Olgu 2
Çarpıntı, nefes darlığı şikayeti ile başvuran 12 yaşındaki erkek çocuğun fizik muayenesinde apikal bölgede pozisyonla şiddeti değişen 4/6 şiddetinde sistolik üfürüm mevcuttu. Elektrokardiyografide normal sinüs ritmi mevcuttu. Ekokardiyografik incelemede fossa ovalis tabanından kaynaklanan ve sol atriyumu dolduran 3.8x8.8 cm çapında, yarısından fazlası sol ventriküle girip sol ventrikül çıkım yerine prolabe olan yumuşak ekodansiteli miksoma ile uyumlu görünüm tespit edildi (Resim 1). Elektif olarak operasyona alındı. Operasyon tekniği ilk olguda tanımlanan şekilde uygulandı. Postoperatif dönemde problem görülmedi. Kitlenin patolojik incelemelerinde miksoma tanısı teyit edildi. Düzenli aralıklarla klinik ve ekokardiyografik olarak kontrole alınan hasta postoperatif altıncı ayında rekkürrens olmaksızın sorunsuz takip edilmektedir.
Makroskopik olarak gevrek yapıda, saplı, jelatin kıvamında, sarı-kahve kırmızı renkli tümörlerdir. Her iki olgumuzda da tümörün makroskopik görünümü jelatinöz sarı kahve renkteydi. Tümör sapı sıklıkla atriyal septumdan çıkmaktadır. Klinik olarak tümör obstrüksiyon bulguları, emboli ve sistemik hastalıkla olmaktadır. Bizim iki olgumuzda da obstrüksiyona bağlı semptomlar ön plandaydı. Tümörün prolapsusunun kan akımını kısmi engellemesi ve atriyoventriküler kapakta oluşturduğu disfonksiyona bağlı üfürüm mevcuttu. Hastalarımızın semptom ve bulguları pozisyonla değişmekteydi. Tümörün büyüklüğüne bağlı olarak, sistemik ve pulmoner drenajın bozulmasına, dolaşımın ani tıkanıklıkları sonucu senkop ve ani ölümler ile konjestif kalp yetmezliği gelişebilmektedir [6]. Sistemik emboli sol atriyal miksomalı olguların %35inde görülmektedir.
Gevşek yapıdaki tümörden küçük parçacıkların kopması veya küçük tümörlerin hareketi sonucu sol kalp boşluklarından serebral, sağ kalp boşluklarından pulmoner emboliler olabilmektedir [6,7]. Sol atriyal miksomalar mitral stenoz ve sol atriyal trombüsle, sağ atriyal miksomalar ise triküspid kapak hastalıkları ile karışabilmektedir. Cerrahi eksizyon valvüler tıkanıklık ve sistemik embolizasyon riski nedeniyle tanı konur konmaz yapılmalıdır [8]. Geçikmiş cerrahi tedavi akut kapak oklüzyonu veya masif emboli gibi fatal komplikasyonların görülme riskini artıracağı için, mortalite oranı yükselecektir.
Tümör ve pedikülünün çevre normal doku ile birlikte tümüyle eksizyonu ve tümör debrislerinin çıkarılmasında izotonik serum ile irrigasyonu rekürrensi önlemek ve emboli riski açısından oldukça önemlidir. Nüks oranı düşük olmakla beraber belli aralıklarla klinik ve ekokardiyografik olarak takip edilmeli, aile içi görülme sıklığının artmış olması nedeniyle aile fertlerinde de bu yönden dikkatli olmak doğru bir yaklaşım olacaktır.
Sonuç olarak çocuklardaki kalp yetmezliği, üfürüm, aritmi ve embolik olaylarda kardiyak tümörlerde akılda tutulmalı ve öncelikle ekokardiyografi ile inceleme yapılmalıdır. Kardiyak kitlenin saptanmasından hemen sonra operasyonun planlanması, oluşabilecek morbidite ve mortaliteyi önlemek açısından önem taşır.
1) Becker AE. Primary heart tumors in the pediatric age group: A review of salient pathologic features relevant for clinicians. Pediatr Cardiol 2000;21:317-23.
2) Cooley DA.Surgical treatment of cardiac neoplasms: 32- year experience.Thorac Cardiovasc Surg 1990;38:176-82.
3) Reynen K. Cardiac Myxomas. N Eng J Med 1995:333:1610-7.
4) Ha JW, Kang WC, Chung N, et al. Echocardiographic and morphologic characteristics of the left atrial myxoma and their relation to systemic embolism. Am J Cardiol 1999;83:1579-82.
5) Murphy MC, Sweeney MS, Putman JB, et al. Surgical treatment of cardiac tumors: A 25-year experience. Ann Thorac Surg 1990;49:612-8.
6) Ünal N, Akçoral A, Meşe T ve ark. Çoçukluk çağında nörolojik hasara neden olan sol atrial miksoma. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 1997;5:65-7.