Çalışma planı: Çalışmaya MS yöntemi ile ameliyat edilen 14 (grup MS) ve RLMT yöntemi ile ameliyat edilen 12 (grup RLMT) hasta olmak üzere toplam 26 ASD hastası dahil edildi. Hastalar insizyon bölgelerine göre iki gruba ayrıldı. Hastaların insizyon skarları Vancouver Yara İzi Ölçeği (VSS) ve Hasta ve Gözlemci Yara İzi Değerlendirme (POSAS) kriterlerine göre objektif olarak değerlendirildi. Bunun yanı sıra, hastaların algısını ölçmek için hastalara Hasta Memnuniyeti Puanı (HMP), Beden Algısı Anketi (BAA) ve Hamilton Anksiyete Derecelendirme Ölçeği (HADÖ) uygulandı.
Bulgular: Toplam hasta memnuniyeti RLMT grubunda MS grubundan daha fazla idi (p=0.021). İki grup arasında VSS, BAA, HADÖ ve cilt tipi açısından anlamlı farklılık yoktu. Ortalama skar uzunluğu (p<0.0001), kardiyopulmoner baypas zamanı (p=0.016) ve hastanede kalış süresi (p=0.019) RLMT uygulanan hastalarda MS uygulanan hastalardan daha kısa idi.
Sonuç: Çalışmamız RLMT uygulanan hastaların skar sonuçlarından daha memnun olduğunu gösterdi. Hastaların skar özellikleri benzer olsa da insizyon yeri göğüs kafesine cerrahi girişim yapıldığının belli olmasını istemeyen hastaların kararına bağlı olabilir. Sağ lateral minitorakotomi hastanede kalış süresini de kısaltır. Bulgularımız ASD kapatılmasında en uygun cerrahi teknik hakkında ileri araştırmalara katkı sağlayabilir.