Ameliyat sonrası 20. saatte hipoalbuminemi (2.1 g/dL) ve koagülasyon testlerinde bozukluk (aktive parsiyel tromboplastin zamanı: 45 sn INR (international normalized ratio): 2.25 protrombin zamanı: 25 sn olması nedeni ile taze donmuş plazma (TDP) başlandı. Hipotansiyon ve bradikardisinin tekrar gözlenmesiyle birlikte 20 cc transfüzyondan sonra TDP kesildi. Kontrol akciğer grafisinde infiltrasyonda iki taraflı artış ve sağdaki plevral efüzyonda artış görüldü. Ameliyat sonrası 36. saatte kan gazı parametrelerinde düzelme gözlendi (PO2: 60 mmHg, oksijen satürasyonu %92). Ameliyat sonrası 48. saatte PO2 79 mmHg’ya, oksijen satürasyonu ise %95’e yükseldi. Akciğer grafisinde yaygın infiltrasyonu olan hastanın beyaz küre ve C reaktif protein (CRP) yüksekliği olmadığı için sefotaksim ve vankomisin tedavisine devam edildi. Ameliyat sonrası 3. günde kontrol akciğer grafisinde sağ akciğerde perihiler, parakardiyak, peribronşiyal infiltrasyon, sağda plevral efüzyon görüldü. Sol akciğerde kompansatuvar havalanma artışı izlendi. Ameliyat sonrası 4. günde hasta ekstübe edildi (PO2: 90 mmHg). Ameliyat sonrası 5. günde adrenalin, 6. günde dopamin infüzyonu sonlandırıldı.
Ameliyat sonrası 8. günde hematokrit düşüklüğü (%24.5) nedeniyle steroid ve feniramin ile premedikasyon yapılarak lökosit filtre edilmiş, ışınlı, subgrup uyumlu eritrosit süspansiyonu verilmeye başlandı. Transfüzyonun 30. dakikasında yeniden dispne, hipoksemi (PO2: 50 mmHg), hipotansiyon ve bradikardi gelişti. Eritrosit süspansiyonu sonlandırıldı. Akciğer seslerinde belirgin azalma gözlendi. Akciğer grafisinde iki taraflı yaygın interstisyel ödem ile uyumlu görünüm vardı. Hipotansiyon nedeniyle tekrar dopamin desteği başlandı. Transfüzyon sonrası 33. saatte PO2 78 mmHg’ya yükseldi. Bu dönemde tekrar entübasyon gereksinimi olmadı. Hastanın son transfüzyondan dört gün sonraki filminde interstisyel ödemde belirgin gerileme gözlendi (Şekil 2).
Çalışmalarda çoklu gebeliği olan kadınlarda genelde daha yüksek insidansda HLA antikorları tespit edilmiş ve bu kadınların kan ürünleri ile yapılan transfüzyonlarda hastaların pulmoner fonksiyonlarında daha fazla bozulma görülmüştür.[8] Bu nedenle TİAAH düşünülen hastaya kan ürünü vermek zorunluluğu varsa bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Hastamıza ilk TİAAH atağı sırasında verilmiş olan kan ürününün vericisinin çoğul gebelik öyküsü olan bir kadın olduğu görüldü. Bu nedenle sonraki tüm kan ürünleri erkek vericilerden alındı. Yapılan hayvan çalışmalarında lökositi azaltılmış eritrosit süspansiyonlarının uygulanmasının TİAAH insidansını azalttığı gösterilmiştir.[9] Win ve ark.[10] TİAAH gelişimini önlemek için lökositi ve plazması azaltılmış veya yıkanmış eritrosit süspansiyonu verilmesini önermişlerdir. Biz hastamıza lökosit filtreli, plazması azaltılmış ve son atakta yıkanmış eritrosit süspansiyonu vermemize karşın TİAAH atağını önleyemedik.
Transfüzyon ilişkili akut akciğer hasarı tedavisinin amacı hemodinamik durumu ve solunumu desteklemektir.[2] Yapılan çalışmalarda hastaların tümüne oksijen, %72’sine ise mekanik ventilasyon desteği gerektiği bildirilmiştir.[2] Biz ise hastamızın ilk iki TİAAH atağında dopamin, adrenalin infüzyonu ile birlikte mekanik ventilasyon desteği uyguladık. Son iki atağında ise mekanik ventilasyona gereksinim duymaksızın nazal oksijen desteği verdik. Aşırı sıvı yüklenmesinde görülen pulmoner ödemde diüretik kullanılmasına rağmen, hipotansiyon ve şoku artırma riski nedeniyle TİAAH’de kullanılmaması önerilmemektedir.[8] Biz de pulmoner ödem tablosu olmasına rağmen hastamıza bu nedenle diüretik tedavisi uygulamadık.
Transfüzyon ilişkili akut akciğer hasarında destek tedavi sonrasında hastaların %80’inin semptomlarının ilk 96 saatte gerilediği görülmüştür. Bu hastaların %20’si daha uzun süre destek tedavisine gereksinim duymuştur.[1-6] Hastaların %5-10’unda ise mortalite görülebilir.[2] Bizim hastamızda da atakların 4. gününde klinik ve radyolojik olarak düzelme görüldü.
Literatürde birden fazla TİAAH atağı geçiren olgu sayısı oldukça azdır.[7,10,11] Bu olgulara ataklar sırasında mekanik ventilasyon desteği verilmiştir. Bizim hastamızda hematokrit düşüklüğü, hemodinami ve oksijenizasyon bozuklukları nedeniyle, yakın monitörizasyon ve destek tedavisiyle atak sonrasında yeniden kan ürünü transfüzyonu yapmak zorunda kalındı. Bizim olgumuz, en fazla altı gün arayla olmak üzere sekiz gün içinde dört kez TİAAH atağı geçirdi.
Sonuç olarak, altta yatan tetikleyici faktörü olan hastalarda kan ürünü transfüzyonu sonrası görülen pompa akciğeri tablosu, konjestif kalp yetmezliği, ARDS ve pnömoni ile karışabilen TİAAH ciddi morbidite ve mortalite oranları nedeniyle önemli bir klinik sendromdur. Bu tanının akla gelip hastaya yapılacak hemodinamik ve solunum destekleri ile prognozun daha iyi seyredeceği ve mortalitenin azalacağı düşüncesindeyiz.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Popovsky MA, Moore SB. Diagnostic and pathogenetic
considerations in transfusion-related acute lung injury.
Transfusion 1985;25:573-7.
2) Kopko PM, Popovsky MA, MacKenzie MR, Paglieroni TG,
Muto KN, Holland PV. HLA class II antibodies in transfusionrelated
acute lung injury. Transfusion 2001;41:1244-8.
3) Silliman CC, Boshkov LK, Mehdizadehkashi Z, Elzi DJ,
Dickey WO, Podlosky L, et al. Transfusion-related acute lung
injury: epidemiology and a prospective analysis of etiologic
factors. Blood 2003;101:454-62.
4) Heddle NM, Klama L, Singer J, Richards C, Fedak P, Walker
I, et al. The role of the plasma from platelet concentrates in
transfusion reactions. N Engl J Med 1994;331:625-8.
5) Sarkodee-Adoo CB, Kendall JM, Sridhara R, Lee EJ,
Schiffer CA. The relationship between the duration of
platelet storage and the development of transfusion reactions.
Transfusion 1998;38:229-35.
6) Baggiolini M, Walz A, Kunkel SL. Neutrophil-activating
peptide-1/interleukin 8, a novel cytokine that activates
neutrophils. J Clin Invest 1989;84:1045-9.
7) Johnson JL, Moore EE, Tamura DY, Zallen G, Biffl WL,
Silliman CC. Interleukin-6 augments neutrophil cytotoxic
potential via selective enhancement of elastase release. J Surg
Res 1998;76:91-4.
8) Popovsky MA, Davenport RD. Transfusion-related acute
lung injury: femme fatale? Transfusion 2001;41:312-5.
9) Bjornsen AJ, Tuder R, Voelkel N. Pre-storage leukoreduction
of pocked red blood cells inhibits transfusion-related acute
lung injury in an animal model (abstract). Blood 2000;96
(Suppl):655a.