Bu çalışmada nükleer sintigrafik yöntem kullanılarak, torakotomiden sonra akciğer perfüzyonunda ortaya çıkan değişmeler, spirometrik testlerle de solunum fonksiyonlarında oluşan değişiklikler saptanmış ve bu değişmelerin birbiriyle korele olup olmadığı araştırılmıştır. Eğer korelasyon varsa, yani sözgelimi solunum fonksiyon testlerindeki değişmelerle oranlı olarak akciğer perfüzyon sintigrafileri de aynı şekilde değişmekteyse, o zaman bir parametreye bakarak, diğerini ölçmeksizin, doğruya en yakın şekilde tahmin etmek olanaklı olabilir.
Preoperatif spirometri 59, sintigrafi 34 hastada yapıldı. Postoperatif dönemdeyse spirometri 38, sintigrafi 14 hastada yapıldı (Tablo 2).
Solunum fonksiyon testleri ilk 43 olguda Cosmed Pony Spirometer ve sonraki olgularda V-MAX 22 Sensor Medics marka cihazla yapıldı. Hastalar cihazla 30 sn normal soluk alıp verdikten sonra, olabildiğince derin bir soluk alıp, mümkün olan en hızlı şekilde soluk verdiler. Ardından en derin soluk alıp yavaşça soluğunu verme işlemi yapıldı. Bu test, postoperatif 15-21 günlerde tekrarlandı. Postoperatif dönemde, non-narkotik analjeziklerle etkin ağrı kontrolu başarıldı. Birinci gün hastalar ambule edildi ve göğüs perküsyonu, öksürmeye teşvik ve triflow ile solunum egzersilerine başlandı. Akciğerin sintigrafik incelenmesinde macroaggragated albumin (MAA) hazır kiti kullanıldı. Radyonüklid olarak da Technetium-99m steril generator isimli, Mo-99/Tc-99m jenaratöründen elde edilen Techentium-99m perteknetat (serbest technetium) kullanıldı. Sintigrafik imajlar Toshiba GCA-601E ve GE Millenium marka digital gamma kameralarla, düşük enerjili, paralel delikli genel amaçlı kolimatör kullanılarak alındı. Tc-99m MAA, 5 mCi dozunda, periferik venden enjekte edildikten sonra, hastalar gamma kamera masasına supin pozisyonda yatırıldı. İlk imaj posteriordan alındı. Öngörülen sayımın elde edildiği zamana göre, diğer pozisyonlardaki imajlar (anterior, 30 derece sağ posterooblik ve sol posterooblik) hastanın poziyonu değiştirilmeden aynı matriksle alındı. Çekimden sonra imajlar bilgisayara yüklendi.
Ameliyat öncesi yapılan sintigrafide lezyonlu taraftan elde edilen sintigrafik sayımların (counts), toplam sayım içindeki yüzdesi ile ameliyat sonrası yüzdesi hesaplandı. Örneğin sağ ampiyemli bir çocukta, sağ akciğerden elde edilen sayım 57119, sağlam akciğerden elde edilen sayım 89345 olsun. Hastalıklı akciğerin toplam perfüzyon içindeki yüzdesi, 57119 / (89345 + 57119) X 100 = %38.99 bulunur. Dekortikasyon ameliyatından sonraki sintigrafik ölçümde, operasyon yapılan taraftaki sayım 71345, sağlam taraftaki 84912 ise postoperatif dönemdeki perfüzyon %45.6 olur. FEV1 ve perfüzyon yüzdesinin ameliyat öncesi ve sonrası değerleri arasında anlamlı fark arandı. Değerler bağımlı gruplardan ölçümle elde edildiği ve grup sayıları 30un altında olduğu için, istatistiksel analizde "Wilcoxon eşleştirilmiş testi" kullanıldı. p < 0.05 ise fark anlamlı kabul edildi (1).
Her hasta için, FEV1 ve lezyonlu tarafın perfüzyon yüzdesinin ameliyat öncesi ve sonrası değerlerinin farkı alınarak, bunlardaki değişim hesaplandı (³ FEV1 ve ³ %P). ³ FEV1 ve ³ %P arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını araştırmak için, bu değerler Institute of Phoenetic Sciences (IFA)ın, online course statistical test sayfasına (2) yüklendi. Bu şekilde rank correlation coefficient (korelasyon katsayısı, r) hesaplandı ve p < 0.05 ise anlamlı korelasyon olduğu kabul edildi.
FEV1 ve lezyonlu taraf perfüzyonunun, operasyon öncesi ve sonrası değerleri arasındaki değişim sırasıyla 0.14 ± 0.28 (0.75-(-0.33)) L ve % 10.54 ± 9.72 (32-(-2.2)) olmuştu. Torakotominin, FEV1 ve perfüzyon yüzdesinde neden olduğu artışlar arasında, % 95lik güvenilirlik aralığında anlamlı korelasyon vardı (r = 0,7802) (Tablo 5 ve Grafik 1).
Çalışmamız, rezeksiyon hastalarında akciğer sintigrafisi ve solunum fonksiyon testleri arasında saptanan korelasyonun, rezeksiyon dışı torakotomi hastalarında da olduğunu göstermiştir. Ayrıca operasyonun yararının değerlendirilmesinde perfüzyon sintigrafisi objektif bir yöntem olarak kullanılabilir. Yapılması nispeten daha kolay ve ucuz olan solunum fonksiyon testiyle, FEV1de artış saptandığında, akciğerin hücre-doku düzeyindeki fonksiyonunu belirtebilen perfüzyonunun da arttığı söylenebilir.
1) Sümbüloğlu K, Sübüloğlu V. Biyoistatistik. İstanbul: Özdemir Yayıncılık, 1995:58-148.
2) Eren N, Özçelik C, Ener BK, et al. Early decortication for postpneumonic empyema in children. Scand J Thorac Cardiovasc Surg 1995;29:125-30.
3) Melenden JA, Barrera R. Predictive respiratory complication quotient predicts pulmonary compications in thoracic surgical patients. Ann Thorac Surg 1998;66:220-4.
4) Bollinger CT, Wyser C, Roser H, et al. Lung scanning and exercise testing for the prediction of postoperative performance in lung resection candidates at increased risk for complications. Chest 1995;108:341-8.