Yirmiyedi yaşında erkek hasta yüksekten düşme sonucunda acil olarak hastaneye getirildi. Yapılan muayenesinde kafatravması sonucunda frontal kaide ve sinüs parçalı açık çökmekırığı, ethmoid kırık, nazal kırık, frontal dura yırtıkları, servikalspinal travma, C-2 corpus kırığı, sağ omuz çıkığı, sağ skapulaparçalı kırığı, sağ el bilek ve önkol kırıkları, sağ brakiyal pleksus yaralanması saptandı. Sağ üst ekstremite arteriyel nabızların muayenesinde, palpasyonla brakiyal, radiyal veulnar nabızlar alınamadı. Yapılan doppler ultrasonografidemonofazik akım alınması üzerine hasta kateter laboratuvarınaalınarak periferik anjiyografi yapıldı. Anjiyografide sağ subklavyan arter distalinde 5 santimetrelik bir segmentintrombüs ile dolu olduğu ve bu segmentten sonra aksiller arterinradyoopak madde ile dolduğu saptandı (Resim 1-2). Hastanınperiferik arteryel dolaşımının acil vasküler girişimgerektirmeyecek düzeyde olması nedeniyle beyin cerrahisince hastaya kraniyotomi yapılarak kaide eksplorasyonu, kaidededura onarımı, çökme kırığı kaldırılması, duraplasti, otojengreftle kraniyoplasti ve lomber drenaj uygulandı. Ay n ızamanda ortopedistlerce sağ önkoldaki kırıkların redüksiyonuyapıldı. Bir hafta sonra hasta el cerrahisi ve kalp damarcerrahisinden oluşan bir ekip tarafından yeniden operasyonaalındı. İnfraklavikular insizyon ile subklavyan arter ve aksillerartere ulaşılarak tromboze segment saptandı. Altı mm PTFE greft ile subklavyan-aksiller bypass uygulandı (Resim 3). Elcerrahı tarafından brakiyal pleksus onarımı yapıldı.Postoperatif dönemde komplikasyonsuz seyreden hasta taburcu edildi.
Olgu 2
Yirmidokuz yaşında erkek hasta, göğüs ve sağ omuz bölgesiüzerine demir çubuk düşmesi üzerine hastaneye acil olarakgetirildi. Hastanın yapılan muayenesinde sağ üst ekstremitededistal nabızların alınamadığı aynı zamanda motor ve duyukusurunun ve sağ klavikulada parçalı fraktürün olduğusaptandı (Resim 4). Yapılan sağ üst ekstremite periferikanjiyografisinde subklavyan arterin orta bölümünde 3santimetrelik segmentinin tromboze olduğu görüldü. Hastaoperasyona alınarak supraklavikular ve infraklavikularyaklaşımla karotiko-subklavyan 6 mm PTFE greft konuldu (Resim 5). El cerrahisi ve ortopedistlerce brakiyal pleksusonarımı ve klavikulanın açık redüksiyonu ve vida ile onarımı yapıldı. Postoperatif dönemde komplikasyonsuz seyreden hastataburcu edildi.
Sol anterior oblik pozisyonda çekilen anjiyografide subklavyan arterin distalinde trombüse bağlı olarak gelişen tam tıkanıklık durumu. |
Sonuç olarak, SKA yaralanmaları nadir damar patolojileri olup yüksek morbidite ve mortalite gösterirler. Künt subklavyanarter yaralanmaları daha çok orta ve distal bölümde görülüp,tabloya sıklıkla brakiyal pleksus yaralanmaları eşlik eder. Künt SKA yaralanmalarında hasta hemodinamik olarak stabil ise ve yaralanmanın yeri anjiyografik olarak orta veya distal segmentolarak saptanmışsa supraklavikular ve infraklavikular girişim güvenli ve daha az travmatik olmaktadır.
1) Rich NM, Hobson RW, Jarstfer BS, Geer TM. Subclavian artery trauma. J Trauma 1973;13:485-6.
2) Graham RM, Feliciano DV, Mattox KL, Beall AC, DeBakey ME. Management of subclavian vascular injuries. J Trauma 1980;20:537-44.
3) George SM, Croce MA, Fabian TC. Cervithoracic arterial injuries: Recommendations for diagnosis and management. World J Surg 1991;5:134-40.
4) Lim LT, Saletta JD, Flanigian DP. Subclavian and innominate artery trauma. Surgery 1979;86:890-7.
5) Costa MC, Robbs JV. Nonpenetrating subclavian artery trauma. J Vasc Surg 1988;8:71-5.
6) Cox CS, Allen GS, Fischer RP, et al. Blunt versus penetrating subclavian artery injury: Presentation, injury pattern, and outcome. J Trauma 1999;46:445-9.