Preoperatif ve postoperatif ölçümler ve p değerleri Tablo 1 ve Tablo 2'de sunulmuştur.
Sinüs ritminde olan hastaların %49'unun preoperatif dönemde beta bloker tedavisi aldığı, atrial fibrillasyon gelişen hastalarda ise preoperatif beta bloker kullanım oranının yalnızca %12 olduğu saptanmıştır (p < 0.01). Yine postoperatif erken dönemde sinüs ritmi grubunda %37, atrial fibrillasyon grubunda ise %20 oranında beta bloker kullandığı görülmüştür. Sol atrium büyüklüğündeki artış ve ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri de farklılık göstermesine rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Ölçülen diğer preoperatif, operatif ve postoperatif parametrelerin tamamının atrial fibrillasyon gelişimi ile direkt ilişkisi tarafımızdan gösterilememiştir.
Atrial fibrillasyonun tedavisindeki amaç oluşabilecek tromboembolik komplikasyonlardan korunmak amacıyla antikoagülasyonun sağlanması, ventriküler hızın kontrolü ve normal fizyolojik mekanizma olan sinüs ritminin sağlanmasıdır [4-6,8]. Atrial fibrillasyon proflaksisinde bugün için yaygın kabul görmüş konseptler mevcut değildir. Preoperatif ve / veya erken postoperatif dönemde beta bloker tedavisi, postoperatif rutin amiodaron kullanımı, digoksin, magnesyum klorür, kalsiyum kanal blokeri gibi bazı yaygın proflaktik girişimler vardır [11-14,16-18].
Ventrikül hızının kontrolünde beta adrenerjik reseptör blokerleri veya kalsiyum kanal blokerleri sıklıkla uygulanmaktadır [5,6,8,12,13,17]. Digoksin bu iki ilacın hipotansiyon yapıcı yan etkileri nedeniyle kullanılamadığı durumlarda tercih edilebilir [4]. Amiodaron tedavisi hem ventrikül hızının kontrolünde, hem de sinüs ritminin tekrar restorasyonunda önemli etkinliği olan bir ilaç olarak kabul görmüştür [4,6,11,16]. Amiodaron, beta blokerler gibi membran stabilizan etkisiyle (klas 3 etki), başlangıçta i.v. infüzyon ve sonrasında oral idamesi ile AF tedavisinde en etkin tedavi protokolü olarak ön plana çıkmaktadır [4,6,11,16]. Kliniğimizde postoperatif AF tedavisinde rutin olarak amiodaron kullanılmakta olup sonuçlara göre hastaların büyük çoğunluğunda ortalama 12 saatlik sürede sinüs ritmi sağlanmaktadır. Sinüs ritmine dönme süresi ile perioperatif beta bloker kullanımı arasında direkt bir ilişki gözlenmemiştir. Amiodaronun proflaktik kullanımı da önerilmektedir [13].
Amiodaron dışında prokainamid, propafenon gibi antiaritmik ilaçlar da AF tedavisinde kullanılmaktadırlar [4,5]. Atrial fibrillasyon hızlı ventrikül cevabı dolayısıyla hemodinamik bir bozukluğa, hipotansiyon ve düşük kalp debisine yol açıyorsa medikal tedaviye ek olarak elektriki kardiyoversiyon yapılması endikasyonu vardır [4-6]. Ayrıca cerrahi sırasında gelişen AF'da veya medikal tedaviye dirençli AF'da taburcu öncesi elektriki kardiyoversiyon uygulanabilir [4-6]. Kliniğimizde medikal tedaviye dirençli atrial fibrillasyon vakalarında hemodinamik bozukluk yaratmasa bile taburcu öncesi ekokardiyografi ile kalp boşluklarında trombüs olmadığı görüldükten sonra elektriki kardiyoversiyon uygulanmaktadır.
Valvüler kalp hastalıkları ile karşılaştırıldığında, koroner cerrahisi sonrası gelişen AF insidansı genel olarak daha düşük oranda olmasına rağmen, atrial trombüs oluşumu ve sistemik tromboembolizm gibi fatal sonuçları nedeniyle ciddi komplikasyondur [2,3-6,8]. Sistemik antikoagülasyonun tromboembolik strok riskini önemli ölçüde azalttığı çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir [4-6]. Fakat antikoagülasyonun kardiyak cerrahi hastalarında postoperatif dönemde perikardiyal kanama ve drenajı arttıracağı mutlaktır. Bu nedenle, ancak tedaviye dirençli AF varlığında antikoagülasyon uygulanması sıklıkla önerilmektedir [6].
Sonuç olarak; KABG operasyonu sonrası sıkça gelişebilen atrial fibrillasyonun etiyolojisinin aydınlatılmasında herkesçe kabul görmüş kesin bir mekanizma yoktur. Bizim sonuçlarımız da tek bir mutlak nedeni ortaya koyamamakla birlikte ileri yaştaki ve postoperatif mediastinal drenajı fazla olan hastalarda daha yüksek oranda AF geliştiği gözlenmektedir. Preoperatif ve erken postoperatif dönemde proflaktik beta bloker kullanımının da atrial fibrillasyon gelişiminin önlenmesinde önemli rolü olduğu gözlenmiştir.
Bundan sonraki dikkatler atrial fibrillasyon gelişmeden önce uygulanacak proflaktik medikasyonların geliştirilmesi, AF oluştuktan sonra ise yan etkisi en az, güvenli, hızlı ve etkin tedavi protokollerinin belirlenmesi üzerinde yoğunlaşmalıdır.
1) Zıpes DP. Specific arrhythmias: Diagnosis and treatment. In: Braunwald E, ed. Heart Disease. A Ttextbook of Cardiovascular medicine. Philadelphia: WB Saunders Company, 1992:682.
2) Sundt TM, Cox JL. Maze III procedure for atrial fibrillation. In: Kaiser LR, Kron IL, Spray TL, eds. Mastery of Cardiothoracic Surgery. New York: Lippincott-Raven Publishers, 1998:528.
3) Kirklin JW, Barratt-Boyes BG. Cardiac surgery. Morphology, diagnostic criteria, natural history, techniques, results, and indications. New York: Churchill Livingstone Inc; 1993:210.
4) Hogue CW Jr, Hyder ML. Atrial fibrillation after cardiac operation: Risks, mechanism, and treatment. Ann Thorac Surg 2000;69:300-6.
5) Waldo AL. Atrial fibrillation following open heart surgery: Mechanism and treatment. In: Olsson SB, Allessia MA, Campbell RWF, eds. Atrial Fibrillation: Mechanism and Therapeutic Strategies. New York: Future Publishing Company, 1994:211.
6) Eagle KA, Guyton RA, Davidoff R, et al. ACC / AHA Guidelines for coronary artery bypass graft surgery. J Am Coll Cardiol 1999;34:1262-342.
7) Kolvekar S, D'Souza A, Akhtar P, et al. Role of atrial ischaemia in development of atrial fibrillation following coronary artery bypass surgery. Eur J Cardiothorac Surg 1997;11:70-5.
8) Ducceschi V, D'Andrea A, Liccardo B, et al. Perioperative clinical predictors of atrial fibrillation occurence following coronary artery surgery. Eur J Cardiothorac Surg 1999;16: 435-9.
9) Kosakai Y. How I perform the Maze procedure. In: Cox JL, ed. Operative Techniques in Thoracic and Ccardiovascular Surgery. A Comparative Atlas. (An official publication of American association for thoracic surgery) WB Saunders Company, 2000;23-45.
10) Leitch JW, Thomson D, Baird DK, et al. The importance of age as a predictor of atrial fibrillation and flutter after coronary artery bypass grafting. J Thorac Cardiovasc Surg 1990;100:338-42.
11) Di Biasi P, Scrofoni R, Paje A, et al. Intravenous amiodarone vs propafenone for atrial fibrillation and flutter after cardiac operation. Eur J Cardiothorac Surg 1995;9:587-91.
12) Plumb VJ, Karp RB, Kouchoukos NT, et al. Verapamil therapy of atrial fibrillation and atrial flutter following cardiac operation. J Thorac Cardiovasc Surg 1982;83:590-6.
13) Ali IM, Sanalla AA, Clark V, et al. Beta-blocker effects on postoperative atrial fibrillation. Eur J Cardiothorac Surg 1997;11:1154-7.
14) Dörge H, Schoendube FA, Schoberer M, et al.Intraoperative amiodarone as prophylaxis against atrial fibrillation after coronary operations. Ann Thorac Surg 2000;69:1358-62.
15) Kalman JM, Munawar M, Hower LG, et al. Atrial fibrillation after coronary artery bypass grafting is associated with sympathetic activation. Ann Thorac Surg 1995;60:1709-15.
16) Cochrane AD, Siddins M, Rosenfeldt FL, et al. A comparison of amiodarone and digoxin for treatment of supraventricular arrhythmias after cardiac surgery. Eur J Cardiothorac Surg 1994;8:194-8.
17) Williams JB, Stephensen LW, Holford FD, et al. Arrhythmia prophylaxis using propranolol after coronary artery surgery. Ann Thorac Surg 1982;34:435-8.
18) Colquhoun IW, Berg GA, El-Fiky M, et al. Arrhythmia prophylaxis after coronary artery surgery. A randomised controlled trial of intravenous magnesium chloride. Eur J Cardiothorac Surg 1993;7:520-3.
19) Kuralay E, Özal E, Demirkılıç U, et al. Effect of posterior pericardiotomy on postoperative supraventricular arrhythmias and late pericardial effusion. J Thorac Cardiovasc Surg 1999;118:492-5.
20) Angelini GD, Bryan AJ. Atrial fibrillation and pericardial effusions after coronary artery bypass graft operations. J Thorac Cardiovasc Surg 1988;96:343.