Semptomatik hastaların hepsinin BBTsinde serebral laküner enfarkt ve/veya atrofik değişiklikler tespit edilmiştir. 5 hasta (%25) TİA (Transient İskemik Atak), 5 hasta (%25) stroke, 1 hasta (%10) TİA+stroke geçirmişlerdir. 6 hasta (%30) asemptomatik iken amelayata alınmıştır. Bu hastaların 4ü periferik arter hastalığı, 2si KAH nedeniyle incelenirken ek olarak karotis stenozu tespit edilmiştir. Karotid endarterektomiden sonra bu hastalardan 2sine aortofemoral bypass, birine femoropoliteal bypass, birine ACBG uygulanmıştır.
10 hastada (%50) sağ, 8 hastada (%40) sol, 2 hastada (%10) bilateral KE yapılmıştır. 10 hastaya (%50) endarterektomi+safen patchplast 10 hastaya (%50) ise sadece endarterektomi yapılıp, arteriotomi primer olarak kapatımıştır. Bir olguda ek olarak plikasyon ile kısaltma işlemi uygulanmıştır.
Ameliyatlar genel anestezi altında yapılmıştır. Sternokleidomastoid kasın ön kenarına parelel insizyon yapılmış, fasiyal ven bağlanarak transfiksiyon dikişi konulmuştur. Sinirsel yapılar korunmuş karotis kommunis, interna ve eksterna hazırlanarak dönüşmüştür. Bu esnada bradikardiye eğilimli hastalarda bulbusda peradventisyal bağ dokusuna %1 Lidokain infiltrasyonu yapılmıştır. 5000 İÜ iv heparinizasyon sonrası önce K. interna olmak üzere arterler klempe edilmiş, ana karotis arterden K. internaya doğru vertikal arteriotomi yapılmıştır. 2 hastada distal basınç ölçülerek 0 ve 80 mmHg bulunmuş ve şant kullanılmamış, diğerlerinden ikisinde distal basınç ölçülerek, kalanlara da distal basınç ölçülmeksizin Pruritt İnahara inlying veya outlying şantı konulmuştur. KE gerçekleştirilip arteriotomi safen yama ile veya primer olarak 6-0 polypropilen ile kapatıldı. Gereken durumlarda proksimal ve distalde 7-0 polypropilen ile intima tespit edildi. Ana karotisdeki endarterektomi mümkün olduğu kadar proksimalden yapıldı. Arteriotomi ortalama 5-6 cm kadar yapıldı.
Endarterektomize arter Dekstran ile yıkandı. Deklampajda ilk akımın karotis eksterne sevkedilmesine bunun için en son krotis internanın klampının kaldırılmasına özen gösterildi. Her hastada karotis yatağına aspiratif dren konuldu. Kanama ve nörolojik defisit yönünden hastalar postop erken dönem sıkı takip edildi.
Bütün hastalarda postop. süperfisiyal temporal arter nabızı palpabl bulundu. Cerrahi komplikasyon olarak 2 hastada boyunda hematom gelişti. Biri revizyona alınıp hematom boşaltıldı. Postop, nörorojik defisit gelişen olgu ve mortalite olmadı. Bir olguda 6 ay sonra endarterektomi yapılan yerde karotis trambozu gelişmesine bağlı stroke gelişti ve hasta kaybedildi.
Semptomatik hasta grubunda (TİA, RİND ve tam veya kısmen düzelmiş stroklu hasta grubu) karotisdeki darlık %70den fazla ise veya darlık yüzdesi daha düşük olmakla birlikte tıbbi tedaviye rağmen semptomlar devam ediyor ve ülseri ya da karışık plağı varsa KE yapılmalıdır. Bu grup hasta için operatif mortalite ve morbidite %5den az olmalıdır. Sağlığı yerinde olup 5 yıldan fazla yaşam beklentisi olan asemptomatik hasta grubuna %75den fazla darlık söz konusu ise, operatif mortalite ve morbiditenin %3den az olduğu yerlerde KE önerilmektedir. Gelişmekte olan stroke ve Global iskemik semptomlu hasta grubunda seçilmiş hastalar için KE endikasyonu mevcuttur [1,2,3,4,5,6,7,8].
Stroke geçiren hastalarda ameliyat zamanını tayin etmede kesin kriter yoktur. 6 hafta ile 3 ay arasında hastanın klinik seyri bir platoya ulaşıncaya kadar ameliyat tehir edilmelidir. Aksi halde iskemik enfarkt postoperatif hemorajik enfarkta dönüşebilir [2,9]. Biz de 2 olgumuz tetkik süresince stroke geçirince operasyonlarını 6 haftadan daha uzun bir süre erteledik. Bu nedenle hastalara tetkik aşamasında zaman kaybettirilmemelidir.
Karotis anjiografi preoperatif evaluasyonda gold standart olarak kabul edilmekle birlikte, güvenilirliği saptanan laboratuvarlar için duplex scan ile anjiografisiz ameliyat yapılabileceğini savunanlar da vardır [1,10,11]. Hastalarda intrakranial bölgede veya sifon sahasında da lezyon olabilir. Risk faktörleri olarak plağın proksimal ve distale olan yaygınlığının, multipl emboliye bağlı küçük damar tıkanıklıklarının ve yavaşlamış intrakranial sirkülasyon zamanının preoperatif belirlenmesi ancak anjiografi ile mümkündür. Anjiografisiz KE için, duplex scan laboratuvarı sonuçlarının, anjiografik ve operatif bulgular ile korelasyonunun test edilmiş olması şarttır [10,11]. Bizim olgularımızın bir kısmı (8 hasta) anjiografisiz ameliyat edilmekle birlikte yeterli bilgi vermediğini düşündüğümüzde olgularda (11 hasta) anjiografik tetkik de yaptırdık. Bir hasta da DSA bulguları ile ameliyata alındı.
Ameliyatta karotis klampajı boyunca nöromonitarizasyon (EEG, SEP) yapılması önerilmektedir. EEG de iskemik değişiklikler olduğunda şant yerleştirilmelidir. Bu özen, son zamanlarda infakt geçirmiş veya labil kardiyorespiratuvar sistemi olanlarda ya da karşı taraf tıkanıklığı olduğunda özellikle önem kazanmaktadır. Cerrah ve anestezist tecrübesinin az olduğu durumlarda da şant kullanımında daha liberal olunmalıdır [12,13,14,15]. Bir çalışmada karşı tarafı tam tıkalı hastalarda klamp altında KE yapılırken hastaların %43ünde anlamlı EKG değişikliği nedeniyle intraluminal şant kullanılması gerekmiştir [14]. 1145 olguluk bir başka çalışmada klamp altında EEG değişikliği gelişen 321 hastanın 319unda şant yerleştirilmesi mütekip EEG değişiklikleri düzelmiştir [11]. Preoperatif EEG değişikliği olanlarda peroperatif EEG değişikliğinin interpretasyonu zorluk oluşturmaktadır. Bu durumda da şant kullanımı önerilmektedir [11]. Klamp altındaki hastalarda perop. Transkranial doppler ile cerebral kan akımı monitarizasyonu güvenilir değildir [16]. Bugün kullanımı kolay şantların devreye girmesiyle şanta bağlı komplikasyonlar minimuma inmiştir. Nöromo-nitörizasyon yapılamadığı veya interpretasyonun güvenilirliğinin düşük olduğu durumlarda rutin şant uygulanması tavsiye edilmektedir. Biz de ilk olgularda distal basınç ölçümü ile selektif şant kullanma eğiliminde iken perop. nöromo-nitarizasyon yapılamadığı için daha sonra rutin şant kullanımını tercih ettik.
Birçok çalışmada restenoz ile venöz patchplasty arasında ilişki olduğu tespit edilememişse de [17,18,19] ileride gelişebilecek stenozun hemodinaik olarak anlamlı olmasını geciktirmek amacıyla venöz patchplasty kullanımı önerilmektedir [19]. Mayo Kliniğinin bir çalışmasında damar çapı özellikle büyük olanlar hariç rutin safen patchplasty yapılmıştır[12]. Literatürde birçok yazar tarafından periop. Nörolojik komplikasyonları ve akne karotis trombozu riskini ve karotis retenoz insidansını azaltmak amacıyla patch angioplasty önerilmektedir. Bu düşüncenin gittikçe yaygınlaştığı gözlenmektedir. Arteriotominin primer kapatılması restenoz için bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedir.
[15,20,21,22,23,24,25]. Eikelboomun yaptığı 129 olguluk randomize bir çalışmada safen yama kullanılan hasta grubunda 1 yıl sonraki %50den fazla restenoz gelişme oranı %3.5 bulunmasına rağmen arteriotominin primer kapatıldığı grupta ise restenoz %21 (p:0.006) bulunmuştur(25). Cleveland Klinikten Hertzer ve ark. 801 olguluk prospektif bir çalışmasında restenoz yönünden venöz yama ile kapatılan ve primer kapatılan olgular karşılaştırılmış ve 21 aylık restenoz oranını venöz yama yapılan grupta %9 bulunmasına karşın, primer kapatılan grupta %31 (p<0.066) bulmuşlardır(23). Bir başka 200 olguluk çalışmada Archie ve ark. restenoz veya tromboz-oklüzyon meydana gelme oranlarını venöz yama kullanılan hastalarda %0, primer kapatılan grupta ise %9 (p<0.01) bulmuşlardır[24]. Bizim olgularımızın da daha sonra yapılan ikicini yarısında rutin safen patchplasty uygulanmıştır.
Karotis endarterektomisi uygulanması kolay bir girişimdir. Fakat hedef organın beyin olması nedeniyle gerekli tedbirler alınmazsa morbidite ve mortalite oranları yüksek bir amelayta dönüşür. Olguların hazırlanmasında sonuçları denenmiş laboratuvarların US tetkikleri yeterli olmaktadır. Hastanın kliniği ve fizik bulguları ile Duplex sonuçlarının uyumsuzluğunda anjiografi mutlaka yapılmalıdır. Serebral dolaşım açısından ameliyatın emniyetli olması için nöromonitorizasyon yapılmalıdır. Bu imkan mevcut değilse rutin şant kullanılmalıdır.
Literatürdeki randomize çalışmaların belirttiği hususlara uyularak kliniğimizde son iki yıl içinde yapılan 20 olguda mortalite ve nörolojik morbidite olmamıştır.
1) Moore WS, Mohr JP, Najafi H, Robertson JT, Stoney
RJ, Toole JF: Carotid endarterectomy: Practice guidelines J Vasc Surg 15'3):469-79,1992.
2) Rutherford RB (Ed.): Vascular Surgery Philadelphia,
W B Saunders Co, Vol: II, pp:1291-1472,1989.
3) Mayo asymptomatic carotid endarterectomy study
group: Effectiveness of carotid endarterectomy for
asymptomatic carotid stenosis: Design of a clinical
trial. Mayo Clin Proc 64:897-904,1989.
4) North American symptomatic carotid endarterectomy trial (NASCET) investigators: Clinical alert: Benefit of carotid endarterectomy for patients with
high-grade stenosis of internal carotid artery. Stroke
22:816-7,1991.
5) European carotid surgery trialist's collaborative
group: MRC European carotid surgery trial: Interim
results for symptomatic patients with severe (70-99%) ör with mild (0-29%) carotid stenosis. Lancet
337:1235-43,1991.
6) Cebul RD, Wisnant JP: Carotid endarterectomy.
Ann Intern Med 111(8):660-70,1989.
7) American College of Physicians: Indications for carotid endarterectomy. Ann Intern Med 111(8):675-
77,1989.
8) Marler JR: Carotid endarterectomy clinical trial.
Mayo Clin Proc 64:1026-29,1989.
9) Piotrowski JJ, Bernhard WM, Rubin RJ, Mclntryre
KE, Malone JM, Parent N, Hunter GC: Timing of carotid endarterectomy after acute stroke J Vasc Surg
11(1): 45-52,1990.
10) Thiele BL, Jones AM, Hobson RW, Bandayk DF,
Baker WH, Sumner DS, Rutherford RB: Standarts in
noninvasive cerebrovascular testing J Vasc Surg 15
(3):495-503,1992.
11) Pearce WH, Jao JST (Ed.): Noninvasive diagnosis of
vascular diseases The Surg Cl of N Am 70(1): 201-23,1990.
12) Sundt TF, Sharbrough FW, Fepgras DG, Kearns TP,
Messick JM, O'fallon WM: Correlaction of cerebral
blood flow and electroencephalographic changes
during carotid endarterectomy. With results of surgery and hemodynamics of cerebral ischemia. Mayo
Clin Proc 56:533-43,1981.
13) Bell PRF, Jamieson CW, Ruckley CV (Ed.): Surgical
management of vascular disease. London, W B Saunders Co, pp:671-81,1992.
14) Mackey WC, O'Donnell TF, Callow AD: Carotid endarterectomy contralateral to an occluded carotid
artery: Perioperative risk and late results. J Vas Surg
ll(6):778-85,1990.
15) Deriu GP, Ballotta E, Franceschi L, Facco E, Alvino
S, Milite D, Grego F, Bonavina L, Saia A, Managhetti
G: EEG monitoring, selective shunting and patch
graft angioplasty in carotid endarterectomy. Early
and longterm results. J Cardiovasc Surg 29(5):499-508,1988.
16) Cantelmo NL, Babikian VL, Johnson JC, Samaraweera R, Hyde C, Pochey VE: Correlation of transcranial Doppler and noninvasive test with angiography
in the evaluation of extracranial carotid disease. J
Vasc Surg 11(6)786-92,1990.
17) Reilly LM, Okuhn SP, Rapp JH, Bennett JB, Ehrenfeld WL, Goldstone J, Stone RJ: Recurrent carotid
stenosis: A consequence of local ör systemic factors?
The influence of unrepaired technical defects. J Vasc
Surgll(3):448-59,1990.
18) Callow AD: Recurrent stenosis after carotid endarterectomy. Arch Surg 117:1082-5,1982.
19) Stoney RJ, String ST: Recurrent carotid stenosis Surgery 80(6): 705-10,1976.
20) Atnip RG, Wengrovitz M, Gifford RRM, Neumyer
MM, Thiele BL: A rational approach to recurrent carotid stenosis. J Vasc Surg ll(4):511-6, 1990.
21) Ouriel K, Green RM: Clinical and technical factor
influcncing recurrent carotid stenosis and occlusion
after endarterectomy. J Vasc Surg 5(5):702-6,1987.
22) Katz MM, Jones GT, Degenhardt J, Gunn B, Wilson
J, Katz S: The use of patch angioplasty to after the
incidance of carotid restenosis following thromboendarterectomy. J Cardiovasc Surg 28(l):2-8,1987.
23) Hertzer NR, Beven EĞ, O'Hara PJ, Krajewski LP: A
prospective study of vein patch angioplasty during
carotid endarterectomy. Three-year results for 801
patients and 917 operations. Ann Surg (206(5):628-35,1987.