Çalışma planı: Bu retrospektif kohort çalışması, Aralık 2021 - Aralık 2023 tarihleri arasında izole koroner arter bypass grefti ameliyatı geçiren 168 hastayı (131 erkek, 37 kadın; ort. yaş: 61.2±9.7 yıl; dağılım, 51-72 yıl) içermektedir. Çalışmada, yaş, cinsiyet, eşlik eden hastalıklar, kan testi sonuçları, aşı durumu, operatif parametreler ve ameliyat sonrası komplikasyonlar gibi faktörler incelendi. Hastaların sağlık kayıtları, önceki COVID-19 pnömonisi varlığını ve aşılanma durumunu doğrulamak için değerlendirildi. Hastalar, COVID-19 pnomonisi geçmişlerine göre iki gruba ayrıldı: Grup 1"de COVID-19 pnömonisi tanısı konmamış 140 hasta yer aldı ve Grup 2'de belgelenmiş COVID-19 pnömonisi öyküsü olan 28 hasta yer aldı. Atelektazi, plevral efüzyon, akut solunum sıkıntısı sendromu ve pnömoni dahil olmak üzere ameliyat sonrası pulmoner komplikasyonlar kaydedildi.
Bulgular: COVID-19 pnömoni öyküsü olan hastalar (Grup 2, n=28), pnomoni öyküsü olmayanlara (Grup 1, n=140) kıyasla anlamlı olarak daha yüksek COVID-19 seropozitivitesi sergiledi (%89.3'e karşın %29.3, p=0.001). Pulmoner komplikasyonlar Grup 2'de daha yüksek olmasına rağmen (%17.9?a karşın %3.6, p=0.013), ameliyat sonrası mortalite oranları gruplar arasında anlamlı bir fark göstermedi. Plevral efüzyon Grup 2?de anlamlı olarak yüksek bulundu (%14.3?e karşın %2.1, p=0.015). Aşı, ameliyat sonrası ve perioperatif sonuçları anlamlı bir şekilde etkilememekle beraber, sadece ameliyat sonrası drenaj hacminde küçük bir fark saptandı.
Sonuç: Bu çalışma, geçirilmiş COVID-19 pnömonisinin koroner arter bypass grefti hastalarının ameliyat sonrası sonuçları üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Pulmoner komplikasyonlarda artışa rağmen, daha önce COVID-19 pnömoni öyküsü olan ve olmayan hastalar arasında mortalite oranları benzer saptanmıştır. Aşılama, sonuçları anlamlı derecede etkilemeyerek bu bulguları doğrulamak ve daha kapsamlı hale getirmek için daha büyük kohortlarla daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır.