One hundred fifty patients with elective thoracotomy due to intrapulmonary pathology are included in this study from January 1995 to December 1996. The aim of this study is to detect the incidence of complications and treat them by early intervention within first 30 days of postoperative period. All patients were examined on the first and fourth week of discharge to determine the outcome and complications.
Twenty four of 150 patients (16%) had 40 complications, but only 6 patients were reoperated (4%) two of these for bronchopleural fıstula and four for bleeding. Median sternotomy and rethoracotomy was done in one and five of these patients, respectively (2%).
Only 3 patients died in the first 30 postoperative days.
4 olguda (%2.6) atelektazi gelişmiştir. Operatif travma, insizyon ağrısı ve sedasyon sekresyonların birikimine ve atelektazi gelişimine neden olur. Mukus tıkacı ile gelişen atelektazilerin ikisinde derin nazotrakeal aspirasyon ile atelektazi açılmış, nazotrakeal aspirasyonun başarısız olduğu iki olguda fiberoptik bronkoskopi yapılmıştır. Fiberoptik bronkoskopinin de başarılı olmadığı bir vakada rijit bronkoskopi yapılması gerekmiştir. Postoperatif pnömoni 4 olguda (%2.6) gelişmiştir. Atelektazi ve sekresyon retansiyonu ile beraberliğinden dolayı postoperatif pnömoninin gerçek insidansının saptanması oldukça zordur. Aerobik, anaerobik ya da mikst enfeksiyon kaynaklı olabilir. Uygun antibiyotik tedavisi, sekresyon kontrolü, genel durumun düzeltilmesi ve nutrisyonel destek önemlidir. 4 olguda (%2.6) uzun süren hava kaçağı görülmüştür. Uzamış hava kaçağı 7-20 gün arası olarak kabul edilir [4]. İnsidansı %15.2 dir. Çoğu konservatif yöntemlerle ya da skleroterapi ile 7 gün içinde (%90) durur [5]. Çoğu hava kaçağı distal bronşiyoller ya da alveoler bölgedeki sütür yetmezliğine bağlıdır. Cerrahi teknik, akciğerin tam ekspansiyonu, plevral space azalması önemlidir. Bronkoalveoler plevral fistüllerde akciğer yüzeyiyle parietal plevranın komşuluğu önemlidir. İyileşmede ilk adım, inflamatuar yanıt ile fistülün kapanmasıdır. Tümünde hava kaçağı kendiliğinden durmuştur. 4 olguda (%2.6) üriner enfeksiyon gelişmiştir. İdrar kültürü ile ajan patojen üretilmiş, uygun antibiyoterapi ile tedavi edilmişlerdir. 3 olguda (%2) postoperatif gelişen solunum yetmezliği nedeniyle tekrar ekstübasyon gerekmiştir. 3 olguda da (%2) postoperatif ekstübasyon sorunu olmuş ve ekstübe olarak yoğun bakıma alınmışlardır. Rezeksiyon sonrası kalan akciğer dokusunun kapasitesinin azalması, solunum yetmezliğinin en korkulan nedenidir. Ancak olgularımız preoperatif rezeksiyon kriterlerine göre değerlendirilerek opere edildiklerinden karşılaştığımız solunum yetmezliği gerçek bir yetmezlik tablosu olmayıp, karşı akciğere aspirasyon, atelektazi ve pulmoner ödem tablolarıydı. O2 tedavisi, trakeobronşial sekresyon kontrolü ve mekanik ventilasyon ile akut dönemde kontrol altına alındılar. Mekanik ventilasyon ihtiyacı en uzun 48 saat oldu. 3 olguda (%2) kanama revizyonu yapılmıştır. Kanamaların bronşial arterden ve lenf nodunu besleyen arterlerden birisinden olduğu saptanmış ve koterize edilerek kanama kontrol altına alınmıştır. Harab olmuş akciğer nedeniyle pnömonektomi yapılan bir olguya ise devam eden kanama nedeniyle iki kez torakotomi yapılmış ve her ikisinde de aktif kanayan bir odak bulunamamıştır. Hemoraji nedeniyle reoperasyon insidansı %2.6'dır [6]. Toraks duvarındaki yaygın vaskülarite yara iyileşmesini hızlandırırken, aynı zamanda kanama riskini de artırır. Reeksplorasyon zamanlaması önemlidir. Reeksplorasyon geciktiğinde hemodinamik instabilite, yoğun kan transfüzyonuna bağlı pulmoner komplikasyonlar, immünolojik reaksiyonlar, hematomda enfeksiyon gelişimi ve oluşan koagulum miktarına göre fibrotoraks gelişimi gibi potansiyel riskler sözkonusudur.
2 olguda (%1.3) ciltaltı amfizemi gelişmiştir. Torakotomi sonrası ciltaltı amfizemi gelişimi mevcut olan intraplevral hava kaçağının toraks tüpü ile yeterince drene edilemediğinin göstergesidir. Toraks tüpünün uygun yerleştirilmemesi, bükülmesi ya da deliklerinin parietal plevra dışında kalması nedeniyle gelişebilir. Gelişen ciltaltı amfizemlerine herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. 2 olguda (%1.3) bronkoplevral fistül gelişmiştir. Lobektomi sonrasında fistül gelişimi %2.1 olarak bildirilmiştir [7]. Daha önce karsinom nedeniyle pnömonektomi yapılmış olan bir olguya median sternotomiyle transperikardiyal yaklaşımda bulunulmuş, diğer olguda da lobektomi pnömonektomiye çevrilmiştir. Aynı olguda ampiyem gelişmiştir. Bu olgu sepsis ve multiorgan yetmezliği ile kaybedilmiştir. 2 olguda (%1.3) plevral efüzyon gelişmiştir. Efüzyon plevral kateter ile boşaltılmış ve tekrarlamamışdır. 1 olguda (%0.6) posttorakotomi persistan ağrı oluştu. Torakotomi sonrası ağrı yaklaşık 6 ay kadar sürebilir. Eğer ağrı kronikleşiyorsa interkostal nöroma gelişimi unutulmamalıdır. Nöroma, intraoperatif travma ya da sinirlerin perikostal sütürler arasında kalmasıyla gelişebilir. Kronik ağrı gelişiminde ağrıyla nörolog, psikiyatrist ve anestezistten oluşan bir ekip ortak çalışmalıdır. Nonsteroid antienflamatuarlara yanıtsız olgularda trisiklik antidepresanlar etkilidir. 1 olguda (%0.6) postoperatif 8. gün hemipleji gelişmiştir. Atriyal fibrilasyon nedeniyle digitalize edilmiş olan bu olguda serebral embolizasyon olduğu düşünülerek çekilen bilgisayarlı beyin tomografisinde infarkt alanı görülmüştür. 1 olgunun (%0.6) patolojik incelenmesinde bronş güdüğünde tümör bulunması üzerine lobektomi pnömonektomiye tamamlanmıştır. Aynı olguda (%0.6) daha sonra bronkoplevral fistül ve ampiyem gelişmiştir. Bu olgu sepsis ve multiorgan yetmezliği ile kaybedilmiştir. Pnömonektomi sonrası ampiyem insidansı %2.2-8.8 [8], lobektomi sonrası %0.6-5.6 arasında bulunmuştur [9]. 1 olguda (%0.6) insizyon yerinde gelişen keloid lokal olarak eksize edilmiştir. 2 bronkoplevral fistül onarımı, 4 kez kanama revizyonu nedeniyle toplam 6 olgu (%4) tekrar opere edilmişlerdir. Bu olguların birine medians ternotomi, 5'ine de retorakotomi yapılmıştır. . Mortalite: İlk 30 gün içerisinde 3 olgu (%2) kaybedilmiştir. Olguların ilki 30. gün gelişen kardiyak arrest, 2.si 14. gün gelişen miyokard infarktüsü nedeniyle, 3. olgu ise ampiyem, septisemi ve multiorgan yetmezliği ile kaybedilmiştir.
* Akciğer cerrahisi sonunda gelişen kardiak ritim bozuklukları Oya Uncu İmamoğlu, Tamer Okay, Ilgaz Doğusoy, Türkan Çoruh; Atilla Kanca Haydarpaşa Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahi Bülteni Cilt: 7 Sayı:1 Mart 1999,29-33
1) Francis G. Complications of pulmonary resection. In: Wolfe WG, ed. Complications in Thoracic Surgery. Recognitions and management. St Louis: CV Mosby,1992;105-28.
2) James M. Complications related to patient positioning, thoracic incisions, and chest tube placement. In: Wolfe WG, ed. Complications in Thoracic Surgery. Recognitions and management. St Louis: CV Mosby, 1992;76-87.
3) Bryant Lr, Dillon Ml, Mobin-Udin K. Prophylactic antibiotics in non cardiac thracic operations. Ann Thorac surg 1975;19:670.
4) Nagasaki F, Flehiniger BJ, Martini N. Complications of surgery in the treatment of carcinoma of the lung. Chest 1982;82:25-9.
5) Thomas W. Rice, MD,and Thomas J. Kirby, MD. Prolonged air leak. Complications of pulmonary surgery. Chest surgery clinics of North America V 2 N:4 November 1992;803-11.
6) P'eterffy A, Henze A. Haemorrhagic complications during pulmonary resection. Scand J Thorac Cardiovasc Surg 1983;17:283-7.
7) Asamura H, et al. What are the risk factors for arrhythmias after thoracic operations? A retrospective multivariate analysis of 267 consecutive thoracic operations. J Thorac Cardiovasc Surg 1993;106:1104.
8) Le Roux BT. Empyema thoracis. Br J Surg 1965;52:89-99.
9) Takita H. Effect of postoperative empyema on survival of patients with bronchogenic carcinoma. J Thorac Cardiovasc Surg 1970;59:642-4.
10) Tarhan S, Moffit Fa, Sessler Ad, et al. Risk of anesthesia and surgery in patients with chronic bronchitis and chcronic obstructive pulmonary disease. Surgery 1973;74. 720.
11) Goodman L. Postoperative chest radiograph. II. Alterations after major intrathoracic surgery. AJR 1980;134:803-13.
12) Shield TW, Anderson RW, Alexander JC. Preoperative cardiac evalution of the thoracic surgical patient and management of perioperative cardiac events. General Thoracic surgery (Fourth edition) Williams& Wilkins Malvern. 1994;288-95.
13) Okada M, Ota T. Right ventricular dysfunction after major pulmonary resection. J Thorac Cardiovasc Surg. 1994;108:503-11.
14) Waller DA, Gebitekin C, Saunders NL, et al. Noncardiogenic pulmonary edema compicating lung resection. Ann Thorac Surg 1993;55:140-3.
15) Wahi R, Mc Murtrey M J. Determinants of perioperative morbidity and mortality after pneumonectomy. Ann Thorac Surg 1989;48;33-7.