ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Malign Pleural Mesothelioma in Childhood and Case Report
Ü. AÇIKEL, Ö. OTO, N. SARIOSMANOĞLU, E. SİLİSTRELİ, A. KARGI, F. SARIALİOĞLU, N. OLGUN, C. NARİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim

Abstract

Malign pleural mesothelioma is a kind of tümör which is seen rarely in children and difficult to diagnose [11].

Although this type of tumor is generally seen in the elderly patients, only 4-5 % of them is seen in the first 20 years of life [2]. it was reported that 0.07 % of the deaths which are related to the malign tumors in infancy is related to malign mesothelioma [3]. 67.5 % of this rate progresses as being related to malign pleural mesothelioma [5].

Especially in men and in both infants and adults malign pleural mesothelioma is seen. It may be seen as epithelial, sarcomatous and mixed types histopathologically [2]. Peritoncum, pericardium and scrotum are the other sites where malign mesothelioma rarely appears [3]. The one that is seen in adults is in relation with the contact of asbestos, but the one that is seen in children there is not any relation of this kind [2,6].

The girl was 8-years-old, who prensented with pleural effusion and pleural thickening in the basal Ieft lung field. Decortication and pleural effusion drainage by left lateral thoracotomy vvas performed. Pathological examination revealed sarcomatoid type of malign pleural mesothelioma. in this case report we have reviewed the literature.

Although these tumors generally have a weak response to chemo- and radiotherapy, we believe that close follow-up and radical surgery on time can improve the patients quality of life and increase their survival.

Plevral mezotelyomalar çocukluk yaşta çok nadir olarak görülmektedirler. Araştırmaları- mıza göre 1960'dan beri yayınlanan vakaların sayısı 50'yi geçmemektedir. Bu tümör ile ilgili ilk seriler 1964 yılında Kauffinan ve Stout, en geniş ve yeni seriler de 1988'de Fraier ve ark. tarafından yayınlanmıştır [5,7]. Bu olguların teşhisi oldukça güç ve teşhis konduktan sonra da radikal tedaviye rağmen mortaliteleri oldukça yüksektir. Grundy ve Miller'a göre, bu olguların yaşam süresi, tanı konduktan sonra genellikle 6 aydan azdır. Fraire ve ark. tarafın- dan 1988'de yapılan geniş serili çalışmaya göre, kliniği kadar, patolojik tanısı da zor olan bu tümörlerin, birden fazla patolog tarafından konsülle edilmesi, göğüs duvarını ilgilendiren birçok diğer tümörden ayırıcı tanısının dikkatle yapılması önerilmektedir [5,6]. Bizim olgumuz da, bu nokta dikkat edilmiş ve tanı, birden fazla patolog tarafından, ayırıcı tanı titizlikle ele alınarak konmuştur.

Methods

Olgumuz, 8 yaşında, doğum öncesi ve sonrası anamnezinde patolojik öyküsü bulunmayan, asbestos yada radyasyon teması ile ilişkisi olmayan kız çocuğudur. Hastanemize Mart 1997'de, 3 gündür devam eden göğüsün sol tarafında ağrı, yüksek ateş ve nefes almada güçlük yakınmaları ile başvurmuştur.

Fizik incelemesinde, sol hemitoraksta, alt ve orta zonlarda matite ile bu zonlarda solunum seslerinin azalmış olduğu tespit edilmiş olup, laboratuvar bulgusunda patolojik olarak, beyazküresinin 27.800 mm3, sedimantasyon hızının da 130 mm/I saat olduğu saptandı.

PA Akciğer grafisinde, sol akciğer tabanından, 2. kot hizasına kadar uzanan, sol hemidiafrag- mayı, sol kostadiafragmatik sinüsü silen, plevral mayiye ait homojen dansite artışı izlenmiş, yine sol akciğerin izlenen orta zon bölümlerinde havalanma hafif azalmıştır.

Kemik yapılarda ve sağ akciğerde herhangi bir patolojik görünüme rastlanmamıştır. Yapılan toraks ultrasonografisinde, sol diafragma düzeyinden başlayarak, skapula ortasına dek uzanan düzeyde, sol lateral posteriorda mul- tipl, muhtelif boyutlarda kistlerden oluşan, multiloküle, multiseptalı kitle saptanmış olup, bilgisayarlı tomografide de diafragmadan tam ayrımı yapılamayan, septalı, heterojen kitle tes- pit edilmişti. Açlık mide sıvısında ARB görülmemiş olup, PPD negatif olarak sonuçlandı. Sol torakstan torasentez ile elde edilen sıvının laboratuvar incelemesinde patolojik bulguya rastlanmamıştı.

Olgu, hastanemize başvurusunun 6. gününde sol posterolateral torakotomi ile operasyona alındı. Akciğer yüzeyini kaplayan fibröz, beyaz plaklar ile oldukça kalınlaşmış olan plevra, akciğerden sıyrılarak, dekortikasyon yapıldı, işlem sonrası akciğer kolayca ekspanse olup, operasyon komplikasyonsuz sonlanmıştı.

Patoloji bölümünden üç uzman tarafından yapılan incelemede kitlenin oldukça sellüler nitelikte ve immunohistokimyasal olarak vimentin ve keratin ile pozitif boyanan, iğsi görünümlü hücrelerden oluştuğu izlendi. Neoplastik hücrelerin nükleer atipi gösterdiği ve nadir mitozun gözlendiği saptandı. Bu yönüyle patolojik tanı, sarkomatoid malign mezotelioma olarak yorumlandı.

Sol akciğerde operasyon sonrası erken dönem- de atelektazi saptanması üzerine, hastaya rijit bronkoskopi yapılmış ve sol akciğer ana bronşundaki mukus tıkaçları temizlenmişti. Gerekli irigasyon yapılarak akciğerin ekspanse olması sağlandı. Postop 10. günde hasta, cerrahi açıdan problemsiz iyileşmişti.

Operasyon sonrası 20. günde, pediatrik onkoloji tarafından Ifosfamid, Carboplatin, Ethoposid (ICE) + Vincristine, Adriomycine, Cyclophosphamid (VAC) kemoterapisi proto- kolüne başlanmış olan hasta, postoperatif 6 ay/l yılında klinik ve laboratuvar olarak sağlıklı olarak izlenmektedir.

Discussion

Malign plevral mezotelyoma, çocukluk çağında çok nadir görülen ve tanısı oldukça güç olan tümördür [2,3,11, 9]. Tüm mezotelyoma vakalarının ancak % 2-5'i ilk 20 yıl içinde görülür [2]. Young ve Miller [12] insidensin, yılda l milyon pediatrik vakada yaklaşık 13 olduğunu bildirmişlerdir. Kumar'a [8] göre, pediatrik grupta, göğüs duvarını ilgilendiren malign tümörlerin ancak % 1.8'i solid malign tümörlerdir. Göğüs duvarını ilgilendiren malign tümörlerin % 90'dan fazlasını nöroblastomalar, rabdomyoblastomalar, Ewing sarkomu, osteosarkomlar ve malign histiositomlar teşkil eder [9,11].

Yetişkinlerde görülen malign mezotelyoma etyolojisinde, önemli yeri olan asbestos temasının, pediyatrik olgular ile ilişkisinin olmadığı düşünülmektedir [5,11].

Göğüs ve yan ağrısı ile nefes almada güçlük sıklıkla karşılaşılan yakınmalardır [11]. Mezotelyoma ve plevral effüzyona, ikincil pnömoniye bağlı enfeksiyon bulguları da yakınmalara eşlik edebilir. Fizik inceleme bulguları, genellikle tutulan tarafta perküsyonla matite alınması, oskültasyonda solunum seslerinde azalma şeklindedir. Spesifik bir laboratuvar bulgusu olmamakla birlikte, nonspesifik enfeksiyon bulgularıyla karşılaşılabilir. Ayırıcı tanıda, tüberküloz, pnömoni, nonossöz Ewing sarkomu, nöroblastom, lenfoma ve nöroektodermal tümör (Askin tümörü) en sık akla gelen patolojilerdir [11]. Diğer papiller ve iğsi hücreli tümörlerle olan benzerliğinden dolayı, birden fazla patolog tarafından oluşturulan grupta değerlendirilecek biopsi materyali ile tanıya ulaşılması uygun görülmektedir [2,5].

Tümü, vimentin için immunoreaktiftir. CEA'a karşı oluşan antikor, plesantal alkalin fosfat ve Leu-Ml ile reaksiyon vermezler [2].

Geniş eksizyon çeşitli kemoterapi yöntemleri, radyoterapi interferon ve interlökin uygulamaları tedavi çeşitlerini oluşturmaktadır (11). Radyoterapi, ağrının palyatif tedavisinde seçilen bir yöntemdir (10).

Tümörün gelişimini tahmin etmek çok güçtür (11). Genellikle 1-2 ay içinde fatal seyreder (2, 4). Geniş serilerde yapılan araştırmalarda ya- sam süresinin tam konduktan sonra ortalama 6 ay olduğu bildirilmiştir (6). Özellikle tam rezeke edilen epitelial formlarında, uzun remisyon dönemlerine rastlanılabilir (11).

Sonuç olarak, çocuklukta malign plevral mezotelioma, gelişim Özelliklerinin kolay tahmin edilememesi ve çocuklukta nadir görülen bir tömör olması nedeniyle, teşhisi oldukça zor olan ve teşhis konduktan sonra da oldukça fatal seyreden bir tümördür. Bununla birlikte, erken geniş eksizyon sonrasında, klinik ve radyolojik inceleme ile yapılacak sıkı takip, uygun kemoterapi ve rckürrenslere karşı zamanında ileri cerrahi girişim, hastaların yaşam süresi ve kalitesinde belirgin artış görülmesini sağlamak- tadır.

References

1) Askin FB, Rosai J, Sibley RK, Dehner LP, McAlister WH. Malignant small cell tumor of the thoracopulmonary region in childhood. A distinctive clinicopathologic entity of uncertain histogenesis. Cancer 1979; 43: 2438-2450.

2) Coffin CM, Dehner LP. Mesothelial and related neoplasms in children and adolescents: a clinicopathologic and immunohistochemical analysis of eight cases. Pediatr Pathol 1992; 12: 333-334."

3) Coffin CM, Dehner LP. The soft tissues. in: Stocker JT, Dehner LP, editors: Pediatric Pathology, vol 2. Philadehphia: JB Lippincott, 1992:1092-1132.

4) Dsche MR, Guttenberg ME, Gordon R. Malignant pleural mesothelioma in a child. Pediatr Pathol 1988; 8: 437-441.

5) Fraire AE, Cooper S, Greenber SD, Buftler P, Langston C. Mesothelioma of Childhood. Cancer 1988; 62: 838-847.

6) Grundy CW, Miller RW. Malignant mesothelioma in childhood. Cancer 1972; 30: 1212-1218.

7) Kauffman SL, Stout AP. Mesothelioma in children. Cancer 1964; 17: 539-544.

8) Kumar APM, Green A, Smith JW, Pratt CB. Combined therapy for malignant tumors of the chest wall in children. J Pediatr Surg 1977; 12: 991-999.

9) Pineschi A, Cavallaro S, Bardini T, Brach del Prever A, Forni M. Askın s tümör in children: report of two cases. Pediatr Surg Int 1992; 7: 73-75.

10) Pratt CB, Douglass EC. Management of common cancers of childhood. In: Pizzo PA, Poplack DG, (eds). Principles and Practice of Pediatric Oncology, ed 2. Philadelphia: JB Lippincott, 1993:913^938.

11) Vanneuville G, Escande G, Dechelotte P, Demeocg F, Nebout P, Scheye T, Goddon R, Compagne D. Malignant pleural tumor in a child mimicking a mesothelioma. Eur J Pediatr Surg 1993; 3: 362-365.

12) Young JL, Miller RW. Incidence of malignant tumors in US children. J Pediatr 1975; 86: 254-258.