Methods: To explore difference between two operative method we reviewed 16 patients whose only cervical rib removed (Group A) and other 13 patients whose cervical and first thoracal rib removed (Group B). Both groups had similar properties. Most frequent symptoms were shoulder and upper extremity pain (88%), muscle weakness (76%), and fatigue (68%). These parameters were recorded: mean operation time, changing on nerve conduction velocity, rate of patients becoming asymptomatical, rate of postoperative complication, mean hospital stay, and rate of staying asymptomatically in long term. If at least 4 of these parameters had no difference between two groups it was assumed that two operative methods were not different.
Results: Operation time was longer in group B. Other five parameters was not different. Both groups had one each patient required thromboembolectomy. First thoracal rib resection was performed in one patient in Group A. Severe upper extremity pain was observed in one patient in Group B. Pneumothorax was observed in both groups.
Conclusion: Surgical approach in thoracic outlet syndrome causing by cervical rib depends on surgeons preferance.
Postoperatif muayenede şu parametreler kaydedildi: ameliyat süresi, sinir ileti hızı değişmesi, ameliyat sonrası asemptomatik hale gelme oranı, postoperatif komplikasyon oranı, hastanede kalış süresi ve uzun dönemde asemptomatik kalış oranı. Bu 6 parametreden en az dördünde her iki grup arasında fark yoksa iki grup, dolayısıyla da iki ameliyat yöntemi arasında farkın olmadığı öngörüldü.
İstatistik
İstatistik karşılaştırma SPSS 9.0 Windows bilgisayar programı ile yapıldı ve 3, 4 ve 6. parametreler iki yüzde arasındaki farkın önemlilik testiyle [11], diğer 3 parametre Mann Whitney U testiyle yapıldı; p < 0.05 ise farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu kabul edildi. Ameliyat süresi olarak hastanın anestezi etkisine giriş ve çıkış saati arasındaki süre (anestezi süresi) alındı. Sinir ileti hızı çalışmalarında, toraks çıkım kısmında ölçülen ulnar sinirin motor ileti hızı kriter olarak alındı. Bunun için el ve önkol kaslarında oluşturulan aksiyon potansiyelleri kaydedilerek, ulnar sinirin proksimal ve distal segmentleri arasındaki ileti hızı saptandı. Postoperatif dönemde kontrol amacıyla en erken 4. haftada, ortalama 6. haftada sinir ileti hızı çalışması yapılmıştı. Evreleme şu şekilde yapıldı: Evre 0 = asemptomatik olma; Evre I = provakatif testlerle (Adson, Roos, Halsted, Wright) semptomların ortaya çıkması, ya da nabız kalitesinde azalma / kaybolma; Evre II = herhangi bir pozisyonda, günlük işleri yaparken semptom olması, nabız değişmesi; Evre III = günlük işleri yapmaktan alıkoyan herhangi bir semptomun olması. Tablo 2de iki grup hastaların evreleri belirtilmektedir.
Ameliyatla iyileşme oranı yüksek olup %80in üzerindedir [10,14,16,17,21]; ancak uzun dönemli takipte (6 yıl) %37ye kadar düşebileceği ve rezidüel kostanın sonuçları etkilemediği bildirilmiştir [18]. Yaralanmaya bağlı ortaya çıkan TÇSde kısa ve uzun dönem sonuçlar daha kötüdür [19]. Gruplarımızda iyileşme oranları ve yaklaşık 2 yıllık takiplerde asemptomatik kalma oranı yüksektir. Nedeni bu çalışmada, travma etkenli TÇS olmaması ve hasta seçiminin dikkatli yapılması olabilir. Anlamlı kanama, rekürren laringeal sinir hasarı, frenik sinir hasarı ve Horner sendromu da bildirilmiştir [20]. Serimizde en sık anlamlı morbidite nedeni pnömotorakstır ve tüp drenajıyla kısa sürede düzelmiştir.
Toraks çıkım sendromu bulunan hastalarda reoperasyonun önemli bir nedeni psödorekürrenstir, yani ameliyat sonrası hastalık gerçekte düzelmemiştir. Yanlışlıkla birinci kosta yerine ikinci kosta çıkarılmış veya birinci kosta çıkarılmış servikal kosta yerinde bırakılmıştır. Gerçek rekürrenste operasyon endikasyonları persistan ağrı, ulnar sinir ileti hızının 60 m/snnin altında olması ve uygun fizik tedaviye yanıtın olmamasıdır [21]. Yalnızca servikal kostanın çıkarıldığı grupta reoperasyon oranı %12.5 idi ve ameliyat kapsamı yetersiz kaldığı için birinci kostanın da çıkarılması gerekmişti. Buna karşın birinci kostanın da çıkarıldığı grupta şiddetli üst ekstremite ağrısı %12.5 oranında görülmüştü. Birinci kosta rezeksiyonunda şiddetli ve kalıcı brakiyal pleksus hasarı oluşabilir [22-24].
Toraks çıkım sendromlu hastalarda ameliyat sonuçları iyidir, fizik ve medikal tedavinin yetersiz kaldığı hastalarda iyi bir tedavi alternatifidir. İyileşme ve uzun dönemde asemptomatik kalma oranlarıyla birlikte komplikasyon ve reoperasyonlar da değerlendirildiğinde, servikal kosta nedenli TÇSde birinci kostayı da çıkarmanın ek bir avantajı görülemedi. Ameliyat süresini uzatma ve sinir hasarı riskinin yüksek olması gibi sakıncaları olmakla birlikte, tek başına servikal kostanın çıkarıldığı olgularda, birinci kostayı çıkarma gereksinimi, az da olsa, ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda ikinci operasyon rahatlıkla yapılabilir.
Sonuç olarak, dikkate alınan 6 parametreden yalnızca biri (ameliyat süresi) farklıydı. Diğer 5 parametre arasında fark yoktu. Farklı olarak A grubunda iki, B grubununda 1 hastada reoperasyon ve bir hastada da uzun süreli komplikasyon görülmüştü. Bu durumda, toraks çıkım sendromunda etiyolojik etken servikal kostaysa, servikal kosta rezeksiyonuna ek olarak birinci kostayı da çıkarmanın zorunlu olmadığını, cerrahın tercihine bağlı olduğunu söyleyebiliriz.
1) Katirji B, Hardy RW. Classic neurogenic thoracic outlet
syndrome in a competitive swimmer: A true scalenus
anticus syndrome. Muscle Nerve 1995;18:229-33.
2) Aburahma AF, White JF. Thoracic outlet syndrome
with arm ischemia as a complication of cervical rib.
WV Med J 1995;91:92-4.
3) Yang J, Letts M. Thoracic outlet syndrome in children.
J Pediatr Orthop 1996;16:514-7.
4) Saxton EH, Miller TQ, Collins JD. Migraine complicated
by brachial plexopathy as displayed by MRI and MRA:
Aberrant subclavian artery and cervical ribs (abstract).
J Natl Med Assoc 1999;91:333-41.
5) Shindo S, Kamiya K, Suzuki O, et al. Distal arterial
reconstruction using Esmarchs bandage technique to
salvage upper extremity function in thoracic outlet
syndrome caused by cervical ribs: A report of two cases.
Surg Today 1994;24:1107-10.
6) Donaghy M, Matkovic Z, Morris P. Surgery for suspected
neurogenic thoracic outlet syndromes: A follow up study.
J Neurosurg Psychiatry 1999;67:602-6.
7) Pukacki F, Oszkinis G, Krasinski K, et al. The importance
of excision of the first thoracic rib and accessory cervical
rib in the treatment of deep venous thrombosis of the upper
extremities. Wiad Lek 1998;51:497-503.
8) Wenz W, Husfeldt KJ. Thoracic outlet syndrome - an
interdisciplinery topic. Experience with diagnosis and
therapy in a 15-year patient cohort (80 transaxillary
resections of the 1st rib in 67 patients) and a literature
review. Z Orthop Ihre Grenzgeb 1997;135:84-90.
9) Batt M, Griffet J, Scotti L, Le Bas P. Thoracic outlet
syndrome. Apropos of 112 cases: Toward a more refined
tactical approach. J Chir 1983;120:687-91.
10) Dale WA. Thoracic outlet compression syndrome. Arch
Surg 1982;117:1437-45.
11) Sümbüloğlu K, Sümbüloğlu V, eds. Biyoistatistik. Ankara:
Özdemir Yayıncılık, 1995:102-6.
12) Roos DB. Historical perspectives and anatomic
considerations. Thoracic outlet syndrome. Semin Thorac
Cardiovasc Surg 1996;8:183-9.
13) Keeling JW, Kjaer I. Cervical ribs: Useful marker of
monosomy X in fetal hydrops. Pediatr Dev Pathol
1999;2:119-23.
14) Mackinnon SE. Thoracic outlet syndrome. Ann Thorac
Surg 1994;58:287-9.
15) Novak CB, Mackinnon SE, Patterson GA. Evaluation of
patients with thoracic outlet syndrome. J Hand Surg
1993;18:292- 9.
16) Kahraman C, Akçalı Y, Oğuzkaya F, ve ark. Torasik outlet
kompresyon sendromunda cerrahi tedavi. Türk Göğüs Kalp
Damar Cer Derg 1997;5:300-5.
17) Gjöres JE, Sallstrom J. Surgical treatment of the thoracic
outlet syndrome. Acta Chir Scand 1983;149:555-60.
18) Lepantalo M, Lindgren KA, Leino E, et al. Long term
outcome after resection of the first rib for thoracic outlet
syndrome. Br J Surg 1989;76:1255-6.
19) Franklin GM, Fulton KD, Bradley C, Smith WT. Outcome
of surgery for thoracic outlet syndrome in Washingtom
state workers compensation. Neurology 2000;28:1252-7.
20) Urschel HC, Razzuk MA. Neurovascular compression in
the thoracic outlet. Changing management over 50 years.
Ann Surg 1998;228:609-17.
21) Urschel HC, Razzuk MA. The failed operation for thoracic
outlet syndrome: The diffuculty of diagnosis and
management. Ann Thorac Surg 1986;42:523-8.
22) Wilbourn AJ. Thoracic outlet syndrome surgery causing
severe brachial plexopathy. Muscle Nerve 1988;11:66-74.