Methods: Thirty patients who were multivessel completly revascularized with off-pump coronary artery bypass technique by using the octopus III stabilizator and Starfish heart positioner (Medtronic Minneapolis MN) were received in the study. The esophageal echo doppler system was used for monitorization of the hemodynamic parameters; cardiac output (CO), aortic blood flow (ABF), total systemic vascular resistance (TSVR), peak velocity (PV), stroke volume (SV), acceleration (Acc), left ventricular ejection time (LVET), heart rate, mean arterial blood pressure and aortic diameter.
Results: After clamping the left arterior descending artery (LAD) with bulldog clamp for anastomosis there was a significant decrease at the CO (Z = -2.584 p = 0.01). After reperfusing the LAD, CO increased the basic value in 2 minutes (Z = -0.773 p = 0.438) During PDA and Cx anastomosis there were no significant CO decreasing. After reperfusing all coronary arteries there was a significant increase (Z = 2.121 p = 0.034).
Conclusions: During the off-pump surgery the most important point is whether the heart tolaretes the heart position during off-pump surgery or not. Also monitorization technique has not been well accepted. The esophageal echo doppler offers accuracy equal that of the right heart catheter but in a noninvasive way.
Tablo 1: Hastalarımızın demografik verileri.
Hemodinamik parametre olarak yapılan ölçümler: 1- Flow ve volumetrik parametreler: Aortik kan akımı (ABF) (L/dak), kalp hızı (HR) (atım/dak), aortada atım hacmi (SVa) (mL), ortalama aort çapı (MDA) (mm) 2- Afterload ile ilgili parametreler: ortalama arteriyel basınç (MAP) (mmHg), aortik döngü içindeki total sistemik vasküler rezistans (TSVRa) (dyn.s.cm- 5) 3- kontraktilite: Peak velosite (PV), maksimum akselarasyon (Acc) (ms-2), sol ventrikül sistolik zaman intervali (LVETc) (ms). Tüm bu parametreler eş zamanlı olarak TEE-Doppler USGden temel taban değeri olarak sternum açılıp ekartör yerleştirilince ölçülmeye başlandıktan sonra, LAD için pozisyon verilince ve anastomoz için buldog klemp yerleştirilince, Cx ve PDA için yine pozisyon verilince ölçümler yapılarak temel taban değerleri ile karşılaştırıldı. Ölçümler ortalama ± standart sapma şeklinde gösterildi ve istatistiksel değerlendirme Wilcoxon testi ile yapıldı.
Tablo 2: Hemodinamk değişimlerin istatistiksel değerlendirmesi.
Ayrıca çalışma dışı bırakılan ve monitörizasyonun kullanıldığı kardiyopulmoner bypassa (KBP)ye geçme zorunluluğu oluşan hastaların (n = 4) sternum açıldığı zaman temel ölçüm kabul edilen değerle hemodinaminin bozulduğu zaman diliminde yapılan ölçümleri ile yapılan değerlendirme sonucunda CO değerleri açısından Z = -4.086 ve p< 0.001 istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır.
Destek başlanması gereken olgularda (n = 6) max Accdeki bozulma Z = -2.648 ve p = 0.008 olarak anlamlı bulunmuştur. Bu olgularda çalışma dışı bırakılmış olgular olup ölçüm karşılaştırmaları sternum açıldığı zaman yapılan temel değerle dopamin ve /veya dobutamin > 5 g/kg/dak dozundan pozitif inotropik destek tedavisinin başladığı dönem arası karşılaştırmalar yapıldığında LVETde ciddi anlamda bozulmalar saptanmıştır (Z = -2.529 p = 0.011). Bu dönemdeki CO değişikliği ise istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur (Z = -3.165 p = 0.002).
Yapılan in vivo hayvan çalışmalarında TEE-Doppler USG ile termodilusyon yöntemi arasında CO ölçümleri açısından fark saptanmamıştır [11]. Klinik çalışmamızda araştırdığımız önemli bir faktör monitörizasyon ile elde edilen verilerin uygulanacak yardımcı prosedür seçimi ve etkileri üzerine bilgi verip vermediğinin değerlendirilmesiydi. Maksimum Acc global sol ventrikül (LV) performansı ve miyokardiyal kontraktilite için duyarlı bir göstergedir [10,12,13]. Maksimum Accnin bu özelliği afterload değişimlerinden en az düzeyde etkilenerek objektif bulgular vermektedir. Bizim çalışmamız sırasında KPBye geçmemiz gereken 4 olgudan ikisinde maksimum Acc ileri derecede düzensizlik göstermiştir. Çalışma planlaması yapılırken grup homojenliğini sağlamak üzere EF > %40 olan gruplarda Acc daha duyarlı olduğu için, EF sınırlaması getirdik [14]. Yine maksimum Acc ile SV kombine değerlendirildiği zaman preload ile LV performansı anlık olarak karşılaştırmalı olarak değerlendirilebilmektedir. Çalışma hastalarımızda yüksek Acc değerinin yanında düşük SV olan hastaların hemodinamik olarak çok etkilenmedikleri ve bu hastalarda preloadda meydana gelen düşmeye rağmen LV performansının iyi olması kalbin her hangi bir girişime gerek kalmadan pozisyonu tolere ettiği anlamına gelmektedir. Destek başlanması gereken olgularda maksimum Accdeki bozulma Z = -2.648 ve p = 0.008 olarak anlamlı düzeyde farklı bulunmuştur.
Diğer bir parametre LVET ile kalbin pozisyon verildiği ve iskemik sürecin oluşturulduğu dönemdeki kontraktilite değişikliklerini göstermektedir. Ayrıca bu dönemde verilen farmakolojik desteğin etkileri hakkında bilgi vermektedir [15,16]. Sistolik zaman intervalini gösteren bu parametre ventrikülün elektriksel sitimülasyonu ile aort kapağın açılış ve kapanış intervalini yansıtır. Bu özelliği ile kalbin global sistolik fonksiyonları hakkında bilgi verir [18,19]. Çalışmamızda bu özelliği ile + inotrop destek başlanması gereken hastalarda LVETde ciddi anlamda bozulmalar saptanmıştır. (Z = -2.529 p = 0.011)
Hayvan çalışmalarında kalbin kaldırıldığı pozisyonlarda özellikle sağ kalp üzerine olumsuz etkilerin olduğu gösterilmiştir [
Off-pump koroner arter cerrahisi prosedürü kalp cerrahisinin geleceği olarak özellikle sonuçları giderek sınırlanmaya başlayan anjiyografik girişimlerin yerini alabilecektir. OPCAB uygulamalarını klasik yöntemdeki kadar başarılı sonuçlarla yaygınlaşması için işlem sırasındaki hemodinamik durumun iyi izlenmesi önemli bir gereksinimdir. Gerekli hemodinamik parametrelerin duyarlı ve düzgün sonuçlarla invaziv olmayan ucuz bir yöntemle doğru ve hızlı ölçülebilmesiyle gerekli müdahaleler daha hızlı yapılabilir. OPCABde daha güvenilir, daha yaygın bir prosedür olarak yerini alacaktır. Bu amaçla kullanmış olduğumuz TEE-Doppler USG tekniği ile yapılan ölçümlerin hızlı, doğru ve aktüel bilgiler verdiğini düşünmekteyiz.