Methods: Twenty patients (16 men, mean age 56.7 ± 7.8 years) were included in the study. Blood volume was calculated by using four different techniques for each patient. These methods were Cr51, dilution, weight-height-gender, and weight alone in Group 1, 2, 3 and 4, respectively.
Results: Avarage blood volumes were 4628 ± 978 mL, 3756 ± 1294 mL, 4903 ± 671 mL and 5536 ± 826 mL in Groups 1, 2, 3 and 4, respectively. Blood volume in Group 2 was significantly lower (p < 0.05). There was no difference between Group 1 and G roup 3, Group 4 (p > 0.05).
Conclusions: This study demonstrated that the sensivity of dilution method is significantly lower. In the method using only weight, there was a 1000 mL difference which could be significant in certain clinical conditions although it did not show statistical significance. Our observations demonstrate that in patients undergoing coronary bypass graft, determination of blood volume by using weight-height-gender would be more suitable.
Bu çalışmada koroner arter bypass greft operasyonu geçirecek hastaların kan volümünün hesaplanmasında kullanılan üç farklı yöntemin, hassasiyeti en yüksek olan Krom 51 (Cr51) yöntemine göre karşılaştırılması amaçlandı.
Kan Volümünün Hesaplanması
Total kan volümü en basit olarak kiloya göre yaklaşık 70 mL/kg olarak hesaplanır. Ayrıca hastaların boyu, kilosu ve cinsiyetine göre hazırlanmış nomogramlardan hesaplanabilir. Bunların dışında kullanılan yöntemler, dilüsyon prensibine dayanır. Miktarı bilinen bir madde dilüente eklenir. Maddenin dilüsyon miktarı, yani dengelenme sonrası alınan örnekteki maddenin konsantrasyonu ölçülür. Bu konsantrasyon, dilüentin volümüyle ters orantılıdır. Bu genel prensip her cins maddeye uygulanabilir ve şu şekilde formüle edilebilir: Q = c x V (Q = enjekte edilen madde miktarı, c = enjekte edilen maddenin konsantrasyonu, V = enjeksiyonun dağıldığı volüm miktarı).
Maddenin korunumu prensibine göre bu eşitlik (Q = c x V) şu şekilde yazılabilir: V1 x C1 = V2 x C2 ve V2 = V1 x C1/C2 [V1 = maddenin volümü (kan volümü), C1 = maddenin konsantrasyonu [pompa öncesi hematokrit (Htc) değeri], C2 = maddenin denge halindeki örnekteki konsantrasyonu (pompa sırasındaki Htc değeri), V2 = Ölçülen maddenin volümü (kan volümü + priming)] [19]. Grup 2'de hastaların pompaya girmeden 1 dakika önceki Htc değerleri ile, pompaya girdikten 5 dak sonraki Htc değerleri ve 1700 cc'lik priming solüsyonu formülde yerine konularak dilüsyon yöntemi ile kan volümü hesaplandı. Bu hastaların indüksiyondan pompaya girene kadar olan kan ve mayi kayıpları plazma olarak yerine konularak total kan hacminin değişmemesi sağlandı.
Radyoaktif yöntem için, hastaların eritrositleri 1 gün önce Cr51 ile işaretlenerek ve Htc değeri kullanılarak total kan volümü hesaplandı. Hastalardan indüksiyona başlamadan hemen önce alınan venöz kan örneğinden hemoglobin (Hb) ve Htc ölçümleri tekrar edilerek formülde yerine kondu ve indüksiyon öncesi total kan volümü hesaplandı. Bunun için hastadan heparinize enjektörle 25 mL venöz kan alındı ve bu kanın 5 mLsi işlem öncesi hastaların kanındaki radyoaktivite düzeyini (background aktivite) belirlemek amacıyla ayrıldı. Kalan 20 mL kan ise, içinde 4 mL asit sitrat dekstroz (ASD) solüsyonu bulunan steril tüpe kondu. Üzerine 0.1 miliCuri (mCi) Cr51 ilave edilerek ve oda ısısında 20 dakika inkübasyona bırakılarak eritrositlerin içindeki Hbin beta zinciri Cr51 ile işaretlenmiş oldu. Sonra ortamdaki serbest Cr51'i uzaklaştırmak ve reaksiyonu (Cr51 ile Hb'in işaretlenmesini) durdurmak için ortama 50 mg askorbik asit ilave edildi. Askorbik asit (+6) değerlikli Cr51'i (+3) değerliğe indirgeyerek eritrosit membranından girişini engeller. Askorbik asit ilave edildikten sonra 15 dak beklendi ve bu karışım 950 devirde 10 dak santrifüj edildi. Üstte kalan plazma steril bir şekilde alınıp atıldı ve her seferinde 40 mL serum fizyolojik ile yıkanarak işlem 3 defa tekrar edildi.
Elde edilen Cr51 ile işaretli eritrosit süspansiyonun 1 mlsi ile 1000 mLlik standart solüsyon hazırlandı. Kalanı da hassas şekilde ölçülerek hastaya antekubital venden verildi. Hastalar enjeksiyondan sonra 1 saat supin pozisyonda kaldılar. Bir saatin sonunda enjeksiyonun yapıldığı kolun karşı tarafından 2 mL venöz kan alındı. Standart ve hastadan alınan kanlar sayım tüplerine konuldu ve homojen bir karışım sağlamak için eritrositler hemolize edildi. Standart solüsyonun, hasta ve içinde bulunulan çevrenin ve enjeksiyondan sonraki hasta kanının radyoaktivitesi, COBRA-II/packard marka gamma sayıcı cihazında 280-360 kiloelektronvoltluk (kev) pencere aralığında 5 dak sayıldı ve herbiri için mL başına düşen dakikadaki sayım miktarı (cpm/mL) bulundu ve aşağıdaki formülde yerine konarak eritrosit kitlesi ve total kan hacmi hesaplandı.
Total eritrosit kitlesi (EV) için, EV = 1000 (S-B) x V x H x F / (P-A) x 100 formülü; toplam kan hacmi (T) için ise, T = EV x 100/H x F x 0.91 formülü kullanıldı [EV = toplam eritrosit hacmi (ml), S = ortam background'undan elde edilen cpm değeri, P = enjeksiyondan 1 saat sonra alınan kandaki cpm/ml değeri, A = hasta kanı backgroundu cpm/mL değeri, V = hastaya enjekte edilen Cr51 ile işaretli eritrosit volümü (mL), H = hematokrit, F = düzeltme faktörü (0.96 = hematokritteki eritrositler arasında kalan plazma değerini düzeltmek için kullanılan katsayı, 0.91 = venöz hematokritten tüm vücut hematokritini elde etmek için kullanılan katsayı)] [20].
İstatistiksel Analiz
İstatistiksel işlemler bilgisayar ortamında SPSS 10.0 (SPSS Inc, Chicago, IL) istatistik programı kullanılarak yapıldı. Grupların kan volüm değerleri arasındaki farklılıklar Wilcoxon Signed Ranks testi uygulanarak değerlendirildi. p < 0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bu sonuçlara göre dilüsyon yönteminin hassasiyeti az iken, kiloya göre hesaplanan kan volümü değerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmasa da klinik olarak anlamlı kabul edilebilecek yaklaşık 1000 mLlik bir fark ortaya çıktı. Kilo-boy ve cinsiyeti esas alarak kan volümünün hesaplanması yönteminde elde edilen kan volümü değeri ise, Cr51 yöntemi ile elde edilen sonuç ile yaklaşık olarak en uyumlu olan değer idi.
Kan volümünün hesaplanmasında sıklıkla kullanılan yöntem, kiloya göre hesaplamaktır [9]. Yağ dokusu az olan şahıslarda, kan hacmi vücut ağırlığı ile orantılı olarak ortalama 70 mL/kg kadardır. Vücut ağırlığına göre yağ oranı arttıkça, yağ dokusundaki damar hacmi az olduğundan birim ağırlığa göre kan hacmi azalır. Ayrıca şişman kadınlarda vücut ağırlığının kilogramına oranla kan hacmi, erkeklerin kan hacminden daha düşüktür [11]. Bu nedenle kiloya göre kan volümü hesabı cinsiyet, vücüt yüzey alanı gibi değişkenlerden bağımsız olduğu için her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Morse [21], total eritrosit volümünün kiloya göre hesaplanmasının güvenilir olmadığını, vücut yüzey alanına göre hesabın daha uygun olduğunu belirtmektedir. Kan volümünün hesaplanmasında hassasiyeti en yüksek yöntemlerden biri radyoaktif yöntemdir. Balga ve arkadaşlarının [22] yaptıkları bir çalışmada, hesaplanan kan volümü değerlerinin ölçülen değerlerden daha düşük olduğu gösterilmiştir.
Çalışmamızda kiloya, kilo-boy ve cinsiyete göre hesaplanan kan volümleri ile, Cr51 yöntemi ile hesaplanan kan volümü arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. Ancak, ortalama kan volüm değerleri incelendiğinde Cr51 ile hesaplanan kan volümüne (4628 ± 978 mL) en yakın değerin, boy-kilo ve cinsiyeti esas alan kan volümü hesabı ile elde edilen sonuç (4903 ± 671 mL) olduğu görüldü (p > 0.05). Kiloya göre hesaplanan kan volüm değerleri ile (5536 ± 826 mL) Cr51 yöntemi karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, klinik olarak anlamlı olabilecek 1000 mLlik bir farklılık gözlendi (p > 0.05). Dördüncü bir yöntem olarak ise, açık kalp ameliyatlarının bir parçası olan hemodilüsyon yönteminden geriye dönük olarak faydalanıldı. Bu yöntem ile amacımız zaten bypass esnasında yapılan bir işlemin sonucunu diğer yöntemlerle karşılaştırmak idi. Dilüsyon yönteminde pompa 5. dakikada hesaplanan kan volümleri gerçek değerinden çok daha düşük bulundu (3756 ± 1294 mL) (p < 0.05).
Takip edilen 20 hastada, ortalama 1700 mL priming solüsyonu kullanıldığı zaman bu hastaların 9'unda (%45) KPB sırasında Htc değeri %23'ün altına indi. 5000 mL kan volümü bulunan ve hematokriti %40 olan 70 kglık erişkin bir insanda, 1700 mL ile priming yapıldığında Htc değerinin %29'lara düşmesi gerekmektedir. Htc değerlerinin daha fazla düşmesi, hastaların kan volümlerinin 5000 mLden az olduğunu düşündürebilir. Ancak bunun nedeni, hastaların kan volümlerinin düşük olması değil, pompada 5. dakikada homojen dilüsyonun olmamasıdır. Homojen dilüsyon karaciğer, dalak ve akciğer gibi organlarda sekestre olan kanın dolaşıma katılımından sonra olur [23]. Bu durum, kan volümünün hesaplanmasında, kardiyopulmoner bypassın başlangıç safhalarında dilüsyon yönteminin hassasiyetini azaltmaktadır.
Sonuç olarak, kardiyopulmoner bypassa girmeden önce hastaların kan volümlerinin doğru tahmin edilmesi önemlidir ve bu amaçla kullanılan yöntemlerden dilüsyon yönteminin hassasiyeti en azdır. Kardiyopulmoner bypassın 5. dakikasında beklenen Htc değerlerinin homojen dilüsyon olmamasına bağlı olarak düşük çıkması nedeniyle, dilüsyon yöntemi ile kan volümünün hesaplanması sağlıklı değildir. Bu nedenlerle, kan volümünün hesaplanmasında hassasiyeti en yüksek olan Cr51 yöntemine en yakın yöntem olan boy-kilo ve cinsiyeti esas alan yöntemin kullanılmasını öneriyoruz. Ayrıca kardiyopulmoner bypass süresince bu yöntemin hassasiyeti ile ilgili olarak daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
1) Kim YD, Katz NM, Ng L, Nancherla A, Ahmed SW,
Wallace RB. Effect of hypotermia and hemodilution on
oxygen metabolism and hemodynamics in patients
recovering from coronary artery bypass operations.
J Thorac Cardiovasc Surg 1989;97:36-42.
2) Vazquez-Jimenez JF, Qing M, Hermanns B, et al. Moderate
hypothermia during cardiopulmonary bypass reduces
myocardial cell damage and myocardial cell death related
to cardiac surgery. J Am Coll Cardiol 2001;38:1216-23.
3) Chen RY, Chien S. Hemodynamic functions and blood
viscosity in surface hypothermia. Am J Physiol
1978;235:136-43.
4) Ratcliffe JM, Wyse RK, Hunter S, Alberti KG, Elliott MJ.
The role of the priming fluid in the metabolic response to
cardiopulmonary bypass in children of less than 15 kg body
weight undergoing open-heart surgery. J Thorac
Cardiovasc Surg 1988;36:65-74.
5) Liam BL, Plochl W, Cook DJ, Orszulak TA, Daly RC.
Hemodilution and whole body oxygen balance during
normothermic cardiopulmonary bypass in dogs. J Thorac
Cardiovasc Surg 1998;115:1203-8.
6) Morgan GE, Mikhail MS. Anesthesia for patients with
cardiovascular surgery. In: Morgan GE, Mikhail MS, eds.
Clinical Anesthesiology. Los Angeles: Appleton&Lange,
1992:341-407.
7) Sunder-Plassmann L, Klovekorn WP, Messmer K.
Preoperative hemodilution: Basis adaption mechanism and
limitation of clinical application (authors transl).
Anaesthesist 1976;25:124-30.
8) Buick FJ, Gledhill N, Froese AB, Spriet L, Meyers EC.
Effect of induced erythrocythemia on aerobic work
capacity. J Appl Physiology 1980;48:636-42.
9) Marino PL, ed. The ICU Book. Philadelphia:
Williams&Wilkins, 1997:207-27.
10) Nielsen B. Heat acclimation--mechanisms of adaptation to
exercise in the heat. Int J Sports Med 1998;19:154-6.
11) Pearson TC, Guthrie DL, Simpson J, et al. Interpretation of
measured red cell mass and plasma volume in adults:
Expert Panel on Radionuclides of the International Council
for Standardization in Haematology. Br J Haematol
1995;89:748-56.
12) Leslie WD, Dupont JO, Peterdy AE. Effect of obesity on
red cell mass results. J Nucl Med 1999;40:422-8.
13) Yahav S, Straschnow A, Plavnik I, Hurwitz S. Blood
system response of chickens to changes in environmental
temperature. Poult Sci 1997;76:627-33.
14) Zeynep E, ed. Klinik Anestezi. Samsun: Logos Yayıncılık,
1991:27-42.
15) Sodee DB. Special in vitro procedures. In: Early PJ,
Sodee DB, eds. Principles and Practise of Nuclear
Medicine. St Louis: Mosby, 1995:725-38.
16) Davy KP, Seals DR. Total blood volume in healthy young
and older men. J Appl Physiol 1994;76:2059-62.
17) Schofield WN. Treatment of malnutrition. Lancet
1995;345:787-8.
18) Bernard PJ. Measurement of red-cell and plasma volumes.
Nouv Rev Fr Hematol 1994;36:155-7.
19) Heitmiller ES, Thompson S, Michael K, Trexler S,
Baumgartner A. Multidisciplinary care involved in
conducting the operation. In: Baumgartner WA, Owens SG,
Cameron DE, Reitz BA, eds. The John Hopkins Manual of
Cardiac Surgical Care. St Louis: Mosby, 1994:43-77.
20) Balon HR, Dworkin HJ. In vivo nonimaging studies. In:
Henkin RE, eds. Nuclear Medicine. St Louis: Mosby,
1996:445-71.
21) Morse BS. Total red cell volume in healthy young males.
Ann Clin Lab Sci 1978;8:413-8.