5].
İnternal mammaryan arter epigastrik arter kollateralizasyonunun ortadan kaldırılmasına bağlı akut iskemi gelişmiş olgular bildirilmiştir [2,3]. İnternal mammaryan arter kullanılmadan iskemi gelişme olasılığı genelde karşılaşılmayan bir durumdur. Diyabetik, vaskülopatisi belirgin hale gelmiş bir hastada kardiyopulmoner bypassın enflamatuvar cevabı, operasyon sırasındaki koagülasyon anormalliklerinin kollateral arterlerde oluşturduğu oklüzyonlar iskemiyi oluşturan olası sebeplerden sayılabilir.
Şekil 2: DSA incelemesinde iliyo-femeoral bölgenin kanlanmadığı izleniyor.
Olgumuzda bu tip bir olasılık göz önüne alınarak sadece safen ven ile koroner bypass operasyonu gerçekleştirildi. Ancak buna rağmen bacak iskemisi ve kompartman sendromu gelişti. Kardiyak cerrahi prosedürleri sonrası ekstremiteyi tehdit edici ciddi akut alt ekstremite iskemisi gelişme olasılığı Allen ve arkadaşları [5] tarafından %0.85 olarak bildirilmiştir. Mortalite oranı bu grup hastalarda %46, morbidite oranı %92 olarak tespit edilmiştir. Ekstremite amputasyonu ve mortalite oranı arasında belirgin bir istatistiki ilişki kurulamamıştır. Periferik arter hastalığı olan ve IMA kullanıldığı taraftan çıkartılan safen ven insizyonlarına bağlı olarak kompartman sendromu geliştiği de bildirilmiştir [6]. Ancak altta bir neden olmadan kardiyopulmoner bypassın enflamatuvar etkisine bağlı olarak da kompartman sendromu gelişebilir. Erken devrede yapılabilecek fasiyotomi ile ekstremite kaybını önlemek mümkün olabilecektir. Kompartman basıncının 40 mmHg üzerinde olması veya 30 mmHg üzerinde 4 saat boyunca kalması cerrahi endikasyonu oluşturur. Ancak cerrahi müdahale için kompartman basıncının ölçülmesi her zaman gerekli olmayabilir. Bizim olgumuzda cerrahi revaskülarizasyon prosedürlerinden her hangi birini uygulamak mümkün olmadığından alt ekstremite iskemisini kısmen azaltabilmek, doku perfüzyonunu sağlayabilmek için fasiyotomiyi olabildiğince erken yaptık.
Olgumuzun en önemli özelliklerinden biri kan glukoz seviyesinin iyi kontrol edilmediği 13 yıllık diyabet hikayesinin bulunmasıdır. Abdominal aortadaki ülsere plakların diyabetik hastalardaki sıklığı, organ ve kaslardaki ciddi arteriyel tıkayıcı hastalığın bir nedeni olabilir Kardiyopulmoner bypass sırasında abdominal aort veya desanden aortada bulunması çok muhtemel bir ülsere plaktan kalkan ateromatöz embolilerin ekstremite canlılığını sağlayan kollateralleri veya alt ekstremitedeki büyük kas gruplarını besleyen bir kollateral arterde oluşturduğu tıkanma bu olayın sebebi olabilir. Diğer teori ise hiperkoagülasyon teorisidir. Kardiyopulmoner bypassa bağlı ortaya çıkan koagülasyon bozukluklarıyla beraber bu tip bir mekanizma vasküler yatakta oklüzyonlara sebep olarak kollateralleri tıkamış olabilir. Diyabetik hastalar için bu iki teoriden hangisinin daha geçerli olduğunu ortaya koyabilmek oldukça zordur. Bu olguların çoğunluğunda vasküler problemler ileri derecededir ve hiperkoagülasyon veya ateroembolik teorilerin bir arada olduğu karma bir teori bunlarda daha geçerli olabilir. Kardiyopulmoner bypass sırasındaki hipotermi koagülasyon bozuklukları ile beraber bu olayı başlatan bir faktör olabilir. Tıkalı prostetik grefti ve kollateralizasyonu da zayıflamış bir olguda bu tip sebeplerin biri veya birkaçı kolaylıkla iskemiyi ciddi boyutlara ulaştıracaktır.
Ciddi alt ekstremite iskemisi olduğu bilinen koroner cerrahi planlanan hastalarda ekstremite iskemisine neden olabilecek katostrofik komplikasyonları önleyebilmek için greft seçimi önemlidir. İnternal mammaryan arter periferik arter hastalığı olanlarda iliyak ve femoral arterler için önemli bir kollateral yol olabilir. Bu hasta grubunda İMA kullanımından kaçınılmalıdır. Ancak buna rağmen iskemik komplikasyon, özellikle diyabetik vaskülopatisi gelişmiş olan hastalarda gerek kardiyopulmoner bypassın bir yan etkisi, gerekse diyabetik hastaların hiperkoagülasyon durumu ve yaygın aterosklerozuna bağlı kollateral oklüzyonları sonucu da gelişebilir. Cerrahi revaskülarizasyon şansı bulunmayan hastalarda erken fasiyotomi yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.
1) Vogt MT, Wolfson SK, Kuller LH. Lower extremity arterial disease and the aging process: A review. J Clin Epidemiol 1992;45:529-42.
2) Hayashida N, Kai E, Enomoto N, Aoyagi S. İnternal thoracic artery as a collateral source to the ischemic lower extremity. Eur J Cardio thorac Surg 2000;18:613-6.
3) Yapıcı F, Tuygun AG, Tarhan IA et al. Limb ischemia due to use of internal thoracic artery in coronary bypass. Asian Cardiovasc Thorac Ann 2002;10:254-5.
4) Dietzek A, Goldsmith J, Veith F, Sanchez L, Gupta S, Wengerter K. Interruption of critical aortailiac collateral circulation during nonvascular operations: A case of acute limb threatening ischemia. J Vasc Surg 1990;12:645-53.