Sol İTA elektrokoter ve hemoklin kullanılarak ilk interkostal yan dalı verdiği seviyeden, distalde superior epigastrik arter-muskuloferinik arter ayrımına kadar çıkartıldı. Sol İTA hazırlandıktan hemen sonra (akım-1), kardiyopulmoner bypassa girilmeden hemen önce (akım-2) ve her iki grupta 32şer hastada kardiyopulmoner bypass sırasında (akım 3) ölçekli bir kaba serbest kan akımı sağlanarak 60 saniyelik İTA kan akımı ölçüldü. Tüm ölçümler ile birlikte eşzamanlı olarak ortalama kan basıncı ve ölçümün yapıldığı zaman kaydedildi. İlk ölçüm yapıldıktan sonra İTA ucu plastik bulldog klempi ile kapatıldı ve İTA pedikülü cerrahi gazın üzerine torsiyon olmayacak şekilde yerleştirildi. Vazodilatör solusyonu olarak nitroprussid 10 ml saline içinde 5 mg sulandırılarak hazırlandı ve yaklaşık 20 cm uzaklıktan 26 G tüberkülin ignesi takılı bir enjektörden basınçlı olarak İTA pedikülü üzerine püskürtüldü. Daha sonra pedikül aynı gaz ile sarıldı ve diğer ölçümlerin yapılacağı zamana kadar bu gaz içinde muhafaza edildi. Diğer ölçümlerde ise bulldog klempi açıldı ve serbest kan akımı oluştuktan sonra ölçekli kaba 60 saniye süresince İTA kanatılarak akım miktarı ölçüldü.
İstatistiksel yöntem: Veriler ortalama ±standart sapma olarak bildirildi. Ortalamalar arasındaki farkın önemi Student-t testi ile araştırıldı ve p değerinin 0.05den küçük bulunması anlamlı olarak kabul edildi.
Her iki grup arasında yaş, cins, vücut yüzeyi ve ölçümler esnasındaki ortalama kan basıncı yönünden anlamlı bir fark yoktu. Topikal vazodilatörlerin İTA kan akımını ortalama kan basıncındaki önemli düşüşe rağmen belirgin olarak arttırdığı gözlendi. İki grubun karşılaştırmasında akım-1de istatistiksel fark olmadığı, akım-2 ve akım-3de ise nitroprussid lehinde istatistiksel önemi olan fark belirlendi (Tablo 2).
Ancak topikal papaverin dışındaki yöntemlerde intimal hasar oluştuğu, erken ve geç İTA açıklık oranının olumsuz etkilenebileceği bildirilmiştir [3,4]. Bununla birlikte intraluminal papaverin enjeksiyonu ile artan kan akımının papaverinin direkt vazodilatasyonuna mı, yoksa İTAdaki hidrostatik genişlemeye mi bağlı olduğu sorusu da karanlıktadır.
Topikal papaverinin İTAdaki spazmı geri döndürmedeki başarısı papaverine alternatif diğer vazodilatörlerin de gözden geçirilmesine yol açmış, ancak yapılan çalışmalarda tartışmalı sonuçlar elde edilmiştir. Jett ve ark. in vitro çalışmasında potasyum ve nöropinefrine bağlı İTA spazmının geri döndürülmesinde papaverinin en etkili vazodilatör olduğu saptanmıştır[5]. Bu çalışmada kontrol grubunu aynı arterin bir segmenti oluşturmuş ve bu segment referans alınarak topikal vazodilatörlerin etkinliği araştırılmıştır. Cooper ve ark. klinik çalışmasında ise kontrol grubunu saline kullanılan hastalar oluşturmuş; nitroprussid kullanılan hastalarda akımın %250, papaverin kullanılanlarda %87 ve saline kullanılanlarda %25 arttığı belirlenmiştir [6].
Yine benzer bir klinik çalışmada Sasson ve ark. nitroprussid, papaverin ve saline kullanılan hastalarda artan akım miktarı yönünden bir fark olmadıını bildirmişlerdir [7] Her iki klinik çalışmada kullanılan vazodilatör miktarı benzerdir. Cooper ve ark. Nitroprussid 2 mg/4ml, papaverin 6mg/4ml; Sasson ve ark. Nitroprussid 2.5 mg/10 ml, papaverin 5 mg/10 ml. Buna karşılık Sasson ve ark. İTA hazırlandıktan hemen sonra ölçümünü yaptığı ilk akım miktarı diğer çalışmaya göre oldukça yüksektir.
Sasson ve ark. bunu dikkate alarak özelikle 25 ml/dk altındaki İTA akımlarında topikal vazodilatör önermektedir.
İki klinik çalışma arasındaki farklı sonuçlar ile akım miktarının farklı olmasına dayandırılabilir. Buna karşılık Jett ve ark. elde ettiği sonuçlara göre papaverinin et etkili vazodilatör olması ise deneyin invitro ortamda gerçekleştirilmiş olması ile açıklanabilir. Bunun muhtemel nedenleri İTAnın pediküllerinden tamamen ayrılması ve vazospazmda olası diğer mekanizmaların gözönüne alınmamış olması olabilir.
Bizim yapmış olduğumuz çalışma gerek ilk akım miktarı, gerekse elde edilen sonuçlar itibarı ile Cooper ve ark. çalışmasını desteklemektedir. Kliniğimizde daha evvel papaverin kullanılıyor olması ve İTA vazospazmının yüksek morbiditesi gözönüne alınarak papaverin kullanılan hastalar ile kontrol grubu oluşturulması planlandı. Saline ile bir kontrol grubu oluşturmamamızın diğer bir nedeni Cooper ve ark. saline ile elde ettikleri %25lik akım artışıdır ki düşüncemize göre bu artış zaten ilerleyen zaman ile İTAde oluşan spontan relaksasyonla ilgilidir. Zaman faktörünün önemi bizim çalışmamızda CPB sırasında ölçümü yapılan İTA akımlarında (akım-3) gösterilmiştir.
Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta nitroprussidin olası sistemik hipotansiyon etkisidir. Bizim çalışmamızda akım-1 sırasında kaydedilen ortalama kan basıncı ile akım-2 sırasında kaydedilen ortalama kan basıncı karşılaştırıldığında her iki grupta da kan basıncında önemli derecede düşme olduğu, ancak iki grubun karşılaştırılmasında bir fark olmadığı belirlendi. Bu nedenle kan basıncındaki düşmenin nitroprussidin hipotansif etkisinden çok CPB için yapılan manipulasyonlara bağlı olduğu düşüncesindeyiz.
Sonuç olarak, kliniğimizde yapılan bu retrospektif çalışmada papaverin ve nitroprussidin her ikisinin de İTA kan akımını artırmada başarılı olduğu, ancak nitroprussidin papaverine göre daha üstün olduğu kanısına varılmıştır.
1) Loop FD, Lytle BW, Cosgrove DM, et al: Influence
of the internal-mammary-artery graft on a 10-year
survival and other cardiac events. N Engl J Med
1986; 314:1.
2) Sarabu MR, McClung JA, Fass A, et al: Early postoperative
spasm in the left internal mammary artery
bypass grafts. Ann Thorac Surg 1987; 44:195.
3) Van Son JAM, Tavilla G, Noyez L: Detrimetal sequeala
on the wall of the internal mammary artery
caused by hydrostatic dilation with diluted papaverine solution.
J Thorac Cardiovasc Surg 1992;
104:972.
4) Johns RA, Peach MJ, Flanagan T, et al: Probing of
the canine mammary artery damages endothelium
and impairs vasodilation resulting from porstacyclin
and endohelium-derived relaxing factor. J Thorac
Cardiovasc Surg 1989; 97:252.
5) Jett GK, Guyton RA, Hatcher CR, et al: Inhibition
of human internal mammary artery contractions: An
invivo study of vasodilators. J Thorac Cardiovasc
Surg 1992; 104:977.