With the aid of a pulverizer, 2 gr talc was pulverized into 27 patients under local anesthesia, and into 42 patients under general anesthesia with one lung ventilation. Time of the operation ranged from 15 to 63 minutes (mean 42.3 minutes). There was no mortality. In the early postoperative period 2 patients constituted the morbidity: 2.8 %. During the early follw-up period a second pleurodesis was needed in 4 patients. Length of stay in hospital was between 2-8 days (mean 4.3 days). It is concluded that the application of 2 gr talc with the aid of videothoracoscopy in malign pleural effusion is an inexpensive procedure and reduces the length of stay.
Video Yardımlı Torakoskopi ile Talk Uygulama Tekniği
Biz Hartman ve arkadaşlarının tarif ettikleri tekniğe benzer bir yöntem kullandık [4]. Bütün hastalar standart posterolateral torakotomi insizyonu yapılacakmış gibi lateral dekubitus pozisyonunda ve masa 30°C fleksiyonda yatırıldı. Rutin olarak 10 mmlik portlar kullanıldı ve ilk port uygulaması için midaksiller hatta 7. interkostal aralık tercih edildi. Bütün hastalarda 2. port torakoskop sokulduktan sonra görülerek ve emniyetli bir alandan (yapışıklıkların ve tümöral kitlenin olmadığı) yerleştirildi. Genellikle tercih edilen alanlar 5. veya 6. interkostal aralık ön aksiller hattın kesişme noktaları idi. Vakaların büyük çoğunluğunda 2 port yeterli oldu (64 hastada). Ancak ileri düzeyde yapışıklığı olan 5 hastada 3 port kullanmak gerekti. Toraks içerisindeki sıvının tamamı aspire edildikten sonra varsa yapışıklıklar giderildi. Fibrin bantlar kesildi ya da çıkarıldı. Akciğer mümkün olduğunca serbestleştirildikten sonra bir talk atomizer yardımı ile toraksa 2 gr talk verildi. Asbest içermeyen talk kullanıldı. Talk Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi laboratuvarında 2 gramlık porsiyonlar halinde kuru ısıda sterilize edilmiş şekilde hazırlandı. Talkın insufle edilmesinden sonra torakoskopun girdiği yerden bir adet 28 F göğüs tüpü , diğer porttan torakoskopun sokulmasıyla görülerek yerleştirildi. Torakoskop çekilmeden önce tüm akciğer tamamen reekspanse olduğu ve pudranın tüm yüzeylere dağıldığı gözlendi. Dren günlük takipler drenaj 50 mlnin altına indiği ve hava kaçağı olmadığı an çekildi.
Hastalar 1 aylık erken ve 6 aylık geç dönemlerde takip edildi.
Ortalama operasyon süresi 15 dakika ile 63 dakika arasında idi. Lokal anestezi ile yapılan operasyonlarda en uzun işlem süresi 28 dakika olarak tespit edilirken, ortalama operasyon zamanı 17.2 dakika idi. Lokal anestezi ile işlem yapılan hastaların hiç birinde solunum sıkıntısı olmadı. Ancak hastaların tamamında huzursuzluk ve 3 hastada ise şiddetli ağrı yakınması vardı.
Genel anestezi altıda VYT ile talk plörodezis yapılan hastalarda sürenin 63 dakikaya kadar uzadığı görüldü. Genel anestezi tercih edilen hastalar bilgisayarlı tomografide yapışıklıkları olan ve pudra insufle edilmeden önce bu yaışıklıkları giderilerek fibrin bantları kesilen ile ve mümkün olduğunca dekortikasyon yapılan hastalardı. Genel anastezi altında tek akciğer ventilasyonu ile işlem yapılan hastalardan birinde hastada port akciğer parankime girdiği için kanama ve hava kaçağı oluştu. Bu hastada mini torakotomi ile akciğer parankimi onarıldı, kanama ve hava kaçağı önlendi. Bu hasta torakotomi yapıldığı için çalışma dışında bırakıldı.. Bütün hastalarda ortalama işlem süresi 42.3 dakika olarak tespit edildi.
Larinks kanserli bir hastada postoperatif sağ plevral boşluktan fazla miktarda mayinin tamamen boşaltılması sonrası pulmoner ödem gelişti. Bu hastanın takiplerinde operasyonun ikinci gününde hızlı bir düzelme oldu.Hastaların tamamında hastanede kalış süresi 2-8 gün, ortalama 4.3 gündü. Lokal anastezi ile işlem yapılan hastalarda ortalama hastanede kalış süresi 2-5 gün olarak tespit edildi. (Ortalama 3.7 gün)
Genel anestezi ile işlem yapılan hastalardan 4ünde tüp drenajlarının çok olması ve erken dönemde ekspansiyon sağlanamadığı için operasyonun 3. gününde hastaya efor yaptırılarak ekspansiyon sağlandı ve yeniden 2 gram pudra 50 cc serum fizyolojik ile karıştırılarak verildi. Bu hastaların yatış süresinin biraz daha uzadığı görüldü. İşlemlere ait mortalite olmadı. Bir hastada interkostal arter kanaması, bir hastada ise parankim zedelenmesi nedeniyle uzamış hava kaçağı görüldü. Toplam 2 hasta ile komplikasyon oranı %2.8 olarak tespit edildi.
Hastaların erken dönem kontrolerinde (1. ayın sonunda) 2 hastada tekrarlayan plevral effüzyon tespit edildi. Altı aylık kontrollerinde bu sayı 5 idi. Bu nedenle radyolojik rekürrens 1 ayda %2.89, 6. Ayda %7.2 olarak tespit edildi. Ayrıca mezotelyoma tanısı ile plörodezis yapılan hastaların 18inde muayene esnasında cilt altı kitle tespit edildi. Bu nodüller asemptomatik olduğu için herhangi bir müdahele düşünülmedi. Onikici ve 14. aylara kadar takip edilen iki hastada bu nodüller 15x15 cm ve 13x20 cmlik boyutlara ulaşmasına rağmen hastaların sadece görünüm açısından şikayetleri oldu. Bu hastalar yaklaşık 1 - 1.5 ay sonra primer tümör nedeniyle prognozu ile exitus oldular.
Plevral effüzyonlarda bir çok sklerozan ajan kullanılmaktadır. Mitchem ve arkadaşları [9] tavşan modelinden Doxycyline, otolog kan ve pudra ile plörodezisi karşılaştırmışlardır. En etkilisinin talk olduğu gösterilmiştir. Başarı yüzdesinin yüksek olması (%90) ucuz ve kolay temin edilebilmesi nedeniyle son yıllarda talk sklerozan ajan olarak en sık kullanılmaktadır [10,11,12]. Talk verilmesinden sonra ani solunum yetmezliği [13] ve ölüm [14] rapor edilmiştir. Rinoldo ve arkadaşları [14] malign plevral effüzyonda sklerozis için pudra kullandıkları 3 hastada dispne ile başlayan pulmoner arter basıncının artması ile birlikte bilateral diffüz infiltrasyonla karakterize akut respiratuar yetersizlik (ARDS) bildirmişlerdir. Bu hastalardan 2si tedavi ile düzelirken bir hasta 72 saat sonra kaybedilmiştir.
Bu hastalardaki altta yatan patoloji tam olarak bilinmemektedir. Bizim serimizde hiçbir hastada ölüm ve ARDS olmamıştır. Bu belki de pudra dozuna bağlı olabilir. Kennedy ve Şahn 5 grlık dozlar önermişlerdir [10]. Biz ise bütün vakalarımızda 2 grlık dozlarda kullandık. Malign plevral effüsyon saptanan hastalarda talk insuflasyonu VYT ile yapıldı. Böylece akciğer etraf doku tarafından tuzaklanmışsa da bu tuzaklardan kurtarıldı. Antony ve arkadaşlarının [15] yaptığı bir çalışmada VYT ile tüp torakostomisinden verilen sulandırılmış talk arasında plörodezis etkisi açısından bir fark bulunamamıştır [15].
Ancak özellikle tuzaklanmış akciğer (trapped lung) dokusunun etraf dokudan kurtarılması ve plevral metastaz tanısı konulmayan vakalarda VYT üstündür. Plörodezisin gerçekleştirilebilmesinde en önemli koşul tam ekspansiyon ile paryetal ve viseral plevraların temasıdır. Bu VYT ile sağlanabilir. VYT lokal [4] ya da genel anestezi [3] ile yapılabilen, emniyetli ve effektif bir yöntemdir. Biz de hastalarımızdan 27sine lokal, 42sine ise genel anestezi ile bu yöntemi uyguladık. Genel durumu iyi, kooperasyon kurulabilen hastalarda lokal anesteziyi tercih ettik. Diffüz plevral metastazı olan hastalarnda torakoskopik port girişleri tümörün yayılımı açısından risk taşımaktadır [15]. Ancak bu sık değildir ve hastanın yaşam konforunu tehtid etmez. Değişik serilerde bu oran farklı gösterilmiştir. Boutin ve arkadaşları [16] 215 hastada 6, Davidson ve arkadaşları [17] 30 hastada 2 olarak rapor etmişlerdir. Bizim serimizde bu sayı biraz daha yüksekti. Onsekiz hastada çeşitli büyüklükte cilt altı nodüller tespit edildi. Bu hastaların tamamı malign mezotelyomalı hastalardı. Kısa yaşam beklentisi olan bu hastalarda durum asemptomatik ise sadece gözlem, eğer palyatif olarak iyi sonuç verecek ise radyoterapi uygulanabilir [17]. Biz bütün hastalarımızı sadece gözlemledik. İki hastaya radyoterapi önerildi. Ancak hasta tedaviyi kabul etmedi. Bu hastaların takipleri boyunca görünüm dışında hastanın yaşam kalitesinin etkilenmediği gözledik.
Sonuç olarak semptomatik MPEda plörodezis sağlamak yönünden talk emniyetli ucuz ve bir ajandır. Özellikle tuzaklanmış akciğerde, plevral effüzyonun tamamen boşaltılması yapışıklıkların ortadan kaldırılması ve akciğerin tamamen ekspanse olması için VYT cerrahi ek bir avantajdır. Video yardımlı torakoskopik yolla talk insifulasyonu seçkin bir yöntem olarak kullanılabilir.
1) Hausheer FH, Yarbio J IN. Diagnosis ant treatment of
malignant plevral effussions. Semin Oncol 1985;12:54-75.
2) Bresticker MA, Abo J. Locvers J et al. Optimal pleurodesis
a comprossion study. Ann Thorac Surg 1993;55:364-7.
3) Yim APC, Chung SS, Lee TW, Lam CK, Ho JKS.
Thoroscoscopic management off malignant pleural
effussions. Chest 1996;109:1234-8.
4) Hartman DL, Gaither JM, Kesler A, et al. Compansion of
insufloted talc under thoracoscopic guidance with standart
tetracycline and bleomycin pleurodesis for control of
malignant pleural effussion. J Thorac Cardiovasc Surg
1993;105:743-8.
5) Karnofsky DA, Burchenal VH. The Clinical evalation of
chemotherapeutic agents in Cancer. In: Mecleod CM, ed.
Evalution of chemotherapeutic agents. New York:
Columbia Universty press, 1949:191-205.
6) Martini N, Bains MS, Beattie EJ. Indications for
pleurectomy in malignant pleural effussion. Cancer
1975; 35:734-8.
7) Ronadl B, Jonothan B, Richard J, et al.
Pleuroperitoneal shunting for ıntractable pleural effussion
Ann Thorac Surg. 1991;51:605-9.
8) Tsang V, Fernando AC, GoldStraw P. Pleuroperitoneal
shunt for recurrent malignant pleural effussion. Thorax
1990;49:369-72.
9) Mitchem RE, Herndon BL, Frorella RM, et al.
Pleurodesis by autologous blood, Doxycycline and talc in a
rabbit nodal. Ann Thorac Surg 1999;67:917-21.
10) Kennedy L, Shan SA. Talc pleurodesis for the treatment
of pneumothorax and pleural effussion. Chest
1994;106:1215-22.
11) Webb WR, Ozmen V, Moulder PV, Shabahang B, Breaux J.
Iodized talc pleurodesis for the treatment of pleural
effussions. J Thorac Cardiovac Surg 1992;103:881-6.
12) Weissberg D, Ben-Zeev I. Talc pleurodesis Experience
with 360 patients J Thorac Cardiovasc Surg
1993;106:689-95.
13) Bouchama A, Chastre J, Gandichet A, et al. Acute
pneumonitis with bilateral pleural effusion after talc
pleurodesis. Chest 1984;86:795-7.
14) Rinoldo JE, Owans GR, Rogors RM. Adult respiratory
distress syndrome following Intrapleural ınstilation of talc.
J. Thorac Cardiovasc Surg 1983;85:523-6.
15) Anthony P, Anthony T, Chan MB, et al. Thoracoscopic talc
insufflation versus talc slurry for symptomatic malignant
pleural effussion. Ann Thorac Surg 1996;62:1655-8.
16) Boutin V, Viallat JR, Cargnino P, Farrisse P. Thoracoscopy
in malignant pleural effussion. Ann Rev Respir DD
1981;124:588-92.
17) Davidson AC, George RJ, Sheldon CD, et al.
Thoracoscopy: Assessment of a physicion service and
comporison of a flexible bronchoscope used as a
thoracoscope with a rigid thorocoscope. Thorax
1988;43:327-32.
18) Styf J. Entrapment of the superficial peroneal nerve.
J BoneJoint Surg 1989;71:131-5.