ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Toraks duvarı, cilt altı yerleşimli hidatik kist: Olgu sunumu
Kubilay Öcalan1, Candemir Köseoğlu2, Hıdır Esme1, Okan Solak1
1Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Afyonkarahisar
2Uşak Devlet Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği, Uşak
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2011.067

Abstract

Hydatid cyst disease is an endemic disease in our country and is generally located in the liver and the lungs. Soft tissue, intramuscular, and subcutaneous location is rare. In this article, we report a subcutaneous right thorax hydatid cyst case without any other primary disease. The cyst was extirpated. The cyst was opened outside the operation area and its germinal membrane was observed, and hydatid cyst disease was diagnosed with histopathological examination. As the hydatid cyst is endemic in our country, it should be considered, especially in the diagnosis of soft tissue masses.

Ülkemizde endemik bir hastalık olan kist hidatik, sıklıkla karaciğer ve akciğer yerleşimli olmakla birlikte, değişik anatomik bölgelerde de görülebilmektedir. Cilt altına ve kas tabakası içine yerleşimli kistlere oldukça nadir rastlanmaktadır.[1] Bu makalede başka bir primer kaynağı saptanmayan cilt altı yağlı doku yerleşimli bir kist hidatik olgusu sunuldu ve hastalığın atipik yerleşimlerinin tartışılması amaçlandı.

Case Presentation

Yirmi yaşında erkek hasta, sağ göğüs duvarı lateralinde 7. kot hizasında ağrılı şişlik yakınması ile kliniğimize başvurdu. Hastanın fizik muayenesinde, cilt altı yerleşimli, ağrılı, palpasyonda fluktasyon veren yarı sert bir kitle belirlendi (Şekil 1). Hastanın akciğer oskültasyonunda patolojik bulgusu yok idi. Posteroanteriyor akciğer grafisinde iki taraflı tüm akciğer zonları normal olarak değerlendirildi, ancak sağ hemitoraks ekstratorakal, yumuşak dokuda sınırları düzgün bir lezyon tespit edildi. Fizik muayenede natürünün kistik olmasından dolayı, lezyon ultrasonografik görüntüleme (USG) ile değerlendirildi. Ultrasonografik görüntüleme incelemelerinde içi sıvı dolu 15x10 cm boyutunda kistik lezyon tespit edildi (Şekil 2). Biyokimya ve hemogram incelemelerinde patolojik değer yoktu. Kistik lezyon, genel anestezi altında üzerinden 10 cm cilt insizyonu ile cilt altı dokudan perfore edilmeden ekstirpe edildi. Kitle ameliyat sahası dışında makroskopik olarak incelendi. Kitle, içerisinde kaya suyu ve germinatif memran benzeri kistik bir yapı içermekte idi. Histopatolojik tanısı kist hidatik olarak bildirildi. Hastanın ameliyat sonrası yapılan kist hidatik hemaglütinasyon testi negatif olarak geldi. Akciğer grafisi ve batın USG'de kistik lezyon gözlenmedi. Hasta periyodik aralıklarla poliklinik kontrolüne çağrıldı.

Şekil 1: Fizik muayenede kistik lezyonun görüntüsü.

Şekil 2: Ultrasonografik görüntülemede içi sıvı dolu 15x10 cm boyutunda kistik lezyon.

Discussion

Parazitin en sık tutunduğu ve yerleştiği organ %50- 60 sıklıkla karaciğerdir.[2] Karaciğere gelen embriyo burada tutunamaz ise hepatik ven ve vena kava inferiyor ile kalbe ve buradan da akciğere taşınır. Parazitin ikinci sıklıkla %10-20 oranında yerleştiği organ akciğerdir.[2] Embriyo hem karaciğeri hem de akciğeri bypass ederek ekstrapulmoner ve ekstrahepatik kiste neden olabilir. Sistemik dolaşım ile kemik, böbrek, beyin gibi değişik organlara yayılabilir. Literatürde femur rezeksiyonu ve total kalça replasmanı ile tedavi edilen pelvis ve femur yerleşimi, kronik monoartrite neden olan eklem içi yerleşimi, interventriküler ve perikardiyal yerleşimi olan intrakardiyak kist hidatik olguları bildirilmiştir.[3,4]

Hidatik kistin izole göğüs duvarında yerleşmesi çok nadirdir.[5] Bu yayılım içinde en az sıklıkla görüleni cilt altı yağlı doku ve kas içi yerleşimdir. Genelde cilt tutulumlu kist hidatik primer olarak başka bir organı tutar. Ancak literatürde internal organ yerleşimi olmadan primer cilt altı dokuyu tutmuş az sayıda kist hidatik olgusu da bulunmaktadır.[6-8] Bu yayınlarda tedavi için total eksizyon gerektiği belirtilmiştir. Öztürk ve ark.nın[8] malar bölgede, Herreros De Tejada ve ark.nın[9] subkostal bölgede ve Oğuzkaya ve ark.nın[5] kot destrüksiyonu ile seyreden izole göğüs duvarında bildirdirdikleri kist hidatik olguları subkütanöz yerleşim nedeni ile bizim olgumuzla benzerlik göstermektedir.

Hidatik kist şüphesinde tanı amaçlı radyolojik teknikler, dermal testler, komplemanter fiksasyon ve indirekt hemaglütinasyon testleri kullanılmaktadır. Ancak en güvenilir yöntem radyolojik tekniklerdir. Direkt radyolojik grafi, bilgisayarlı tomografi, USG en sık kullanılan tanı araçlarıdır. Bizim olgumuzdaki lezyon cilt altında kolaylıkla palpe edilebilen kitle şeklinde olduğu için natürünü öğrenmek için USG yöntemi tercih edildi. Akciğerleri ise direkt grafi ile değerlendirildi. Kistik lezyonun kas tabakası arasında sınırlı olduğuna USG ile karar verilir iken, akciğer parankim dokusu ve mediyastinde kistik lezyon olmadığına direkt akciğer grafisi ile karar verildi. Olgumuzda USG hem toraks duvarı hem de tüm batın taraması amacıyla kullanıldı. Hem hızlı ve pratik, hem de ucuz ve güvenilir olması nedeniyle tüm batın taramasında USG yeterli görüldü. Hastada herhangi bir nörolojik yakınmanın ve bulgunun olmaması nedeniyle beynin radyolojik olarak değerlendirilmesine gerek görülmedi. Belki bu bir eksiklik olarak görülebilir.

Sonuç olarak, ülkemiz kist hidatik hastalığı açısından endemik ülkelerdendir. Bu nedenle karaciğer ve akciğer dışında hastalığın birçok anatomik bölgede görülebileceği bilinmeli, yumuşak doku kitlelerinin ayırıcı tanısında kist hidatik de akılda bulundurulmalıdır.

Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.

Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.

Keywords : Kist hidatik; intramusküler; subkütanöz
Viewed : 14903
Downloaded : 3205