Şekil 1: Fizik muayenede kistik lezyonun görüntüsü.
Şekil 2: Ultrasonografik görüntülemede içi sıvı dolu 15x10 cm boyutunda kistik lezyon.
Hidatik kistin izole göğüs duvarında yerleşmesi çok nadirdir.[5] Bu yayılım içinde en az sıklıkla görüleni cilt altı yağlı doku ve kas içi yerleşimdir. Genelde cilt tutulumlu kist hidatik primer olarak başka bir organı tutar. Ancak literatürde internal organ yerleşimi olmadan primer cilt altı dokuyu tutmuş az sayıda kist hidatik olgusu da bulunmaktadır.[6-8] Bu yayınlarda tedavi için total eksizyon gerektiği belirtilmiştir. Öztürk ve ark.nın[8] malar bölgede, Herreros De Tejada ve ark.nın[9] subkostal bölgede ve Oğuzkaya ve ark.nın[5] kot destrüksiyonu ile seyreden izole göğüs duvarında bildirdirdikleri kist hidatik olguları subkütanöz yerleşim nedeni ile bizim olgumuzla benzerlik göstermektedir.
Hidatik kist şüphesinde tanı amaçlı radyolojik teknikler, dermal testler, komplemanter fiksasyon ve indirekt hemaglütinasyon testleri kullanılmaktadır. Ancak en güvenilir yöntem radyolojik tekniklerdir. Direkt radyolojik grafi, bilgisayarlı tomografi, USG en sık kullanılan tanı araçlarıdır. Bizim olgumuzdaki lezyon cilt altında kolaylıkla palpe edilebilen kitle şeklinde olduğu için natürünü öğrenmek için USG yöntemi tercih edildi. Akciğerleri ise direkt grafi ile değerlendirildi. Kistik lezyonun kas tabakası arasında sınırlı olduğuna USG ile karar verilir iken, akciğer parankim dokusu ve mediyastinde kistik lezyon olmadığına direkt akciğer grafisi ile karar verildi. Olgumuzda USG hem toraks duvarı hem de tüm batın taraması amacıyla kullanıldı. Hem hızlı ve pratik, hem de ucuz ve güvenilir olması nedeniyle tüm batın taramasında USG yeterli görüldü. Hastada herhangi bir nörolojik yakınmanın ve bulgunun olmaması nedeniyle beynin radyolojik olarak değerlendirilmesine gerek görülmedi. Belki bu bir eksiklik olarak görülebilir.
Sonuç olarak, ülkemiz kist hidatik hastalığı açısından endemik ülkelerdendir. Bu nedenle karaciğer ve akciğer dışında hastalığın birçok anatomik bölgede görülebileceği bilinmeli, yumuşak doku kitlelerinin ayırıcı tanısında kist hidatik de akılda bulundurulmalıdır.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Dagher FJ. Echinococcal liver disease. In: Shackelford
RT, Zuidema GD, editors. Surgery of the alimentary tract.
Philedelphia: W. B. Saunders Company; 1983. p. 498-512.
2) Yüncü G, Sevinç S. Akciğer hidatik kistleri. In: Ökten
İ, Güngör A, editörler. Göğüs cerrahisi. Ankara: Sim Matbaacılık Ltd Şti; 2003. s. 1011-23.
3) Wirbel RJ, Mues PE, Mutschler WE, Salomon-Looijen M.
Hydatid disease of the pelvis and the femur. A case report.
Acta Orthop Scand 1995;66:440-2.
4) Tédy G, Maamari S, Khoury J, Heraoui E, Karam G,
Haddad A, et al. Pericardial hydatid cysts. Value of magnetic
resonance imaging. Apropos of a clinical case. Ann Cardiol
Angeiol (Paris) 1995;44:280-3. [Abstract]
5) Oğuzkaya F, Akçali Y, Kahraman C, Emiroğullari N, Bilgin
M, Sahin A. Unusually located hydatid cysts: intrathoracic
but extrapulmonary. Ann Thorac Surg 1997;64:334-7.
6) Barthod F, Molinier N, Farah A, Patel JC. Hydatid cyst of the
psoas. J Chir (Paris) 1995;132:38-42. [Abstract]
7) Vicidomini S, Cancrini G, Gabrielli S, Naspetti R, Bartoloni
A. Muscular cystic hydatidosis: case report. BMC Infect Dis
2007;7:23.