bir radyolojik görünüm tanımlanmamıştır[7,8,18]. Bizim çalışmamızda da en çok kitle görülmekle birlikte, değişik radyolojik görünümler mevcuttu.
Akciğer kanserinin tanısında en önemli tetkikler bronkoskopi ve mikroskopik incelemedir. Akciğerde tümör düşünülen bir hastada kontrendikasyon yoksa bronkoskopi mutlaka yapılmalıdır. Bronkoskopinin tanı değeri %60-70'dir[12,19). Bizim olgularımızda da %68.4 oranıyla en sık tanı koydurucu metotdu. Sitolojik inceleme akciğer kanserlerinde giderek yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Akciğer kanserlerinde balgamın sitolojik incelemesinin tanı oranı %65-75'dir[12]. Bizim çalışmamız da sadece 5 vaka (%6) sitolojik inceleme ile akciğer kanseri tanısı almıştır. Bu nedenle tanı değeri düşük bulundu.
Balgam sitolojileri ve fiberoptik bronkoskopi ile ulaşılamayan olgulara transtorasik biyopsi uygulanması giderek yaygınlaşan bir yöntemdir. Tam değeri %94.7 olarak bildirilmektedir. Bizim yaptığımız bir çalışmada da tanı değerini %94.6 olarak saptadık[20]. Ancak tanı yöntemi olarak sadece 9 hastaya uygulandı.
Kanserli hastaların prognozların hakkında sağlıklı bir yaklaşımda bulunmak ve en etkin tedavi yöntemini saptayabilmek için hastalığın evrelendirilmesi gerekmektedir. Evrelendirmede TNM sisteminin yeni düzenlenmiş şekli kullanıldı[21]. Literatürde akciğer kanserlerine yeni tanı konulduğunda %30'dan fazlasının inoperabl olduğu bildirilmektedir[22]. Bizim çalışmamızda da olguların 28'i (%48.3) inoperabl olarak bulundu.
Sonuç olarak kliniğimize müracaat ederek akciğer kanseri tanısı alan hastaların çeşitli özelliklerine tesbit ederek literatür eşliğinde tartıştık. Çalışmamızın, Türkiye'de erkeklerde ilk, kadınlarda ise altıncı sırayı[23] alarak önemli bir sağlık sorunu oluşturan akciğer kanserleri ile ilgili yeni çalışmalara katkıda bulunacağı inancındayız.
1) Jeffrey AK: Dominant oncogenes and tumour suppressor
genes in human lung cancer. Gishman AP (ed). Update pul-
monary disease and disorders. Mc Graw-Hill. Inc USA. 433,
1992.
2) Peter FF, Gennaro MT: Lung cancer. clinical presentation,
diagnosis, staginig and prognosis. Richard AB, Kenneth
MM (eds). Manuel of clinical problems in pulmonary medi-
cine.Sthed. Little, Brown and Company 451:8,1991.
3) Savaş I, Özdemir Ö,Gönüllü U ve ark: 1981-1984 yıllan
arasında Anabilim Dalımızda izlenen 819 primer akciğer
kanseri serisi. Tüberküloz ve Toraks 39(2):77~84,1991.
4) Samet JM, Humble GG, Pathat DC: Personel and family his-
tory of respiratory disease and lung cancer risk. Am Rew
Respir Dis 134:466-70,1986.
5) Scoggin CM: Pulmonary neoplasms. Wyngaarden JB, Smith
L H (eds). Cecil textbook of medicine. 18th ed. WB Saunders
Company Philadelphina 457-66,1988.
6) Yesner R: Pathology of carcinoma of the lung. Fishman AP
(ed). Pulmonary diseases and disorders. 2nd ed. Mc Graw
Hill Book Comp. Newyork 1885-98,1988.
7) Erkan LM, Aykın A, Barış S ve ark: Akciğer kanserli 72 ol-
gunun analizi. Solunum hastalıktan, 2(3):229-36,1991
8) Özbek Ü, Çildağ O, Girgiç YM; Primer akciğer kanserli 116
hastanın değerlendirilmesi. Solunum hastalıkları 5(1):1-17,
1994.
9) Carney DN: The biology of lung cancer: Small cell and
nonsmall cell. Fishman AP (ed). Pulmonary diseases and di-
sorders. 2nd ed. Mc Graw Hill Book Comp. Newyork 1885-
98,1988.
10) Pare JAP, Fraser RG: Synopsis of diseases of the chest. 1st
ed. WB Saunders Company,Philadelphia 450-5,1985.
11) Putnam JS: Lung carcinoma in young adults. JAMA 238:35,
1977.
12) Seaton A, Seaton D, Leitch AG: Concer of the lung. Crofton
and Douglas's respiratory diseases. 4th ed. Blackwell Scien-
tific Publication. London 912-74,1989.
13) Fielding JE: Smoking. Healt effecth and control. N Eng J Md
313:491-8,1985.
14) Fontham ET, Correra P, Wuwilliams A, et al: Lung cancer in
nonsmoking woman. A multicenter case-conrrol study.
Cancer epidemiol Biomarkers Prew l(l):35-43,1991.
15) Risch HA, Howh CR, Jain M, et al: Are female smokers at
higher risk for lung cancer than male smokers. Am J Epide-
miol, 138(5): 281-93,1993.
16) Samet JM: The epidemiology of lung cancer. Chest 103 (l
sppl): 205-95,1993.
17) Çobanlı B: Primer akciğer kanseri sempozyumu.
Tüberküloz-toraks 1:39-45,1989.
18) Inouge SK, Sox HC: Standart and computed tomography in
the evaluation of neoplazmas of the chest. A comparative
efficacy assesment. Ann IntMed 105:906-24,1986.
19) Zavala DC: Diagnostic fiberoptic broncoscopy. Chest 68:12,
1975.
20) Aksu M, Akar T, Seyfikli Z: Ultrasonografi ile plevral sıvı ve
torakal kitlelerde tanı. CÜ. T. F. Derg 16(2):159-64,1994.
21) Mountain CF: Prognostic implication of the international
study system for lung cancer. Semin Oncol 15:236-45,1988.
22) Johnson MR: Selection patient with lung cancer for surgical
therapy. Semin Oncol 15:246,1987.