Resim 1a. Ventriküler septal defektin lokalizasyonu
Ekokardiyografide saptanan yerleşimine göre tamirin en rahat yapılabileceği düşünülen apikal bölgeden insizyon ile sol ventrikül açıldı. Septumun apikal bölgesine yakın düzensiz kontürlü 3x2 cm büyüklüğünde VSD tespit edildi. Dakron yama ile tek tek Teflon destekli 3/0 monoflaman sütürlerle defekt tamir edildi (Resim 1b). Ventrikülotomi teflon destekli sütürlerle kapatıldı. Ekstrakorporeal dolaşım sonlandırıldıktan sonra 8 mg/kg/dak dopamin, 0.03 mg/kg/dak epinefrin desteğiyle hasta yoğun bakıma alındı. Operasyon sonrası erken dönemi aritmi ve kalp yetersizliği bulguları olmadan stabil geçiren hasta 10. saatte solunum cihazı desteğinden ayrıldı ve postoperatif 3. gün yoğun bakımdan çıkarıldı. Onuncu gün yapılan ekokardiyografide ventriküller arasında herhangi bir geçiş saptanmadı. Kontrol anjiyografisinde proksimal LAD ve dallarında bir özellik olmadığı, 1/3 distalde ise akımın kesildiği ve apikal bölgede sınırlı hipokinetik bir alanın varlığı saptandı. Herhangi bir iskemik şikayeti olmayan hasta postoperatif 12. gün iyi durumda taburcu edildi.
Şok tablosuyla başvuran bir hasta gerekli müdahaleleri takiben vital fonksiyonları kontrol altına alındıktan sonra mutlaka intrakardiyak lezyonun varlığı açısından değerlendirilmelidir. Eğer intrakardiyak bir lezyon mevcutsa, bu sıklıkla ventriküler septumda bir defekt olarak görülebilir [3,4]. İki boyutlu ekokardiyografi kesin tanının konulmasında çok etkin bir yöntemdir [5,6]. Transtorasik ekokardiyografinin yetersiz kaldığı veya ek başka bir patolojinin varlığından şüphelenildiği durumlarda TEE ile inceleme yapılmalıdır [1,2,4-6] Bazı hastalarda ventriküler septumda bir defekt oluşmasına rağmen klinik tablo oldukça stabildir. İlk birkaç günlük akut dönemi problemsiz geçiren bu hastalarda defektin tamiri için birkaç hafta geçmesini önerenler de vardır. Akut dönemde yapılacak tamirde dokuların frajil olduğu ve rekürren bir VSDnin oluşabileceği düşünülmektedir [2,6,7]. Hastanın klinik durumu ameliyatın zamanlamasında en önemli faktördür. Kardiyak yetmezlik veya kardiyojenik şok tablosunun mevcudiyeti durumunda zaman geçirmeden cerrahi müdahale yapılmalıdır. Ancak klinik tablosu stabil olan hastalarda sol-sağ şant oranının cerrahi endikasyonda belirleyici bir rolü bulunmaktadır. Bu gibi hastalarda şant oranı 1.5 ise cerrahi müdahale 2-4 haftaya kadar ertelenebilir. !-1.5 arasında bir şant ölçülmüşse cerrahi müdahale bile tartışmalıdır [7].
Kalbin dış yüzeyinde oluşan lezyon ise koroner arterin zedelenmesi biçiminde karşımıza çıkabilir. Acil şartlarda müdahale eden cerrahın bu olasılığı mutlaka göz önüne alması gerekmektedir. Koroner arterin proksimal kesiminde meydana gelen yaralanmalarda eğer mümkünse revaskülarizasyon yapılmalıdır. Olgumuzda da görüldüğü gibi LADnin 1/3 distal kesimden oluşan lezyonlarda ise koroner arterin bağlanmasının hemodinamik açıdan bir sorun oluşturmayacağı bildirilmektedir [4,8]. Ancak söz konusu hastada yaralanmaya bağlı olarak ventrikülün apikal bölgesinde bir enfarktüs mevcuttu. Literatürde kardiyak travma sonucu oluşan enfarktüs neticesinde VSD gelişimi bildirilmemiştir. Ventriküler septal defekt nedeni iskemik veya travmatik olmasının tedavi stratejisini değiştirmeyecektir.
Delici-kesici aletlerle meydana gelen kalp yaralanmalarında zamanında yapılan acil torakotomi hayat kurtarıcı olmasına rağmen, ilk müdahale sonrası hastalar yakın takip edilmeli ve ileri tetkik yapılarak intrakardiyak bir lezyonun varlığı mutlaka araştırılmalıdır.
1) Karel R, Shaeffer MA, Franaszek JB. Emergency
diagnosis, resuscitation and treatment of acute penetrating
cardiac trauma. Ann Emerg Med 1982;11:504-17.
2) Kirklin JW, Barrat-Boyes BG, eds. Cardiac Surgery. New
York: Churchill Livingstone, 1983:1627-33.
3) Fallhnejad M, Kutty AC, Wallace HW. Secondary lesions
of penetrating cardiac injuries: A frequent complication.
Ann Surg 1980;191:228-33.
4) Asensio JA, Soto SN, Forno W, et al. Penetrating cardiac
injuries: A complex challenge. Injury 2001;32:533-43.
5) Gölbasi Z, Çiçek D, Uçar O, et al. Traumatic ventricular
septal defect and mitral insufficiency after a Kebab's shish
wound to the chest. Eur J Echocardiogr 2001;2:203-4.
6) Mandal AK, Sanusi M. Penetrating chest wounds: 24 years
experience. World J Surg 2001;25:1145-9.
7) Edmunds HL Jr, ed. Cardiac Surgery in the Adult. New
York: Mc Graw-Hill, 199:1271-303.