Abdominal orta hat vertikal insizyon sonrası retroperitona ulaşıldığında aortanın sol renal arter seviyesinin hemen altında hipoplazik olduğu görüldü (Resim 3). Renal arterler seviyesinin altında abdominal aortaya kros klemp konarak renal kan akımının devamlılığı sağlandı. Hipoplazik segmentte aortanın içinde bol miktarda organize trombus bulunmaktaydı. Karın ön duvarı ve peritonda yaygın kollateral dolaşım gelişmişti. Bilateral iliyak arterler hipoplazik, femoral arterler ise normal görünümdeydi. Braun marka 16 x 8 mm pantolon greft ile aortobifemoral bypass uygulanan hastanın postoperatif 1. günde hipertansif atakları oldu. Bu sebeble intravenöz vazodilatör olarak gliserol trinitrat destek aldı. Sonrasında arteriyel kan basınç takipleri normal sınırlarda seyrettiği için oral antihipertansif tedaviye gerek duyulmadı. Postoperatif 1. gün çıkardığı idrar miktarı 2700 cc olan hastamızın tüm takiplerimiz süresince rutin kan tetkiklerinde böbrek fonsiyonları normal bulundu. Postoperatif 6. günde sorunsuz olarak taburcu edilmiştir.
Özellikle orta yaş kadın hastalarda, abdominal aortada tıkayıcı hastalık tespit edildiğinde, abdominal aortanın hipoplazisi de akla gelmesi gereken patolojilerden biri olmalıdır.
1) Bates RL, Khoury RT, Rahbar A. An unusual manifestation
of congenital aortic coarctation J Cardiovasc Surg (Torino)
1987:28:740-2
2) Cronenwett JL, Davis JT Jr, Gooch JB, et al. Aortailiac
occlusive disease in women. Surgery 1980;88:775-84.
3) Bergentz SE, Bergqvist D, Ericsson BF, et al. Coarctation
of tha abdominal aorta associated with renal hypertension.
Vasa 1983;12:133-8.
4) Palmaz JC, Carson SN, Hunter G, et al. Male infrarenal
aorta and premature atherosclerosis. Surgery 1983;94:91-4.
5) Limbacher JP, Hill ME, Janicki PC. Hypoplasia of the
abdominal aorta associated with rubella syndrome. South
Med J 1979;72:617-9.