Bu çalışmada 14 günlük bebeğe inflow oklüzyon tekniği ile uygulanan kapalı pulmoner valvülotomi işlemi sunulmuş ve ilgili literatür gözden geçirilerek bu tekniğin seçilmiş olgularda uygulanabilecek güvenli ve etkin bir teknik olduğu gösterilmiştir.
Hastanın ameliyat sonrası üç aylık yapılan ekokardiyografik kontrollerinde transvalvüler pulmoner gardientin progresif olarak azaldığı ve bir yıl sonunda 45 mmHgya düştüğü, sağ kalp boşluklarının normal boyutlara ulaştığı, minimal pulmoner yetmezlik olduğu tespit edildi.
Kısa inflov oklüzyon, transventriküler veya transpulmoner arter yaklaşımlarıyla yapılan kapalı valvotomi teknikleriyle başarılı sonuçlar bildirilse de, kardiyopulmoner bypass eşliğinde pulmoner valvülotomi tüm merkezlerde sonuçları açısından en tercih edilen yöntemdir. Son yıllarda daha yaygın olarak uygulanan balon valvüloplasti de yüksek başarı oranları gösteren ve tüm yaşlarda uygulanabilen bir yöntemdir. Ancak yenidoğan döneminde klinik instabilite ve kateterin yönlendirilmesinde karşılaşılan sorunlar nedeniyle balon valvüloplasti güç olmaktadır. Bu nedenle kardiyopulmoner bypassın olumsuz etkilerinden de kaçınmak için uygulanan kapalı pulmoner valvotominin seçilmiş olgularda iyi sonuç verebileceği düşünülmekte ve önerilmektedir.
Kapalı pulmoner valvotominin, ciddi pulmoner stenozu olan ve RVsi küçük olmayan infantlarda iyi uzun dönem sonuçlarıyla başarılı bir şekilde uygulanacağı, küçük RVnin (sağ ventrikül diyastol sonu volümü <23 ml/m2) cerrahi risk için önemli bir prediktör olduğu bildirilmektedir.[4] Bizim olgumuzda da sağ boşlukların normal boyutlarda olması, uyguladığımız kapalı pulmoner valvotomi işleminin uzun dönemde başarılı olma ihtimalini yüksek kılmaktadır.
Bir başka yayında kapalı pulmoner valvotomi (inflov oklüzyon yöntemi ve transventriküler valvotomi), kardiyopulmoner bypass eşliğinde yapılan açık teknik ile karşılaştırılmış, başarı oranları birbirine yakın bulunmuştur. Ancak uzun dönem sonuçlarının açık teknikte daha iyi olduğu belirtilmiş, yirmi yaşından büyük hastalarda sonuçların daha az memnun edici olduğu bildirilmiştir.[5]
Cheung ve ark.[6] RV çıkım yolunun transannuler yamalanması ve erkek cinsiyetini ölüm için önemli risk faktörleri olarak tespit etmişlerdir. Otuz dört infantta yaptıkları çalışmada 13 hastaya kapalı pulmoner valvotomi uygulamış ve %15 mortalite saptamışlardır. Yeniden girişimden bağımsız olma bir, beş ve 10. yıllarda sırasıyla %82, %64 ve %51 olarak bulunmuştur. Yeniden girişim için risk faktörü olarak RV hipoplazisi tespit edilmiştir.
Awariefe ve ark. da[7] 36 infantta yapılan açık ve kapalı pulmoner valvotomi sonuçlarını karşılaştırmışlardır. Kapalı valvotomi uygulanan infantlarda, açık teknik uygulananlara göre kalp yetmezliği ve asidoz daha ciddi, transvalvüler pulmoner gradient daha yüksek bulunmuştur. Açık teknikteki %35 mortaliteye karşılık, yaşça daha küçük olmalarına rağmen kapalı teknik uygulanan infantlarda mortalite görülmemiştir.
Bizim olgumuzun 14 günlük olması ve RV hipoplazisinin olmamasından dolayı kapalı pulmoner valvülotomi tercih edilen yöntem olmuştur. Bir yıllık takip sonrasında hastanın durumunun iyiye gitmesi, transvalvüler pulmoner gradientin azalması ve sağ kalp boşluklarının normal boyutlara gelmesi doğru bir tercih uygulandığını göstermektedir.
Görülmektedir ki, kapalı pulmoner valvotomi, durumu kritik, RV hipoplazisi olmayan infantlarda başarıyla uygulanabilen güvenli bir yöntemdir. Valvotomi için sağladığı yeterli süre ve mükemmel cerrahi görüş, düşük morbidite ve mortalite, kardiyopulmoner bypassın olumsuz etkilerinden kaçınabilme imkanı, kapalı pulmoner valvotominin pulmoner stenozun tedavisinde seçilmiş olgularda halen uygulanma nedenleridir.
1) Mitchell SC, Korones SB, Berendes HW. Congenital heart
disease in 56,109 births. Incidence and natural history.
Circulation 1971;43:323-32.
2) Sade RM, Crawford FA, Hohn AR. Inflow occlusion for
semilunar valve stenosis. Ann Thorac Surg 1982;33:570-5.
3) Tokcan A, Kısacıkoğlu B, Çekirdekçi A, Salih OK, Ulus
T. Normotermik inflow occlusion yardımı ile açık pulmoner
valvulotomi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fak Der
1982;7:384.
4) Daskalopoulos DA, Pieroni DR, Gingell RL, Roland JM,
Subramanian S. Closed transventricular pulmonary valvotomy
in infants. J Thorac Cardiovasc Surg 1982;84:187-91.
5) Beyer J, Klinner W, Krcmar V. Early and late results after
surgical treatment for pulmonic stenosis with intact ventricular
septum. Thoraxchir Vask Chir. 1978;26:44-51. [Abstract]